Zeka Bilmeceleri

Zeka bilmeceleri, mantık yürütme ve dikkat gerektiren eğlenceli sorulardır. Kolaydan zora en güzel zeka soruları şimdi Sendeyim.net’te!

Reklam Alanı

Bu Yazımızda Neler Bulacaksınız ? Göster

Zeka Bilmeceleri | Düşündüren Sorular ve Cevaplar
Zor Bilmeceler ve Cevapları 2025

Zeka Bilmeceleri | Düşündüren Sorular ve Cevaplar

Zeka bilmeceleri, günlük hayatta karşılaştığımız basit detayları fark etmemizi sağlayan, düşünme becerilerini geliştiren eğlenceli sorulardır. Bu sayfada kolay, orta ve zor seviyelerde hazırlanmış zeka bilmeceleri ile beynine meydan okuyabilir, arkadaşlarınla keyifli bir bilgi yarışmasına dönüşen anlar yaşayabilirsin. Cevapları bulmak kadar, düşünme süreci de bu bilmecelerin en güzel tarafı!

Zor Bilmeceler ve Cevapları 2025

On iki oğlu, dört kızı var.

Yeşil montlu, kırmızı elbiseli, kahverengi düğmeli.

Ayakta yetişen bitki nedir?

Aşağı iner güle güle. Yukarı çıkar ağlaya ağlaya.

Uzun uzun uzanır, senede bir bezenir.

Gece çıkar göğe, sabah saklanır bir yere. Gelirse aydınlatır, tam olursa toparlanır.

Annemin kız kardeşinin kızı benim neyim olur?

38'in 40 fazlasının 2 eksiği kaçtır?

O kadar kırılgan ki ismini söylediğinde bile kırılıyor

Hangi yapının en çok hikayesi vardır?

Mideniz boşsa kaç tane muz yiyebilirsiniz?

Altıyı nasıl tek sayı yaparsınız?

Seni ne genç yapar?

Toronto'nun ortasında ne bulursun?

Kaplumbağalar için en kötü durum nedir?

Kolu var bacağı yok, dikdörtgeni vardır, karesi yok.

Çat orada, çat burada, Çat kapı arkasında.

Tay tay gider, üstüne de yeller eser. Ayağı takılırsa, seni yerlerde sürükler.

Ne yersen orucun bozulmaz?

Altı canlı üstü cansız

İz eder dizi dizi, alır gezdirir bizi.

Erken uyanmaktır işim. Mahallede çınlar sesim.

Kuyruğu var canlı değil konuşur ama insan değil camı var ama pencere değil

Herkesin önünde şapka çıkarttığı kişi kimdir?

Gözlerime takarım, etrafıma bakarım

Kediler neden dört ayaklarının üstüne düşerler?

Ateş olmayan yerde ne olmaz ?

En çok kardeşi olan meyve hangi meyvedir?

Bakınca görünürsün, kaçarsan silinirsin.

Ben iki özleyenin arasında dururum. Onları istedikleri yerde konuştururum.

İncecik beli, elimin eli.

Hangi macunun tadı güzeldir?

Ağzı vardır konuşmaz, yatağı vardır ama hiç uyumaz.

Zilim var ama kapım yok.

Elsiz ayaksız kapı açarım.

Yol kenarında bekler herkesi kontrol eder.

Anne kırkayağın en zor işi nedir?

Bebekler hangi memeden süt ememez?

İçinde bir akrep var, zarar vermeden dolanır.

Hangi tasla su içilmez?

Duvara çarpan araba ne yapar?

Bir sihirli fenerim, kibritsiz de yanarım.

Hayır sever kişi kime denir?

Termometre düşüyorsa bu ne anlama gelir?

Kekeleyenler ne zaman bu sorunu yener?

Yer altında turuncu minare.

Şehirler, köyler gezerim ama bir adım bile hareket etmem. Ben neyim?

İçini çıkartınca büyüyen şey nedir?

Herkesin gitmekten korktuğu köy hangisidir?

Servis edilse de yenemeyen şey nedir?

Kediler ile kaleciler arasındaki fark nedir?

Kurbağalar niye mayo giymezler?

Kirpiler nasıl uyur?

Sıcağa koyma kururum, suya koyma köpürürüm.

Mantarlar niye şemsiye şeklindedir?

Yazları giyinir, kışları soyunur.

