Sendeyim.net ekibi olarak 2025 yılında yine boş durmadık, sizler için harika Yokluğun İle İlgili Sözler derledik. Birbirinden güzel sözleri bir araya getirdik ki duygularınıza tercüman olsun. Yokluğun İle İlgili Sözler arayanlara ilaç gibi gelecek bu listeyi kaçırmayın. Çayınızı alın, kahvenizi koyun; güzel sözlere birlikte dalalım.
Bugün yokluğunun doğum günü sevdiğim. Kutlu olsun yüreğinde bensizlik. Gülüşün baki olsun yüzünde. Bana kalsın yine senli sensizlik.
En mükemmel kadın, çocuklarına babalarının yokluğunda baba olabilecek kadındır. Goethe
Yokluğun yağmura yazı yazmak kadar zor, sensizlik ölüm kadar acı, sen nefes kadar önemli, canım kadar değerlisin, iyi ki doğdun canım annem.
Dostu yok gecelerin geceler çok uzun, geceler bir ömür, ömür dediğin bir tutam ümit, ümidi yok yarınların tıpkı senin yokluğun gibi ve ben biraz daha sana hasret.
Sıkı dur dedim bir boşluğun ellerinden tutuyorsun. Gel gör ki mayandaki asiliğe laf dinletemedim. Her gece sarılıp yokluğuna ölüme uzanmaktı artık hayat. Ve artık aşk, bir ihtimalsizliği delicesine sevmekti. Söz bitti.
Adam kadını özledi. Başka kadına sarıldı. Kadın adamı özledi. Adamın yokluğuna sarıldı.
Her gün seni düşünmek ve yokluğunu fark etmek nasıl acı veriyor bana bilir misin, Bir gün sende sever misin?
Hani iftar vaktine yakın susar ya insan, yokluğun o denli yakıyor beni. Söyle ne zaman okunur bu ezan, bir yudum su gibi özledim.
Ben cümlelerimle yokluğuna hayat vermeye çalışıyorken, sen varlığınla bir başkasının cümlelerinde hayat buluyormuşsun meğer.
Kaç defa gitme kal dedim daha vakit erken, oysa ne demek istediğimi çok iyi anlamıştın varlığınla yokluğun aynı şey derken.
Yere çekim, suya kaldırma gücünü veren kudret, bana da senin yokluğunu kaldırma gücünü verir elbet. Rahat ol sen.
Artık günlerden uzun gecelerim, gecelerde de yalnız senin sevgin var. Her acıyı tattım her çileyi gördüm, hayatın her cilvesine alıştım yalnız senin yokluğuna alışamadım. Şimdi anlıyorum acıdan, hasretten, gözyaşından başka hiç bir şey vermemişsin bana. Yıkılan hayallerime, yok olan geçmişime, kaybolan geleceğime ağladım, çocuklar gibi ağladım.
Öperek uyandırdım bu sabah ayrılığı. Fırından yeni çıkan bekleyişler satın aldım. Kırmızı mavi köşeli yalnızlığımı serdim masaya. Manzaraysa ayrılığa sıfır. İşte her şey hazır. Acılarımla iki lafın belini kırdık. Yokluğunda bir kuş sütü eksik. Yalnızlığım ve ben; seni çok bekledik.
Geçti, istemem gelmeni, yokluğunda buldum seni; bırak vehmimde gölgeni, gelme, artık neye yarar?
Sensizim biliyorum. Kendimi kandırıyorum yokluğunda. Geceleri yastıktan sevgilimsin benim. Gündüzleri, gözüm açık gördüğüm hayal.
Paylaşırım senin yokluğunu odamın soğuk sessizliğiyle, beklerim seni elimde sana ait sözler gözümde seninle yaşanacak mutlu günler, aklımda sadece sen varsın sevgilim.
Bu arta kalan hangi yaz akşamının hüzünleri oysa birbirimizin yaralarıyla sarmalıydık kanayan yerlerimizi. Yokluğuna dayanabilirim sandım, oysa yokluğun bir şiir ve ben şair olamadım.
Varlığın için herkesin yokluğunu seçtim. Ömür istedim. Uzun bir ömür. Seni, ölmeyen kimse kalmayana kadar sevebilirdim.
Beni yokluğunla savaştırma, kaybederim.
Özlenen bir Boğaysa onun yokluğunu ondan başka hiçbir şey dolduramaz.
Varlığınla başlayan bir günün yokluğunla bitmesine alışamadım, aklımda olduğunun yarısı kadar yanımda olsaydın hiç sensiz kalmazdım.
Varlığının değerini bilmeyenlere janjanlı bir hediye paketi içinde yokluğunu bırakır.
Gözlerim gözlerini görmese de ellerim ellerini tutmasa da yokluğun her gece kalbimden vursa da sana aşığım ya oda yeter bana.
Yokluğun var sen yoktun ölüm geldi ölmedim, aşkından hatıra diye göz yaşımı silmedim, ben bir sana bir bu şehre gül dedim, belki de can ben bu şehri güller için çok sevdim.
