Sensizlik Bir Şarkı Olup Çıktığında Hikayesi

Sensizlik bir şarkı olup çıktığında ve sen düştüğünde aklıma, kelimelerim sana koştu sevgili-Gözlerimdeki hayalin gitgide silinirken yar, yok ediyorum kendi ellerimde senin yüreğimdeki yerini gecelerin birinde
Sensizlik Bir Şarkı Olup Çıktığında
Tweet Paylaş Plus Pinterest

Sensizlik bir şarkı olup çıktığında ve sen düştüğünde aklıma, kelimelerim sana koştu sevgili.
 
Gözlerimdeki hayalin gitgide silinirken yar, yok ediyorum kendi ellerimde senin yüreğimdeki yerini gecelerin birinde
 
Bakma şimdi böyle söylediğime, kıyamıyorum önceleri sana
Anılarımı silemiyorum hafızamdan hızlıca usul usul hatırlıyorum önce
Hatırladıkça ince bir sızı doluyor içime de ona inat;
ben, uzun uzun bakıyorum sana son kez baktığımı bilerek ve hıçkırıkları boğazımda hapsederek karanlığın en acımasız olduğu vakitlerde, zamansızlığın hüküm sürdüğü anlarda
 
Gecelerini birinde, aslında bu gece
 
Bir volkan patlıyor, tam da seni katletmek istediğim anlardan birinde
 
Saat gecenin dördü ve ben,
bu sefer senin aradığın vakitler olduğunu fark edip ‘özledim seni’leri gönderiyorum yıldızların korumalığında düşlerine
 
Yüreğimdeki volkanın lavları eritiyor gitgide bendeki seni
Sendeki beni hatırlıyorum derken ve derken lal oluyor dilim
 
Sus [öl]uyorum
 
Yavaş yavaş erirken sen, benliğime hakim olan yangınların içinde; bir damla yaş olup akıyorsun gözlerimden
Tek bir damla olup süzülüyorsun dudaklarımın kurumuş yanlarına
Çölde kalmış bir gezginin gördüğü serap sonucu sevinçle koşması gibi,
dudaklarım kana kana içiyor seni tekrar tekrar ve gördüğü serabın hayal kırıklığıyla yığılıyor yastığına başım
 
Kaç gece böyle geçti bir bilsen ve bir bilsem kaç gece daha böyle geçecek sevdiğim
 
Yağmurlar yağıyor yar;
sen farkında olmadan düştüğün vakitlerde düşlerime, sensizliğin şehrini zaptediyor zorla bulutların hüznü
 
Sensizliğin şehri dedim ya sanma ki İstanbul’un sokakları yıkanıyor gecenin bir vakti
 
Hüküm sürdüğün yüreğimin en gizli köşeleri esir düşüyor çünkü yağmurlara, çünkü sensizliğin şehri yüreğimde saklı da, kimsecikler bilmiyor onun varlığını benden başka
Yüreğimin en gizli köşesinde
Evet yar,yüreğimin en gizli köşesinde hüküm sürdüğün krallık bir anda bulutlarla kaplanıyor;
tıpkı gelişinde açan güneş gibi, gidişinle sonbahar hüküm sürüyor benliğime
 
Ve ben yine; her zamanki gibi, sadece susuyorum bu zoraki hükmedişe
 
Yağmurlarım fırtınaya dönüşüyor sevdiğim; hiç durmuyor ya, bir de üstüne sert rüzgarlar esiyor
 
Üşüyorum!
Ah bilemezsin ki ne çok üşüyorum
Ben yar, ben sensiz çok üşüyorum
 
Sorular geliyor aklıma, dilimin ucunda tıkanıyor ve darma duman ediyor sen düştüğün vakitlerde düşlerimi
Sorularla birlikte sen kayboluyor, yüreğimdeki esintilerin içinde
Ve ben, kaybolduğunu anladığım anda seni aramaya koyuluyorum yeniden;
sert rüzgarlara inat hiç söndürmeden elimdeki bitmek üzere olan [u]mu[du]mu
Oysa çok değil, daha biraz önce yok etmeye karar vermiştim seni
Çok değil az önce,anılarıma son kez bakayım demeden önce vazgeçmiştim senli gelecekten ve idamına karar vermiştim senli geçmişimin
 