Kökleri yukarı, dalları aşağı.

Küçük ve sevimli ördek yavrusu ilk kez suya girerse ne olur?

Burnu kuyruğundan uzun olan hayvan hangisidir?

bir adam banyo yapar ama ıslanmaz neden?

3 avcı 3 saatte 3 ördek vurabiliyorsa 9 avcının 9 ördeği vurabilmesi için kaç saat lazımdır?

En temiz böcek hangi böcektir?

Aynı anne babanın, aynı anda doğan çocukları nasıl ikiz olamaz?

Ormanda ininde yaşar, kışın uzun bir uykuya dalar.

Kıvrım kıvrım kıvrılır çizgisi, ayırır kara ile denizi.

Her gün yeniden doğar, dünyaya haber yayar.

Ay varken uçar, güneş varken kaçar.

İnsanları yükselten şey nedir?

Bir kişi apartmanın 25. katında cam siliyormuş, camdan düşmüş ama ölmemiş neden?

Hem açanım hem de kapayan.

Başkasına verdiğimiz halde bizim tutuğumuz şey nedir?

Avcılar neden avlanırken tek gözünü kapatır?

Kullandıkça gelişen şey nedir?

Neyi kırdığında çok mutlu olursun?

Ne versem yer, su verirsem ölür.

Boş bir çantaya kaç kitap koyulabilir?

10 tane ağır sandığı en kolay nasıl çekersiniz?

Her şey onun içindedir.

Başta uzun olan, ama zaman geçtikçe kısalan şey nedir?

Çiğnenen ama yutulmayan şey nedir?

Yazın bahçede, kışın küpte.

Delik dolu olan ama su tutabilen şey nedir?

Kaynatılabilen ama yenilemeyen şey nedir?

29 harf içeren ama sadece 3 hecede söylenen kelime nedir?

Başta sert olan ama sonra yumuşayan ve sürekli sürekli içine hava verdiğin şey nedir?

Sabah akşam çalışır, hırsızlar ondan kaçışır.

Ayağı var yürüyemez, dili var konuşamaz

Yağmur yağınca ne yükselir?

Hey gidi gidiver, şu gidiyi tutuver, ne tatlıca eti var, püsküllüce kuyruğu var.

Sadece birisi taksa bile iki kişiyi birbirine bağlayan şey nedir?

İp bağladım sopaya uçtu gitti havaya.

Her gün beni doldururlar, sen de gelip boşaltırsın. Ben neyim?

Neyin kanatları yoktur ama başına konabilir?

Sende var, bende yok. Sabahta var, akşamda yok

Bilmece bildirmece ayak altında kaydırmaca.

Hangi bebek hiçbir zaman ağlamaz?

Aradığın şeyi niye her zaman en son baktığın yerde bulursun?

Kurudukça daha çok ıslatılan şey nedir?

Bir duvar bir duvarla buluşmak isterse nerede buluşur?

Pazardan aldım büsbütün, eve geldim dilim dilim.

Ayağınla basınca kırt kırt eder. Güneşi görünce eriyip gider.

İyi armut peşinde, Gözü ballı işinde, Kışın uyurken bile, Balık tutar düşünde

Bir trenim var gittiği yolu dümdüz eder.

Boyu boşu boyluca, Bacakları boynunca, Benekli giysisini, Giymiş boylu boyunca.

Hangi kanun insanları yargılamaz?

Masal masal maskara, eli yüzü kapkara.

Yiyeceklerden sütü sever, diliyle yalayarak içer, miyav miyav diyerek oyun oynamak ister?

Bilmece bildirmece dudak üstünde kaydırmaca.

Telefondaki tuşların çarpımı kaç eder?

Altmış para, yetmiş para; Sapı uzun, kendi kara.

Sever dağı ormanı, şişmana çıkmış adı, kışın uyuşur kanı, yazın meyve düşmanı.

Daldan dala tırmanır, tüm muzlara saldırır

Hangi yapraklar sonbaharda dökülmez?

Ayağını yorganına göre uzatmayan ne olur?

Termometre ile öğretmen arasında ne benzerlik vardır?

Hangi simit yenmez?

Hiç yorulmadan dünya yolculuğu yapan şey nedir?

Ankara niçin soğuktur?

Adamın biri durmadan uluyormuş, neden?

