Onu İzmir Kadar Çok Sevdim Hikayesi

Onu İzmir Kadar Çok Sevdim Hikayesi,En güzel hikayeler,yeni hikayeler,makaleler,öyküler,yaşanmış hikayeler, denemeler,çocuklara masallar,ünlü yazarlardan aşk ve ilişkiler üzerine yazılar,sevgi hikayeleri,ayrılık,dostluk hikayeleri,ünlü yazarların öyküleri
Onu İzmir Kadar Çok Sevdim
Tweet Paylaş Plus Pinterest
Onu gözüme kestirmiştim , ama çok tatlıydı insanın içi eriyordu ona bakınca yada sadece bana özel bir şeydi. Tabi kii o da bende İzmir ' liydik .
 
Eskiden İzmir'i sevdiğim kadar İstanbul ' uda severdim. Ama İzmir kadar sevdiğim tek bir kişi var şimdi gönlümün prensi o.İzmir ' liler anlamıştır onu ne kadar çok sevdiğimi her neyse ben ilişkimizdeki zorlukları anlatayım . Ben açık sözlü bir kızımdır , sevdiğimi , kızdığımı , sevindiğimi , üzüldüğümü hemen söylerim içime atmam . Ama bu farklıydı hiç benzemiyordu diğer aşklarıma , sevinçlerime , kederlerime , hiç benzemiyordu diğer yaşadıklarıma . Karşısında dilim tutuluyordu , konuşamıyordum , sadece gözlerinin içine seni seviyorum der gibi bakıyordum. O da seviyordu biliyordum bende onun gözlerinden okuyordum o da seni seviyorum der gibi bakıyordu çünkü bana ne de olsa yaşayan bilir . 6. sınıf öylece birbirimize tek bir kere bile seni seviyorum diyemeden geçti .7. sınıf zaten çok başkaydı artık bakışmak yetmiyordu sözlerle anlaşmanın zamanı gelmişti de geçiyordu bile , fakat konuşuyorduk ama hal söyleyememiştik birbirimize birbirimizi ne kadar çok sevdiğimizi , onu seviyordum onun da beni sevdiğini biliyordum. Bu böyle sürüp giderken bir Gün yanıma geldi ve " bu gün okul çıkışında benimle Kordon da bir kafeye gelmeye ne dersin ? " diye sordu , aslında o gün çok önemli işlerim vardı daha doğrusu Ailem için önemli olan işlerim vardı yani dersaneye gitmem gerekiyordu ama o benim için her şeyden önemliydi çünkü onu İzmir kadar çok seviyordum :) Son ders o kadar heyecanlıydım ki , ders hemen bitseydi de gitseydik şu Kordon a ne söyleyecek diye merak ediyordum ama biliyordum ne diyeceğini hiç bir zaman söyleyemediğini söyleyecekti . Sonunda çalmıştı zil , bu sefer daha değişik geldi zil sesi daha bir güzel geldi . Birlikte Kordon a gittik gözlerinin içi gülüyordu o boncuk boncuk parlayan gözleri gülüyordu . Onu ilk defa bu kadar heyecanlı ve sevinçli görüyordum . Sessiz sakin bi kafe bulup oturduk , aslında o sevmezdi sessiz yerleri hep Canlı canlı kıpır kıpırdı duramazdı yerinde , sessiz bir yere gittiğimize göre önemli bir şey vardı ortada ne olduğunu biliyordum ama yinede merak ediyordum işte. Oturduk , bir şeyler istedikten sonra bana döndü " Senin bugün dersanen yokmuydu ? " dedim yüzüne baktım ve güldüm " Bu hayatta dersaneden çok daha önemli şeyler var " dedim gülümsedi , o gülerken her bir parçası ayrı gülüyordu , çok tatlıydı yada bana öyle geliyordu . Sonunda gülmeyi bıraktı ve " Sana çok önemli birşey söyleyeceğim " dedi , ben dinliyorum anlamında başımı salladım . " SENİ SEVİYORUM " diye bağırdı . Garsonlar bize bakıp gülüşmeye başladı . Kafede ki herkes gülüyordu bizde dahil olmak üzere . Ardından bende yavaşça kulağına eğilip " bende seni birtanem bende seni " dedim . Gülmeye başladık. Kafeden elele çıktık , Kordon da dolaşmaya başladık . Denizin büyüsü , onun sıcacık nefesi beni bir aşkla donatmıştı taa ki Telefonum acı acı çalıncaya kadar . Babam arıyordu , açtım . " Nerdesin sen " diye bağırmaya başladı beni dinlemiyordu bile , öyle bağırıyordu ki hiç birşey anlamıyordum .Sonra " Derhal eve geliyorsun " diye bağırdı ve telefonu suratıma kapattı . Nedenini biliyordum dersaneye , onların çok önem verdiği dersaneye gitmemiştim , bu kadar basitti işte. Ona dönüp benim derhal eve gitmem lazım dedim , şaşırmıştı , galiba hani ben onun için çok önemliydim , nasıl böyle yüzüstü bırakıp gitti diye düşünüyordu . Ben ağlayarak eve gitmeye başladım. Hüngür hüngür ağlıyordum ama azar işiteceğim için değil , onu yanlız bıraktığım için ağlıyordum.Eve gittim .