Kalıcı yara dedikleri şey, senin yokluğundur yârim.
Yokluğun yağmura yazı yazmak kadar zor, sensizlik ölüm kadar acı, sen nefes kadar önemli, canım kadar değerlisin, iyi ki varsın birtanem. Kadınlar günün kutlu olsun.
Yokluğuna dayandım, sensiz de sabah oldu. Sensiz de mevsimler değişti. Ama dudaklarımla gülsem de, gözlerimle gülmeyi unuttum sayende.
Sözlerini dilimle ateşleyip harmanladığım dualar, şimdi en güzel lisanım oldu yokluğunda.
Sen bir pınarsın içilen ama kanılmayan, seveni yanıltmayan, sevince yanılmayan, varlığına doyulmayan, yokluğuna dayanılmayan.
Varlığının tiryakisi. Yokluğunun delisiyim. Seni benden mahrum etme. Gözlerinin hastasıyım.
Yokluğun yağmura yazı yazmak kadar zor. Varlığın yaşam kadar kutsal. Sen nefes kadar önemli, canım kadar değerlisin benimle evlenir misin?
Hadi uyandır beni söyle gördüğüm zamansız bir düş mü? Hadi git, uzaklaş, yokluğuna inandır beni. Gerçekten yoruldum her bulduğum yerde seni kaybetmekten.
Yokluğun yağmura yazı yazmak kadar zor, sensizlik ölüm kadar acı. Sen nefes kadar önemli, canım kadar değerlisin. İyi ki doğdun birtanem.
Seni sevdiğimi ihbar etmişler ayrılığa Geçen gün yokluğun esir aldı beni Birçok şahidim vardı ama gözlerim tanıklık yaptı aleyhime Bu gün hüküm giydim yalnızlığa Acıların hücresine kapattılar beni Ve bir tek sensizlik geliyor ziyaretime sabır.
Sabahları seviyorum, insanları seviyorum, filmleri, şarkıları, kitapları, sıcak ekmeği, kalabalık sofraları, çikolatayı, minicik bebekleri, rüzgarda yaprak olmayı, geceleri yıldız olmayı, yaz gecesinde yağmur olmayı sevdim. Ve en çokta seni sevdim, hep yokluğunda.
Sensizlik yok olmak kadar acı, sen nefes kadar gerekli, canım kadar değerlisin. Yokluğun yağmura yazı yazmak kadar zor. İyi ki doğdun her şeyim.
Sen, solgun baharlardaki mavi yağmurum, akşam kızıllığında yorgun gölgem, kış ayazında yaz güneşimsin. Bulutlardaki saklı düşlerim, her günün sonunda özlediğimsin. Yüzün kadar temizdir kalbin, hangi sevgi alabilir yerini.Yokluğun yağmura yazı yazmak kadar zor, sensizlik ölüm kadar acı.
Geceler şimdilik tek engelim ancak ben bu günlerin değerini iyi bilmeliyimçünkü ayrı geçen bu geceler olmasa senin yokluğunun ne demek olduğunu nasıl anlayabilirdim bensiz gecen, benli rüyalarla dolsun sevdiğim.
Yokluğun yağmura yazı yazmak kadar zor, sensizlik ölüm kadar acı, sen nefes kadar önemli, canım kadar değerlisin, iyi ki doğdun birtanem.
Yokluğunun kurduğu acılardan bir yol çizdim yüreğime, artık dönsen de olur dönmesen de. Bir gün bu yürek bu bedene ağır geldiğinde, senide unuturum sevgini de. Alacaklarım kaldı sende biraz sevgi biraz gurur. Sana ihanetin adını sorduğumda adı yok demiştin. Şimdi ben son sözümü söylüyorum. Unutma ihanetin adı yoksa affı da yoktur.
Bir gece yarısı titreyerek uyanırsan bil ki resmini öptüğüm gündür, bir gün sebepsiz yaşlar süzülürse o güzel gözlerinden bil ki yokluğundan öldüğüm gündür.
Varlığın bana yetmiyorken, yokluğunla avunmak zorundayım. Ya al götür kalanımı. Ya da gel, tamamla eksik kalan yanımı.
İnsan iki şeyi unutamaz, sevdiğini ve onun yokluğunu. İki şeyi de asla saklayamaz; sarhoşluğu ve aşık olduğunu.
Yokluğun bilinçaltımdayken varlığın kimin altında?
Yokluğun yağmura yazı yazmak kadar zor, sensizlik ölüm kadar acı, sen nefes kadar önemli, canım kadar değerlisin, iyi ki doğdun bir tanecik teyzem.
Mevsimin suçu yok, yokluğun soğuk.
Kadın ne kadar severse sevsin, yokluğuna alıştığı erkeği bir daha istemez.
Varlığınla başlayan bir günün yokluğunla bitmesine alışamadım, aklımda olduğunun yarısı kadar yanımda olsaydın hiç sensiz kalmazdım. Seni Çok Seviyorum Aşkım.