Hangi yolda yürünmez?

En hızlı yenilen şey nedir?

Hangi kuşağı belinize bağlayamazsınız

Hangi kaba su konmaz?

Yazın en çok kim hava atar?

Hiç hareket etmeden neyimizi değiştirebiliriz?

Hiç kimsenin okuyamadığı yazı hangisidir?

Kızdığını en çok kim belli eder?

Erkekler niçin kravat takar?

İnsan, en çok hangi zilden etkilenir?

Hangi yazı silinmez?

Eve gelen hırsız neyi çalmaz?

Denizler niçin tuzludur?

Sürekli döküldüğü halde tükenmeyen şey nedir?

Hangi barajda su olmaz?

En neşeli çiçek hangisidir?

Damlaya damlaya ne olur?

Elbiselerden başka ne ütülenir?

Hiç ceza alınmadan öldürülen şey nedir?

Hangi kale tarihi değildir?

Hangi köye kimse gitmek istemez?

Hangi top zıplamaz?

Karanlıkta neyimizi göremeyiz?

Gözlemeyi en çok kim sever?

Kim evini kiraya vermez?

Hangi kazanın kaymakamı yoktur?

Hangi macunla diş fırçalanmaz?

Arı ile eşek arasında ne fark vardır?

En güzel kokan fil hangisidir?

Horoz nerede öter?

Dokunmadan tutulan şey nedir?

Çalındığı halde görülmeyen şey nedir?

Hangi bağda üzüm yetişmez?

Hangi karnede sıfır olmaz?

Yankesiciler neden modayı takip ederler?

Kırıldığı zaman kullanılabilen şey nedir?

Bir gökçe tepe, etrafı küpe, altın ağarcık, gümüş küpe

Tavuklar en çok hangi ülkeyi sever

Hangi yolda trafik kazası olmaz?

Yuvarlaktır düz değil, doksan dokuz yüz değil

Benzin ile insan arasındaki benzerlik nedir?

Allah yapar yapısını. Bıçak açar kapısını.

Dışı var içi yok, dayak yer suçu yok.

Servis yapıldığı halde yenmeyen şey nedir

Ateş olmayan yerde ne olmaz?

En kibar kuş hangisidir?

Hangi adam hamama girmez?

Bir elmayı yerken kurt bulmaktan daha kötüsü ne olabilir?

Günlerin padişahı, haftaların şahı, uzatır bacakları, dinletir ayakları

Pulları var, parası yok, kanadı var, uçması yok

Altı taş üstü taş, ortasında küçük baş

Yol üstünde kırmızı iplik.

İnsanlar hangi ay en az uykuyu uyurlar?

Sakalı var bıyığı yok

Küçük küçük dişleri var ne de büyük işleri var.

Kışın yatar, yazın kalkar.

Dört ayağı var canı yok, ayağını kessen kanı yok.

Özü şirin tüylü halde, lezzeti var tatlı halde

Kıştan kaçmaz, yaprağı uçmaz.

Dört ayağı var yürümez

Kendi büyük kuyruğu küçük

Ev kadar yer kaplar, fareden korkar

Kulağını büktükçe ağzı sulanır.

Canlıyı acıtır, cansızı acıtmaz.

Ağırlığı olmayan şey nedir?

Küçük çocuk, sevmek istediği kuşa ne der?

Üç kedi, üç fareyi üç dakikada yakalarsa dokuz kedi, dokuz fareyi kaç dakikada yakalar?

Akşamları bir süper kahramana dönüşen şehrimiz hangisidir?

Balıkların en korktuğu ilimiz neresidir?

Virajlarda arabanın hangi tekeri dönmez?

2 ile 2 ne zaman 4 etmez?

Ünlü oyuncu niye Muğla’ya gömülmüştür?

Yağmur yağarken yükselen şey nedir?

İstanbul’da yaşayan adam niye Ankara’ya gömülemez?

Hangi ayda 27 gün vardır ?

En çok acıtan ilimiz hangisidir?

Bir sürü kedinin yaşadığı dağ hangisidir?

Aşağı çevirince dolar, yukarı çevirince boşalır

Tek katlı, kırmızı renkli bir evin merdivenleri ne renk olur?

Bir tabutta kırk ölü.

En az ikili olarak verilebilen şey nedir?

Fil kadar büyük olan ama ağırlığı olmayan şey nedir?

