Cengiz Han Kimdir, Cengiz Han'ın Kısaca Hayatı Biyografisi

Cengiz Han Kimdir?

Adı Soyadı: Cengiz Han   
Doğum Tarihi: 31 Mayıs 1162
Nereli: Moğolistan
Burcu: İkizler Burcu
Kilosu: Bilinmiyor
Boyu: Bilinmiyor
Göz Rengi: Siyah 
Saç Rengi: Siyah 
Eğitim Durumu: Bilinmiyor 
Sevgilisi: Yok
Evli mi: Evet
Eşi: Çok eşli
İnstagram Hesabı: Mevcut Değil 
Twitter Hesabı: Mevcut Değil 
Facebook Hesabı: Mevcut Değil 
 

Cengiz Han'ın Kısaca Hayatı

Gerçek ismi Temuçin olan Cengiz Han Kara sınırı olarak en geniş 2. Devleti kuran kişidir. Temuçin kelime anlamı olarak demirci demektir. Cengiz ise Mükemmel Savaşçı demektir. Temuçin ismi verildikten sonra rivayet edilir ki: Temuçin bir eli yumruk şeklinde doğdu. Avuç içini açtıklarında kan pıhtısıyla dolu olduğu görüldü, Babası bunu öğrenince oğlunun dünya üzerinde çok kan dökeceğini söyledi. Büyük Moğolistan İmparatorluğunu kurmak için bütün küçük Moğol kabilelerini bir araya getirmiştir. Harzemşahları ve Çin’i dize getiren Cengiz Han ismini bilmeyen belki bir elin parmaklarını geçmez kimine göre yaşamış en büyük devlet adamı kimilerine göre ise zalim biridir. Günümüz şartlarında düşünecek olursak birçok yerleri yakıp yıkmış barbar sayılacak birçok hareket yapmış fakat aynı zamanda modern sayılacak birçok yeniliğe de imza atmış bir kişidir.

Hayatında pek çok zorluğa göğüs geren Cengiz Han henüz 9 yaşındayken o zamanın gelenek göreneklerinden ötürü başka bir kabileye mensup bir kızla sözlü olarak evlendirilmiştir. Babası bu evlilik sözleşmesi için yaptığı yolculuktan dönerken öldürülmüştür. Babası Yesügüy Bahadır ölünce Yetim kalan Cengiz Han ve dul Kalan Ulun Hatun bu yetmezmiş gibi kabilesi de dışlamış çocuklar kimsesi ve muhtaç durumda kalmıştır. Kabilesi henüz çocuk olduğu için onu lider vasfına koymamıştır. Sonralardan eski kabilesinin eline esir olarak düşecektir onu bu durumdan ise ilerde ordusunun generali olacak Çilayu kurtaracaktır.

Bu zorlu hayat nihayet 1206 yılında son buluyor. Bu kadar zorlu bir dönem geçirdiği için bir gün boyunca at sırtında kalmayı çok iyi savaşçı olmayı öğreniyor Cengiz Han ve kardeşleri tüm Moğol kabilelerini bir çatı altında toplama kararı alıyorlar.

Bunu duyan ve Yesügüy Bahadır’ın düşmanı olan Merkitler bir gece Cengiz Han’ın karargâhına baskın yaptılar karısını ve annesi kaçırdıkları bun yağma ortamında Cengiz Han canını zor kurtarıp Haldun Dağına sığındı. Babasının eski dostu olan Kereyit Hanı Tuğrul’dan yardım istedi. Ailesini böylece Merkitlerden kurtarmış oldu. Cengiz Han hızla güçlenmeye başlayınca diğer boylarda isyanlar çıktı. Yavaş yavaş tüm kabileleri tek çatı altında toplayan Cengiz Han’ın önünde en güçlü düşmanı Nayman Hanlığı vardı. 1204 ‘de başlayan bu kanlı savaş 1206’ya kadar sürüyor ve savaş sonunda Temuçin Cengiz unvanıyla gücünü kabul ettirip hakan oluyor.
Elli yaşına kadar Moğolistan’da çeşitli boylarla savaşan ve yılmadan devam eden Cengiz Han bu yaştan sonra çadırımda oturayım bir dinleneyim dememiş hedefini Çin devletine yöneterek 1211 yılında Pekin’i kuşattı.  Çin hükümdarı bir anlaşama imzalayarak onu bir Çin prensesiyle evlendirdi. Fakat Çinliler fazla sessiz kalmaya niyetli değildi birkaç ay sonra savaş tekrar başladı. 1215’de Pekin alınana kadar devam etti. Çin hükümdarı artık Cengiz Han’ın egemenliğini tanıdı ve haraç ödemeye razı oldu.