Seni arıyorum sevgili,yine o gecelerden birinde düş[üş]lerimin orta yerinde;
birkaç eskimiş anının dostluğunda seni arıyorum, kalbimin karanlık koridorlarında
Ayak seslerini izliyorum sen farkında olmadan
Adım attığın yerleri tekrar tekrar dolaşıyorum belki görürüm seni diye
Ve belki duyumsarım diye kokunu, belki hani sesin gelir diye kulağıma dikkat kesiliyorum gecenin bir vakti
 
Ben seni arıyorum
Bilmiyorsun sevgili,
hiç bilmedin ve hiç bilmeyeceksin
İçimdeki sızıyı bile umursamadan; yağmurlara esir düşerken gözlerim, senli rüyalara nasıl da uzanıyorum usulca
Sen farkında olmadan, belki beni hiç umursamadan yaşarken hayatına, ben evet ben;
nasıl da yüreğimi avuçlarıma alıyorum ve içindeki seni öpüyorum defalarca mesela
Mesela defalarca beni düşünmeni diliyorum o anlarda da; nasıl gözlerim nemli dalıyorum uykuya
Dedim ya bilmiyorsun
Geçmişte de bilmedin aslında ve gelecekte asla bilmeyeceksin oysa
 
Hatırlıyorum da ne güzel gelmiştin yanıma yar!
Ne umutlar ekmiştin yüreğime, gözlerinin ışıltısıyla nasıl da ısıtmıştın benliğimi
Geçmiş zaman, çok uzak değil aslında ama bir asır geçmiş kadar da tüketici insan ömrünü
Ne olursa olsun geçmiş zaman!
Geçmesini hiç istemediğim zaman
 
 
Unuttun mu yoksa sen o vakitleri
 
Hatırlıyorum da, hani bakarken bana nasıl da erirdi yüreğim huzurla
 
Sana söylerken titreyen sözlerim vardı hatırladın mı?
Sözlerimi geç, bir zamanlar baktığın gözlerim silindi mi yoksa o zeytin karası gözlerinden?
Söylesene bir anlıkta olsa düşmüyor muyum düşlerine?
 
Bilsen yar,
bilsen ne çok soru var böyle zihnimde dolaşan ve cevapsızlık içinde kıvrandıran benliğimi
Bilsen seni gördüğünde susan dilim, yalnızlığım dikildiğinde karşıma nasılda sorularla öldürüyor kendini
 
Zamana yenik düşmeyecekti hani sevdamız diye haykırırken buluyorum mesela kendimi, hani
Hani, zamansızlıkta bile bulacaktık da birbirimizi yolar engellemeyecekti unutmamıza birbirimizi
Ne olursa olsun yanımdaydın yada
Hatırlıyor musun; gözlerimin içine bakarken; her ne olursa olsun arayacağın kişi olmalıyım, sen çok değerlisin diyişini?
 
Hatırlamıyorsun
Hatırlasaydın yazar mıydım bunları?
Hatırlasaydın gecenin bir yarısı infazına karar verip sonra da kaybolduğunu görünce aramaya koyulur muydum elimde kalan son umut parçacıklarıyla seni
 
Söylesene sevgili, duysana sesimi!
Hadi susmayıp versene cevap varsa birazcık yüreğin
Ve geçmiş zamanda da olsa vardıysa yüreğinde yüreğim
 
Hani sözler yetersiz kalacaktı da sevdamıza, sadece sessizlik anlatacaktı bizi dört bir yana
Söylesene nerdesin o halde şimdi?
şimdi nerede o söz ettiğin sevgi?
Söylesene sen,
sen neredesin sevgili?
 
Kaç ömür tükettim gidişinin ardından bilemezsin ya, sen kaç kez sorularla yatıp cevapsız kaldığımı düşünemezsin ya hani
Ne söylemeli dilim yada nasıl yok etmeliyim yüreğimde bıraktığın o ince ama mahvedici sızıyı?
Susmalı mıyım yoksa hiç durmadan tüm içimdekileri kusmalı mı fırtınaların ortasında
Söylesene!
 