Tüyden daha hafiftir ama dünyanın en güçlü insanı bile uzun süre tutamaz

Bir sürü tuşu vardır ama yazı yazılmaz

Hangi on tatlıdır?

Bir madenden çıktım, etrafıma odun sardılar. Şimdi herkes beni kullanıyor. Ben neyim?

Can bedenden çıkmayınca ne olur?

Gittiğin her yere taşıdığın ama hiç ağırlık yapmayan şey nedir?

En çok alınan ve verilen şey nedir?

Kırmızı mendil mavi denize düşerse ne olur?

Everest Dağı keşfedilmeden önce en uzun dağ hangisiydi?

Alçacık adamcık, başında tabakçık.

Su koyarsın dolar, içersin biter.

Ağzı var odun yutar, bacasında duman tüter.

Mikropları öldürür, hastaları güldürür.

Gez gez bıkmaz, iz bırakır akıllanmaz.

Yağmurlu havada gökyüzünden göz kırpar.

Üç gözü var, bir şapkası, bir de direği.

Sarıdır sallanır, dalında ballanır.

Elden ele ulaşır, tüm dünyayı dolaşır.

Karşıdan baktım al, ağzıma aldım bal.

Bıldırcın budunu kaşır, bulduğunu ağza taşır

Harfler dizilmiş yan yana, haydi bana baksana. Sayfalarım var benim, gelip beni okusana.

Zıp zıp zıplıyor, yuvarlanınca da durmuyor.

Alçacık dalı, yemesi pek ballı.

Çıt demeden yere düşer.

Kat kat kutular İçinde insan yaşar.

Ağzımıza hoş gelir, dolu gider boş gelir.

İstanbul’da bir tane, İzmir'de iki tane, Ankara’da hiç yok

Gökte gördüm bir köprü, rengi var yedi türlü

Doksan dokuz cemaat, iki müezzin, bir imam.

Gökten yağar kar değil, ses çıkarır taş değil, yuvarlaktır top değil, bilin bakalım bu nedir?

Ateşsiz yanar, bir top nar.

Ortaya bir gümüş yüzük koydum; Ay geldi alamadı, güneş geldi, aldı.

Bulutlardan süzülür, inci gibi dizilir, çamur olur ezilir. Bilin bakalım bu nedir?

Bir çarşafım var, her yeri örter denizi örtmez.

Yedi diyar üstünden bir nefeste geçen nedir?

Tık tık çalışır, kurulunca bağrışır

Bir ocak, bütün dünyayı ısıtır

Dam üstünde yarım çörek.

Ben varmadan o varır, her şeyden çok yol alır

Kapı arkasında tüllü gelin

Pamuk gibi tüyleri, havucu koparır dişleri, kulakları duyar her sesi, hızla çıkar tepeyi

Renk renk nakışları var, yerde sürünür yatar.

Geceleri fener, gündüzleri söner.

Ben giderim o gider, kâh benden önce gider, kâh arkamdan emekler

Eve bitişik oda, yemek pişer orada.

Daldan dala atlarım, kuyruğumla sarkarım

Ayakları kürekli, ne kadar da yürekli, suda gider bir gemi

Ateşe girer yanmaz, suya düşer ıslanmaz.

Hem denizde hem karada dolaşır, evini sırtında taşır

Siyah beyaz benekli, yürüyen merdiven sanki

Giresun neden ülkemizin en güçlü ilidir?

Meyvelerin şefi hangisidir?

Benim ikiz oğlum var, biri oturur biri kalkar, ikisi de çalışkandır, ikisi de yük kucaklar.

Makyajsız sayıya ne denir?

Hangi top zıplamaz?

Domates ne zaman kızarır?

Bir adam aldığı gazeteleri buzdolabına koyuyormuş, neden?

İplik iplik dökülür yere düşer sökülür, dinlemez gönül hatır, o herkesi ıslatır

Bir çorap kukla, bir çorap kuklaya ne demiş?

Suyun orta yerinde, canlı bir ada yatar, alnının üzerinde, sanki bir fıskiye var.

Çok hoşa gider süsleri, tam yedidir renkleri.

Parmakları yok kolu var. Ayakları yok sırtı var.

Denizaltının bir küçüğüne ne denir?

Hangi örtü masada kullanılmaz?

