Ben'li çilelerin, ben'li pişmanlıkların bitti artık. Dilediğince özgürsün... Mavi gökyüzünün altında istediğin düş ülkelerine kanatlanabilir yüreğin... Dilediğin mevsimlerde delice ıslanabilir gözlerin... Bana çıkan tüm yolları adres defterlerinden sil artık.. Adımın üzerini kalın harflerle işaretleyip kaldır beni hatıralarının en tozlu raflarına...
Bana dair tek bir satır kalmasın, tek bir cümle olmasın dudaklarında.. Madem sana acı çektiriyorum, madem ben sende pişmanlığı anımsatıyorum bırak bitsin bu çile..Ben sana acı çektirmek için gelmemiştim.. Ağır yaralı yüreğime umut diye girmiştim oysa.. Şimdi sende ' kanayan pişmanlık ' olmuşken unut beni...Hiç yaşanmamış say yaşananları.. Ben'li hatıraların üzerine karanlığı ört ve kapat tüm perdelerini.....Bana kattıklarını, bana bıraktıklarını topla yüreğimden... Sözlerini, yeminlerini sök dudaklarımdan...
Ama bir şeye dokunma ne olur...Seni ' sen ' diye seven yüreğime dokunma...Dokunma, acıtır yalnızlığım yüreğini.. Dokunma, kanatır diz boyu karanlığım....Hayatımda yenilmeye alışmışken senin yenilgine de alışırım ben...Ben nice yürekte canlı canlı gömüldüm senin zaferlerine de alışırım...
Bırak dokunma kanayan yaralarıma.. tenine sıçramasın kirli yüzümden akan yalnızlıklarım...Daha fazla acıtmasın pişmanlıklarda avutulmuş hatıralarım....Topla cümlelerini dudaklarımdan... Her şey bitti artık...Ve her şey bitmişken, sana git demeyeceğim....
Gitsen de tek bir kelime bile etmeyeceğim..
Susmalıyım. Susuyorum... En derininden, en acısından suskunluğumda saklı cevaplarım... Belki de tüm cevaplarım soruların da saklı.Bana kalan acıları, bana bırakılan yenilgileri (sevgin için bedenimi yüreğimi semer bileceğim) sırtıma yüklenip gidiyorum...Kapıyı aralamana gerek yok sevgili.. Sana geldiğim yollardan gitmeyi de bilirim ben....Gerek yok ' en iyisine sen layıksın ' sözleriyle avutulmuş devrik cümlelere...Ben iyi bilirim tozlu yolları....Gidiyorum, tüm zaferlerin başkumandanı olarak ayrılığın ganimeti olarak tüm hatıraları yakabilirsin..
Ben'li tüm yaşananları da unutabilirsin...Artık söze gerek yok...Gitmeliydim ama bu kadar erken değildi..Gidiyorum bir bedende ' yüreksiz ' yaşamayı öğrenmeye gidiyorum..Gidiyorum öznesi çalınmış cümlelerde sana ' susmaya ' gidiyorum....
Biliyorum sen bensiz de yaşayabilirsin...Hayata kaldığın yerden devam edeceksin ...Noktasız, virgülsüz...Oysa ben..Oysa ben yaşadıkça hep bir eksik kalacağım..Hep bir sen eksik olacak nefes almalarım..Artık öznesiz paragrafların içinde yarım cümlelik olarak sayılacağım...Artık ben ' sensiz ' varolacağım....
Topla cümlelerini dudaklarımdan..Bana vaat edilmemiş yarınlarımı da yanına al...Bir de benimle yaşadığın mutlulukları. Bir de sana yazdıklarımı. Kötü bir gününde gözyaşlarını kurulamak için kuru bir peçete niyetine kullanırsın senli satırlarımı...
Unutmadan bir teşekkür borçluyum sana; kısa bir süreliğine de olsa yarımlığımı, yalnızlığımı unutturduğun için ...Ve de yaşattığın tüm mutlulukların için....Teşekkürler....Giderken sakın ardına bakma...Gözlerin pişmanlıklarında, günahlarında kalmasın...
Sana paylaştırılmış her acına ben yüreği kefil gösterdim..Sen yüzünü aydınlığa çevir sadece..İnan bana bensiz hayatta seni hep mutluluklar bekliyor olacak...Çünkü sensiz bir yerde yaşarken bile her nefesimde bin dua saklı olacak sana...
Artık mutluluğa kanatlanma zamanın geldi...
Bensiz olsan da;
Her güneş, gözlerine doğmaya,
Her rüzgar, saçlarında dolaşmaya gelecek...
Hadi git....
Varlığımda acı çekmektense,
Yokluğumda mutlu ol....
Çünkü; mutluluklar en çok sana yakışıyor...
'Topla cümlelerini dudaklarımdan...
Her şey bitti artık... Maviler kadar özgürsün artık...
Dilediğince uçabilirsin....
Yolların hep Cennete çıksın....'
Bensiz hayatında mutluluklar dilerim...
Hoşcakal bitanem/ hoşcakal yüreğimi adadığım ömrüm....