Sahi, unuttun mu beni?
Yar, unuttun mu söylediğin o içimi okşayan sözlerini
Hatırlamıyor musun sahi?
Hatırlamıyorsun
Biliyorum söylediğim hiçbir şey canlanmıyor zihninde sevgili
Ve hiç canlanmayacak ne kadar konuşursa konuşsun dilim
Olsun ben yine karanlıkların içine biraz da benim siyahımdan karıştırıyorum
Dedim ya gözlerimdeki hayalin gitgide siliniyor ve ben gecelerin birinde,aslında bu gece, karar veriyorum seni silmeye
Kararsızlık içinde çırpınırken çiseleyen yağmur damlalarına sığınıp, biten [u]mu[du]mu bırakıp herhangi bir yerde uzaklaşıyorum şimdi senden
Tam da bu gece, bitiriyorum seni, bitiremeyeceğimi bile bile söz veriyorum kendime
 
İnfazını onaylayan elim kırıyor kalemini
 
Kokunu gömüyorum sevgili, toprak kokusuyla birlikte karışıyorsun geçmişin silik anılarına
Düşününce hatırlıyorum ya, zamanla silinecek biliyorum o da
Biliyorum ki sadece toprak kokusu kalacak bana ve belki yağmur yağdığında, ince ince süzüleceksin dışarıya
 
Ama çok geç olacak o anda
Zaman çok geçmiş olacak bizim için ve yaşlı bir yürekte küçük bir tebessüm olup unutulacaksın çok geçmeden üzerinden
 
şimdi elerimi yıkıyorum bak!
Hiç yıkamadığım kadar çok yıkıyorum onları bu gece, elerime dokunan elerini çıkarmak istiyorum umarsızca
Tenime değen teninin izlerini atıyorum kor ateşlere bu gece;
bıçakla sıyırıp attığım son kırıntılarını da göz yaşları içinde yakıyorum işte şimdi,tam da bu gece
 
Gecelerden birinde söz verdim ya hani kendime, öldürmek için seni!
şimdi canım yansa da yok ediyorum yüreğini ve senli geçmişimi
 
Bakma böyle söylediğime, zor oldu benim için
İnan çok zor oldu bu gece gerçekleştirdiğim infazına karar vermeye
 
Kaç gece geçti bilmiyorum inan,
kaç gece kıyamadım yüreğimdeki sana ve kaç gece aklımda belirdin, karanlık çöktüğü anlarda dünyama
 
O yüzden bakma şimdi böyle savurduğuma kelimelerimi rüzgarlarla sonsuzluğa,
bunu yaparken, senden önce kendimi öldürüyorum bil sevgili
 
Bil ki, senin infazına karar veren yüreğim ve kalemimi kıran elerim; kendi intiharını gerçekleştiriyor şimdi
Gecelerin birinde önce seni katlediyor ve sensizliğin orta yerinde intihar ediyor yüreğim
Evet gecelerin birinde ,aslında tam da bu gece
 
Bu gece, sensizliğin şehrinde soğuk rüzgarlar esiyor yar
Yer gök kırmızı!
şarap kızıllığında akıyor kan damarlarımdan
Ve elerim önce senli geçmişi katlediyor, ardından sensiz günlere gebe bir geceye yenik düşüp kapatıyor gözlerini
Ve bir düş[üş]ün içinde intihar ediyor ağır ağır
 
Tüm bunları yaparken ise
Lal oluyor dilim
Yüreğim susuyor
Sadece susuyor
Ve geleceğe emanet bir sessizlik kalıyor benden
Sessizliğin nedeni sen oluyor,
bizden kalan ise şarap kızıllığında yenik bir sevda geride
 
Gecelerin birinde,
aslında, şimdi
Yani bu gece
Gözlerimdeki hayalin gitgide silinirken, yok ediyorum kendi elerimde senin yüreğimdeki yerini
Ve intiharım gerçekleşiyor bu gece
 
Yar
Yar, bu gece her şeyi bitiyorum yüreğimde
Ve ben
Ben artık gidiyorum
Tam da bu gece!
 
Mevsimlerden neydi okşadığında yüreğimi
Ne zaman ekmiştin sevda tohumlarını yüreğime?!
Ve hangi vakit erozyona uğrattın bir anda benliğimi
Kaç zaman oldu sevdiğim
Söylesene
 
Veda edemez oldu yüreğim Ama bu kez, elveda…

Rastgele Hikayeler

Yeni Hikayeler

Metin Reklamları