Bir kabus gördüğünü ne zaman anlarsın?

Pişirirsen aş olur, pişirmezsen kuş olur

Katık oldum aşına, öp de koy başına, beni nasıl öğütür? sor, değirmen taşına

Karadandır kazanı, bacadan çıkar dumanı

Öğütülür, buğday değil; rengi siyah kömür değil; sulu pişer, ekmek değil; köpüğü var, sabun değil.

Dışı bahar içi kış, yememiş içmemiz hepsini bize saklamış.

Ayağı kılsız, lakin akılsız, başı yassıdır, bıyıklı hırsız.

Dumanı tüter, isterse gider, balık değildir, denizde yüzer.

Hışıl hışıl ses verir, dağa taşa süs verir. Ne yerde durur, ne gökte, değen yüze mest verir.

Altı çukur, ova değil, üstü kubbe, hava değil, içinde bir bülbül öter, otuz iki kız çevresini bekler

Dilberin yanağıdır, temmuz ayı çağıdır, vatanını sorarsan, Amasya’nın bağıdır.

Sen gidersin o gider, yok onda üzüntü keder, gündüz onun dostudur, gece onu yok eder.

Evlerin yabancısı, her gün evlerde konuk, ev halkı karşısında taş gibi sessiz, donuk.

Altı ayaklı fil; ortasında dil.

Dişim var ağzım yok, yerim başın üstüdür

Biz biz, biz idik; otuz iki kız idik; ezildik, büzüldük; bir duvara dizildik.

Yağmur sonu göklerde, yedi renkli bir yayım.

Dili çatal, kuyruk uzun, yoktur kışın çıkar yazın

Küçücük top biçiminde, sert bir kabuk içinde, bu milletin öz malıdır, ne Hint’dedir, ne Çin’de.

Güneş görür kızarır, topraktayken sararır, tencerede türlü aş, adını ondan alır.

Az gitti uz gitti. Dere tepe düz gitti. Gözlerini açınca anında her şey bitti.

Yeni doğan bir bebeğin dişleri ne renk olur?

Önce beyaz kar gibi, sonra yeşil yonca gibi. Kızarır kan olur sanki, öyle de lezzeti var ki.

Benim iki pencerem var, etrafı etten duvar; gece olur kaparım, gündüz olur açarım.

Yüzlerce iğnesi vardır ama dikiş yapamaz.

Burnu havuçtur, gözleri kömür, soğuk dondurur, sıcak öldürür

Yokuştur ayak ayak, çık yukarı kata bak.

Beş kardeş var çalışkan, her bir işe alışkan, bıkmazlar usanmazlar, beraber çalışmaktan.

İnce uzun boyu var, içi sarı dışı sarı, benekli kabuğu var

Gece gezer, gündüz kaçar

Çiçek onun, dal onun yediğimiz bal onun. İğnesi var batırır kanadı var götürür

Güzün gider, yazın gelir; uzun ince bacaklı

Mavi atlas, iğne batmaz, makas kesmez, terzi biçmez.

Yolda gider izi kalır, yuvasını sırtında taşır

Kendisi yuvarlak meşinden, gençler gider peşinden, kaleye girince, kimi olur eşinden.

Yaştır kurutamazsın, her yerde bulamazsın, çiçeklerden toplanır, tadına doyamazsın.

Duvarda dolanırım sekiz küçük ayağımla, durmadan ağ örerim bilin bakalım ben kimim

Ayakları kürekli, ne kadar da yürekli, suda bir gemi

Vırakına bayıldım, susar susmaz ayıldım

Tatlıdır armağanım, pek acıtır silahım, temizdir benim adım, ben kimim söyle canım?

Attım bir ipi, geldi kocaman biri

Yol üstünde oklu yumak

Biz biz, biz idik; yüz bin tane kız idik; gece oldu dizildik; gündüz oldu silindik.

On ay yatar, iki ay kalkar. Feneri yakar, etrafa bakar.

Havuç gördü dayanamaz, zıplamadan duramaz

Hem böcektir hem kelebek, Koza yapar öbek öbek

A ile başlar, A ile biter; Boynu atkılı ormanda gezer

Sütü pek çok sever mırıl mırıl der

Çıktım dağın tepesine, baktım ayın yarısına. Havada bir kuş gördüm, meme verir yavrusuna.