Yönünü batıya döndüğünde en güçlü düşmanı İslam devleti olan Harzemşahlardı. Sultan Mahmut Karahıtay devletini yenilgiye uğratmış Çin’e sefer düzenlemeye hazırlanıyordu. Cengiz Han’ın başarısı onu tedirgin etti. Sultan Mahmut bir elçi kurulu göndererek dostluk ve ticaret antlaşması yaptı. Bu dostluğun faydalı olacağına inanıyordu.

1218’de 450 kişinin oluşturduğu bir Moğol kervanı dönemin en pahalı ürünleriyle İslam topraklarından geçmek üzere yola düştüler. Otrar valisi bu kervanı durdurdu ve tüm malları yağmalattı, bütün adamları öldürttü. Cengiz Han bu olayı duyduktan sonra Sultan Mahmut’a elçi gönderdi. Fakat bu elçide öldürülünce İslam topraklarında Moğol akını başladı. Bu olay Otrar Faciası olarak tarihin tozlu sayfalarına kazındı.

Cengiz Han içindeki intikam ve öfke ile Harzemler’e saldırmak üzere yola koyuldu. Yol üzerindeki beylikleri ele geçirdi. Otrar şehrine gelince kervanı yağmalayan Vali Cengiz Han’ı 70 bin kişilik bir ordu ile karşıladı. Oğulları Ogeday ile Çağatay’ı orada bırakıp yola devam etti. Kutlu Şehir adını verdiği ve kendiliğinden teslim olan Zernuk kalesinin bulunduğu şehri aldıktan sonra Maverahünnehir adında bir bölgede Cengiz Han ve Orduları kıskaca alındı o da yönünü Semerkant’a yöneltti. Buhara şehrini üç gün üç gece kuşatan Cengiz Han bu kan dolu savaşın galibi oldu.

Semerkant’ı kuşattığında halkı kılıçtan geçirtti. Horasan’ı da aldıktan sonra Harzem’in başkenti olan Ülengenç şehrini kuşatma emri verdi ve bu şehirde yerle bir oldu. İntikamını başarıyla alan Cengiz Han bu sebepten ötürü tarihte Kanlı hükümdar olarak adlandırılmaktadır.1225’de Moğolistan’a geri döndü ve imparatorluğunu dört oğlu arasında paylaştırdı. 1227 ‘de çıktığı seferde hastalanarak öldü. Nasıl öldüğü kesin olarak bilinmemektedir. Attan düşerek ya da hastalanarak öldüğü söylenir. Mezarının nerede olduğu kimse tarafından bilinmemektedir. Haldun eteklerinde olduğu düşünülen mezar kırk at ve kırk bakireyle gömüldüğü inancını taşımaktadır. Cenazeye katılan 2 bin misafir dahil mezarın yerini bilen herkes öldürülmüştür.

Askeri başarılarının yanında hukuk alanına ele atan Cengiz Han bir kanun yapmıştır. Otuz üç defterden oluşan Cengiz Yasası Türklerden Moğollara kadar gelen sözlü geleneğin kitaplaştırılmış halidir. Suçlunun hiçbir affı olamayan bu yasada cezalar idamla sonuçlanırdı. Büyücülük yapan, yalan söyleyen, hırsızlığı, Sahibinden izin almadan bir köleye yiyecek giyecek vermeyi, zinayı yasaklayan emirleri vardı.