Sendeyim.net olarak 2025 yılında sizler için birbirinden anlamlı ve özel Tel İle İlgili Sözler hazırladık.En güzel ve en yeni Tel İle İlgili Sözler ile duygularınızı en etkileyici şekilde ifade edebilirsiniz. Güzel sözlerin gücüne inananlar için, özenle seçilmiş bu derlemeyi kaçırmayın!


Reklam Alanı

Bu Yazımızda Neler Bulacaksınız ? Göster

Tel İle İlgili Sözler 2025

Sendeyim.net ekibi olarak 2025 yılında yine boş durmadık, sizler için harika Tel İle İlgili Sözler derledik. Birbirinden güzel sözleri bir araya getirdik ki duygularınıza tercüman olsun. Tel İle İlgili Sözler arayanlara ilaç gibi gelecek bu listeyi kaçırmayın. Çayınızı alın, kahvenizi koyun; güzel sözlere birlikte dalalım.

Tel İle İlgili Sözler

Telefon rehberi mutsuzluk verir insanlara, dost diye geçinip, en zor anlarında aramayan sahtelerin yazılı belgeleridir aslında.
Bütün felsefe kitapları kendin olmayı telkin eder. Ancak aydının trajedisi tam da bu noktada her an biraz daha yabancılaştığının farkına varmaktır.
Arkadaşlar telefonunuza sıcak bir günaydın mesajı bırakıyorum, yudum yudum için, iyi gelir, ihtiyacı olan varsa da alsın.
Televizyon izlemeye çalışan bir Boğaya gereksiz sorular sorarsan ters cevaplar alırsın.
Ara sıra telefonun ışığıyla odaya bakıyorum valla biri böö diye çıksa o anda felç geçiricem.
Teller büyük evleri korurmuş, köpeklerde büyük adamları.
Adam üşenmemiş telefonu icat etmiş, ben kalkıp şarja takmaya üşeniyorum.
Telefon tellerine dolanan sesini istiyorum. Sesinin rengini kokusunu nefesini.. Bu bahçeye dönmüş ruhuma hoş geldin. Hoşgeldin.. Bebek yüzlü baharıma hoş geldin.
Biz televizyon izleyerek, milyonerler, sinema tanrıları, rock yıldızları olacağımıza inanarak büyüdük ama olamayacağız. Hepimiz heba oluyoruz. Bütün bir nesil benzin pompalıyor, garsonluk yapıyor ya da beyaz yakalı köle olmuş. Reklamlar yüzünden araba ve kıyafet peşindeyiz. Nefret ettiğimiz işlerde çalışıyor, gereksiz şeyler alıyoruz. Bizler tarihin ortanca çocuklarıyız. Bir amacımız yok; ne büyük savaş ne de büyük bir buhran yaşadık. Bizim savaşımız ruhani savaş. Ve bunalımımız kendi hayatlarımız.
Ömrümden çaldığın zamana acıyorum, zaman hataları telafi edecek günün birinde. Ama o zaman sen telafisi olmayan bir hata olacaksın gözümde.
Bir şey istiyor musun oğlum. +Yok baba, annemi versene telefona. -Efendim oğlum. +Anne babama söylesene para göndersin.
Yakalanmamak için kızın adını telefonuna erkek adıyla kaydedenin hayatı; başka bir telefonda kız adıyla anılmakla geçer.
Yaşamak değil, Beni bu telaş öldürecek.
Tel haddinden fazla gerilirse kopar.
Telefonumuz düşse panikliyoruz , arkadaşımız düşse gülüyoruz. İşe bak.
Biliyor musun, az önce ne olduğunu çok iyi biliyorum ben. Ne mi oldu, telefonuna bu mesaj geldi.
Telefonu, kendisinden daha akıllı olan insanlar var.
Gömleğinin bir teli nasıl bütün diğer tellere benziyorsa öylece sen de alelade insanlara benzemek istiyorsun. Ben, sadece parlak olduğundan değil, fakat nereden kullanılırsa kullanılsın, orasını güzelleştirdiği için makbul sayılan erguvani renkte bir kuşak olmak isterim. Niçin bana başkaları gibi olmamı tavsiye ediyorsun? O zaman sadece iplik olacağım, kadife olmayacağım.
Telaş evrensel, çünkü herkes kendinden kaçma halinde.
Ahmakça olan her şey, telaffuzu zor olduğu için şarkı olarak söylenir.
Biz hapishanelerde öğrendik bağlamayı, telleri anlatır sana olan aşkımı, yaptığım sana 4 duvar arasında bir şarkı, şarkının adı; bu hayat sensiz olmamalı.
Saz çalmayan, tel kadrini ne bilir.
Sen değildin görüş günü tel örgüden görünen, boncuklarla işlediğim sûretindi o senin; Gölgenin güneşe nisbeti, leylim.