Daldan dala kırmızı pala

Bir ülkenin 64 tane şehri var, bunlardan 32'si siyah 32'si beyaz, bu ülkenin adı nedir?

Dağdan gelir takır takır, gömleği yok sırtı açık

Yatınca kediden alçak; Kalkınca deveden yüksek

Kümeslerin efesi, her sabah çınlar sesi

Uzaktan gördüm taş, yürür yavaş yavaş. Yanına varıp gördüm, dört ayaklı bir baş

Bukalemun'un dili ne kadar uzayabilir ?

Ay var iken uçar; gün var iken kaçar

Çöpe atılan erik ne olur?

Zili var, kapısı yok

Uzaktan baktım kara taş, yakından baktım dört ayak bir baş

Eli var. Ayağı yok. Karnı yarık, canı yok

Geceleri gökyüzünde sarı tas.

Bir ağacı oymuşlar, içine sesleri koymuşlar. Yanlış söyleyince kucağını sıkmışlar.

Bir varmış, bir yokmuş. Onu dinleyen mest olmuş

Sesi var canı yok, konuşur ağzı yok

Karşıdan baktım hiç yok yanına vardım pek çok

Kışın en lazım organlarımız

Bir kırkayak için en zor iş nedir?

Dizi dizi odalar birbirini kovalar

Başında saç yok, içinde tat yok

Kaya düşmüş yere, bul onu her yerde.

Tuvaletteki ona ne denir?

Sadece benim ama başkasında da var

Gelişi aslan gibi, duruşu kaplan gibi, yayılır hasır gibi, sürünür esir gibi.

Dağ kadar büyük, yaprak kadar hafif

Elemeden yoğurur, gün aşırı doğurur.

Sudan topraktan çıkarım hemen her yemekte ben varım

Dereler tepeler, şık şık küpeler.

Ağzı var, konuşamaz. Yatağı var, hiç uyumaz

Alçacık dallı yemesi ballı.

İki evin arası, altın paşa parası

Ay varken uçar, gün varken kaçar.

Hangi kalemle yazı yazılmaz?

Evi sırtında, ayağı karnında. İzi yıldız, gözleri boynuz.

Üzüm yenmeyen bağ, uzar uzar boylu boyunca…

Aşağı çevirsen dolar, yukarı çevirsem boşalır

Birisi konuşmaya başlayınca bozulan şey nedir?

Yerlerde yürüyemez, gölgesi yok. Dağlar aşar, gücü çok

Akşam baktım çok idi, sabah baktım yok idi.

Uzaktan baktım ak taş gibi, yanına vardım sütlaç gibi

Sarı mendil mavi denize düşerse ne olur?

12 oğlu var, 4 kızı var

Yazın yersin yaşını kışın yersin başını

Yemeğin suyuna kim bandı?

Efe’nin selamı var. Hangi Efe?

Etli makarnanın kısaltması nedir?

Kara tavuk dalda yatarmış. Dal kırılmış yerde kalmış.

Hiç ağırlığım yok ama tüm gemileri batırabilirim. Peki, ben neyim?

Kaya düşmüş yere, bul onu her yerde

Dal üstündeyim, yanaklarım al al. Çok küçüğüm ama tadım bal bal.

Boyun olan ama kafası olmayan, kolları olan ama elleri olmayan şey nedir?

Alçacık boyu var, mor kadifeden donu var

Gelişi aslandır, duruşu kaplan. Sobayı çok sever, kendini yere serer.

Bakması güzel, alması üzer.

Adını söylerim, yok olur

Elemeden yoğurur, gün aşırı doğurur

Ben de var sen de yok, baban da var annen de yok.

Hanım içerde, saçı dışarıda

Adını söylerim, yok olur

Yarım kaşık, duvara yapışık

Benim bir dostum var, kuyruğundan uzun burnu var.

Suda yüzer, kanatları vardır, Gaga ile beslenir, etrafında hep kırpışır.

Kabuğu sert, içi ak, Sabah kahvaltısının vazgeçilmezi, her evde bak.

Gecenin kralı, havada hafif bir tüy, Karanlıkta gözleri, ışığı görür duy.

Evini sırtında taşır, yavaş adımlarla ilerler, Yağmuru sever, güneşte sık sık gizlenir.

Dalında asılı, yumuşacık ve tatlı, Yediğinde doyurur, içinde bir avuç darı.