Kapıda karşıladı annemle babam beni . Ben hiç birşey söylemeden odama çekildim . Yanlızdım. Ailem yüzünden yanlız kalmıştım . Sinirliydim. Ağlıyordum. Telefonumu aldım bir mesaj la ona herşeyi açıklamaya çalıştım ama bu bana yetmedi yapamıyordum onsuz , onu çok üzmüştüm biliyordum . Birden Kapım tıklatıldı , hiç ses çıkarmıyordum , tekrar tıklatıldı , duymamazlıktan geliyordum , üçüncü seferde canıma tak etti " Gir be gir " diye bağırdım. Gelen ablamdı , " Neyin var ? " diye sordu. Herşeyi anlatmak istiyordum ama ağlamaktan anlatamıyordum , ablam benim en iyi arkadaşımdı küçüklüğümden beri , onu çok seviyordum , tüm sırlarımızı bilirdik birbirimizin . " Şimdi sakin ol , ben sana bir bardak Su getiriyim ve bana ne olduğunu anlat tamam mı canım ? " dedi o yumuşacık , tatlı sesiyle ablam. ben başımı salladım. Suyu getirdi . Sonunda ne olduğunu anlatabilmiştim , şimdi daha rahattım. Daha sonra ben odamda uyuyakalmışım ve annemle babam ablamı sıkıştırıp neler konuştuğumuzu öğrenmişler ( annemle babamı tanırım yaparlar ablama hiç kızmadım) ve çok kızmışlar . Bu konunun bir ara böyle üstü örtülerek geçiştirildi.Onunla da çıkmaya başlamıştık , okulda da hep elele gözgözeydik, neredeyse tüm öğretmenler , ailelerimiz karşıydı bu ilişkiye . ne yapacaktık ki biz onlara , derslerimiz mükemmeldi, herşey çok iyiydi , nedenini bir türlü anlayamıyorduk . Seviyorduk birbirimizi işte bıraksalardı yada bir anlık heves diye düşünselerdi . Biraz da bizim yerimize koysalardı kendilerini,ne olurdu ki biraz anlamaya çalışsalardı . Yapmıyorlardı işte anlayamıyorlardı bizi , sanki hiç genç olmamışlardı . Biz böyle zar zor 3- 4 Ay çıktık , nasıl başardıysak . 7. sınıf bitmek üzereydi Ailesi ile İstanbul ' a gitmek zorunda kaldı , ablam da benim durumuma düşmüştü , o gidecekti peki ya ben ne olacaktım , hani beni çok seviyordu hani ben onun bir tanesiydim , hani biricik papatyasıydım , hiç mi sevmemişti beni , nasıl bırakıp gidecekti yüzüstü nasıl dayanacaktı sevdiğini bu kadar üzmeye ama suçlu olan , hatalı olan o yada ben değildim hatalı olan diğerleriydi sevmeyenlerdi , sevmeyenler sevgiden ne anlarlardı ki onlar birbirlerini de sevmezlerdi , onlar paraya , işe , okula , dersaneye aşıktılar. Sevmeyenler sevmezdi sevenleri , nerden bileceklerdi ki sevgiyi aşkı duyguyu . Çünkü onlar hiç sevmemiştiler birbirlerini , bu yüzden kıyabiliyorlardı aşıkları ayırmaya , nasıl sızlamıyordu içleri anlayamıyorduk . Gidiyordu , gidecekti , çok az kalmıştı gitmesine . Yalvarıyordum tanrıma n'olur bırakıp gitmesin beni diye. Yine ağlıyordum hüngür hüngür o günkü gibi yine yalnızlığa ağlıyordum , bu sefer ben değil o gidecekti , beni burda yalnız bırakacaktı. Öldürselerdi daha iyiydi . Biliyordum oda ağlıyordu o da yalnızlığa ağlıyordu . Son bir kez buluştuk o günkü kafede . Bu sefer gülmüyorduk , gözlerimizin içi gülmüyordu , ağlıyorduk , içimiz kan ağlıyordu . Bu sefer kimse gülmüyordu herkes üzgündü . Sessizce " Seni şimdi anlıyorum " dedi . Birlikte otogara gittik. Ne kadar zormuş ayrılık filmlerde böyle gözükmezdi , en son " BIRAKMA BENİ " diye bağırdı . Keşke bırakmasaydım onu , o da bırakmazdı belki n'olur du gitmeseydi , n'olurdu ayırmasalardı bizi . O gideli bir ay oldu koskoca bir ay ve ben hala ağlıyorum. Bir de Kalbimde o dudağımda şu nakarat var ;Ya aşkımı ver geri yada denizinde boğ beni Razıyım İzmir Öldür beni
 
Ben Onu İzmir Kadar Çok Sevdim .... Ama O Yok .

Rastgele Hikayeler

Yeni Hikayeler

Metin Reklamları