Yokluğuna dayandım sensizde sabah oldu. Sensizde mevsimler değişti ama dudaklarımla gülsem de gözlerimle gülmeyi unuttum sayende.
Yokluğun sırtıma saplandı bir bıçak gibi akıtır taşa, toprağa kanımı, dünya seninle aydınlık ve güzeldi şimdi bin güneş doğsa götüremez karanlığımı.
Sonsuzluk koyuyorum adını sensiz günlerin, senli günlerle takas ediyorum. Yokluğun diye bir şey yok bende, ben seni sonsuzluk kadar çok ama çok seviyorum.
Beş para eder mi varlığın! Yokluğun beni acıtsın, alem affetsin seni. Ben affetmem. Nerde unuttuysan beni orda kal.
Büyük acılar daha önemsizlerinin hissedilmesini engeller ve tersine, büyük acıların yokluğunda en küçük dertler ve sıkıntılar bile bize büyük acı verir.
Sıkıntı çekecek kadar gücüm, acı çekecek kadar sabrım kalmasa da seni sevecek kadar kalbim her zaman vardır. Hani dağlarda dört mevsim erimeyen kar olur ya; yokluğunda yüreğimden eksilmeyensin sevdiğim.
Utanırım söyleyemem yaşadığım yalnızlığı, Kelimeler yetmiyor ki bu mu sevda dedikleri, Paylaşırım yokluğunu gecenin sessizliğiyle, Yetmiyor yalnız hayaller bu mu sevda dedikleri Bu mu sevda bu nasıl aşk.
Artık günlerim günlerden uzun, gecelerim gecelerden yalnız. Seni sevdiğimden bu yana her acıyı tattım, Her çileyi gördüm hayatın her cilvesine alıştım. Yalnız senin yokluğuna alışamadım. Şimdi anlıyorum acıdan, hasretten, gözyaşından başka hiçbir şey vermemişsin bana yıkılan hayallerime, yok olan geçmişime, kaybolan geleceğime oturup ağladım çocuklar gibi..
Yokluğunun iki yakasını bir araya getirip; Varlığını ilikler misin ömrüme.
Yaşadığım her an seni özlemeye itiyor beni, ağır geliyor yokluğun beklediğimsin, özlediğimsin, özlemimsin.
Yokluğun yağmura yazı yazmak kadar zor, sensizlik ölüm kadar acı. Sen nefes kadar önemli, canım kadar değerlisin. İyi ki doğdun canım amca kızım.
Beş para eder mi varlığın. Yokluğun beni acıtsın, âlem affetsin seni. Ben affetmem.
Aşk varlığın değil yokluğun kaybıdır.
Koçun yokluğu hiç çekilmez. Hele de gecenin bu saatinde. Çekenler bilir koçun yokluğunu, onu özlemek kötü bir şeydir.
Yokluğun yağmura yazı yazmak kadar zor, sensizlik ölüm kadar acı, sen nefes kadar önemli, canım kadar değerlisin, iyi ki doğdun bir tanem. Arzum bugün dilediğin tüm dileklerinin gerçek olması. Geleceğini oluşturacak her yeni gün, bir önceki günden daha güzel, isteklerine uygun ve seni mutlu edecek şekilde olsun. Belki yanında değilim ama bil ki kalbimin en derin yerinde bugünü seninle kutluyorum. Nice yaşlara.
Yokluğunda her sabah bozuk bir günaydın atıyorum çocukluğumdan kalma eski kumbarama. Geldiğinde sana güzel bir hoşgeldin almayı planlıyorum.
Varlığın hayatıma ne kattı ki yokluğun canımı acıtsın.
Bir gece titreyerek uyanırsan bil ki resmini öptüğüm andır. Bir gün yaşlar süzülürse o güzel gözlerinden, bil ki bir tanem yokluğundan öldüğüm andır.
Balık bir insanın hayatına sessizce girer ve sessizce çıkar. Esas kıyamet insan onun yokluğunu hissedince kopar. Ama vakit çok geçtir.
Bir pınarsın içilen ama hiç kanılmayan, seveni yanıltmayan, sevince yanılmayan. Özlenen sen, özleten sen. Varken doyulmayan, yokluğuna dayanılmayan.
Yokluğun yağmura yazı yazmak kadar zor, sensizlik ölüm kadar acı, sen nefes kadar önemli, canım kadar değerlisin, iyi ki doğdun bir tanem.
Bazen insan öyle özlenir ki; özlenen bilse, yokluğundan utanır.
Sensiz geçen zaman bana zehir oldu, senin yokluğun benim sonum oldu. Güneş doğmaz, günler geçmez oldu, anladım ki bu yaşam sensiz geçmez oldu ay yüzlüm.
Seni hatırlarım güz yağmurlarında hoyrat türkümsün, yankılanan dağlarda birden yokluğun gelir aklıma seni sensiz yaşarım dökülen yapraklarda.