Gece çıkar göğe, sabah saklanır bir yere. Gelirse aydınlatır, tam olursa toparlanır.

Tarlada yeşil, markette siyah, evde kırmızı.

Kolu var bacağı yok, dikdörtgeni var karesi yok.

O odanın içinde, oda onun içinde.

İçi ateş, dışı taş, yarı kuru, yarı taş.

Sesi var canı yok, konuşur ağzı yok.

Elleri var kullanamaz, gözleri var kırpamaz.

Kapağı var kuyu değil, düdüğü var polis değil.

Yağmurda ıslanmayan tek şey nedir?

Camı kırmadan içeri giren kimdir?

Sana ait olup başkasının kullandığı şey nedir?

Hangi metre bir metreden kısadır?

Tüyden bile hafif olup tutulması zor olan şey nedir?

Dün yarın olsaydı bugün ne olurdu?

Karanlıkta neyimizi göremeyiz?

Hiçbir zaman baş aşağıya gelmeyen şey nedir?

Ağzı yok, burnu yok, karnı tok.

Karşıdan baktım bir kırmızı kilim, yanına vardım dilim dilim.

Dört ayağı var yürüyemez

Ne kadar çoksam, o kadar az görürsün.

Biz üç kardeşiz. Bir gider bir geliriz. Senede üç defa gelir, havada, denizde ve karada gezeriz.

Aydan küçük, saatten büyük.

Yerlerde yürüyemez, gölgesi yok. Dağlar aşar, gücü çok.

Ben yürüyünce yürürsün, durduğumda üzülürsün, çünkü sen de durursun.

Ağzı var, konuşamaz. Yatağı var, hiç uyumaz.

Saçım yok, tadım çok.

Sadece benim ama başkasında da var.

Uzun iplikler örer, zarif bir hali, Büyüdükçe koza yapar, işçiliğiyle mest eder herkesi.

Hamur yoğrulur, fırına girer, Pişerken kabarır, kokusu her yeri sarmalar.

Havada uçar, rengarenk ve şişir, Bir ipte tutulur, çocukların sevgilisi.

İki tane var, farklıdır şekli, Dinlemek için kullanır, sesleri işitir her biri.

Göklerde dans eder, yıldızlarla süslenir, Sonsuzluğu kucaklar, sırlarla örülür.

Denizi var iki tane, surları var her köşede. 7 tepeli bir şehir, onu seven hemen uzaktan gelir.

Yolun altında toprak var. Onun altında ne var.

Burada konuşulur, orada duyulur.

Ben giderim, o kalır.

Ne ağzı var ne dili, konuşur insan gibi.

Ben varmadan o varır, her şeyden çok yol alır.

İçi ateş üstü taş, üzerinde bin bir baş.

Ateş olmayan yerde olmaz

Bozulunca tamir edilemeyen tek şey nedir?

Dört ayağı var yürüyemez

Ağırlığı olmadan gemiyi batırabilecek şey nedir?

Hep artar ama zengin etmez. Nedir bu?

Kaç ayda 28 gün vardır?

Kimse onunla yarışamaz kimse onu geçemez

Gözle görülmez elle tutulmaz ama gelip geçtiğini biliriz

Bakınca görünürsün, kaçınca silinirsin.

Şehirden şehire koşarım, köyden köye giderim fakat hiç hareket etmem.

Hiç ağırlığı olmayan fakat gemiyi batıran şey nedir?

Kırılınca mutlu olduğumuz şey nedir?

Karnı tok, gölgesi yok.

Babasının karısını ve dayısının kız kardeşini arayan bir çocuk kimi aramış?

Aşağı çevirsen dolar, yukarı çevirsem boşalır.

İki evin arası, altın paşa parası.

Kanadı var, kuş değil; boynuzu var, koç değil.

Dağ kadar büyük, yaprak kadar hafif.

İki kaşık duvara yapışık

Sudan topraktan çıkarım hemen her yemekte ben varım

Reklam Alanı

Diğer Bilmeceler Yazıları

Matematik Bilmeceleri

Anaokulu Bilmeceleri

Çocuk Bilmeceleri

Zor Bilmeceler

Kolay Bilmeceler

Hayvan Bilmeceleri

Komik Bilmeceler

Son Yazılar

Reklam Alanı

Reklam Alanı