Gel desem, bu akşam, bir kahve ısmarlayayım sana. Bir fincan kahve: Cezvesinde kaynamış hatıralar, köpüklerinde sevgi parlayan, fincanında dostluk ile telve, bir yorgunluk kahvesi. En iyisi ben sana bir şiir ısmarlayayım Yanında da bir fincan acı kahve. Hasan Gezer
Olaylar, her an ince bir tele bağlıdır. Bilgili insanlar, bu olaylardan faydalanıp gerekli işleri zamanında yaparlar.  Bonaparte
Yılbaşında milyonlarca kişiyi televizyon karşısında tutmak isteyenler, yılbaşlarını televizyon karşısında geçirmezler.
Gece gelen telgraf dört heceden ibaretti: vefat etti.
Gözler bazen öyle kelimeler ifade eder ki hiçbir dilde onların telaffuzu yoktur.
Çünkü sözler yerine kaba kuvvet kullanılabilse de kelimeler kudretini hep koruyacaktır! Kelimeler anlama ulaşmanın yollarını ve dinleyenlere hakikatin telaffuzu gösterir.
Bir dakika içinde telefonunuz bozulacaktır. Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Bir Akrep bilgisayarında veya telefonunda masaüstü yaptıysa seni. Bil ki senin üstünde bir insan yok onun kalbinde.
Bir Yay evin üçlü koltuğunda ikamet eder. Televizyon ve çikolatada ona eşlik eder.
Özür dilemenin bir asillik olduğunu düşünüyor ve bugün buluşmaya gelmediğim için özür diliyorum senden. İnan bana elimde olmayan nedenlerden dolayı gelemedim ve seni de arayamadım. Üzgünüm canım. Telafi edeceğime söz veriyorum!
Sanal dünya diyorlar buraya, uğradım geçtim. Beklediğim ufak bir telefon görüşmesiydi, artık ondanda vazgeçtim. Gideceksen git yolun açık olsun, gözlerinde yüreğinde huzur bulmuştum al istemem o da senin olsun.
Susar bazen bir Oğlak. Çünkü sana hatanı telafi etmen için bir şans veriyordur. Fazla beklemez. Çünkü susmayı pek sevmez.
Sayın abone. Aradığınız istikamete doğru bütün hatlar doludur. Lütfen başka istikamete doğru telefon ediniz.
Adaleti, yüksek bir kanun olarak kabul etmekten vazgeçen millet, bu felaketini hiçbir başarı ile telafi edemez. W.E. Channıng
Uzun süredir telefonum çalmadığına göre, dostlarımın keyfi yerinde.
Sevgiyi koydum kum saatinin doludizgin akıp giden kumlarının her bir zerresine. Çünkü bir tek sevgi var elimizde; bunca yıldan damıtılıp gelen. Yine bir tek o kalacak, yaşanacak yıllarından geriye. Bir tek sevgi olacak bunca telaştan artakalan. Ötesi yalan.
İnandığımız şeyler yaptığımız şeylerden farklı olduğunda gerçek mutluluk mümkün değildir. Dana Telford
Sevgi teleskoptan bakar, kıskançlık ise mikroskoptan. Josh Billings
Söyle ona Sebastian telafisi olmayan şeylerin izahı da gereksizdir.
En yakın arkadaşımın ismini telefon rehberine yalv diye kaydettim. Aradığın da yalvarıyor yazıyor. Yine aştım kendimi.
Bir telefon bekliyorum, sevgilim diye başlayan, seni seviyorum diye biten. Bir telefon bekliyorum, dün gelmesi gereken ve bugün hala gelmeyen.
Al kadehi eline, dokun gönül teline, muhabbet âlemine, bir merhabadır rakı.
Hazır telefon yine deli gibi ısınmışken gömlekleri ütüleyeyim.
Keşke pin kodunu üç kere yanlış girince kitlenen telefonlarımız gibi, kalplerimiz de üç kere yanlış insanları sevince kitlense.
Yollar yaş yapma telaş.
İçine rastgele atılmış eşyalardan oluşan çantadaki telefonu, tek eliyle ve bakmadan bulabilen o muhteşem kişiye kadın denir!
Sinirlendiği zaman telefonu açmaz sürekli meşgule düşürür ama telefonu komple kapatırsa bil ki kırılmıştır.
Siz televizyon izlerken hayat akıp gidiyor.
Baylar, korkunuzu, telaşınızı anlıyoruz. Bugün otlandığınız toprakları, fabrikaları madenleri korumak için her türlü vahşete hazırsınız. Ama bilmelisiniz ki, korkunun ecele faydası yoktur ve hiçbir vahşet bizi haklı davamızdan caydıramayacaktır.
Bağışlanma sadece acının zihinsel tohumlarını öldürür; verilmiş olan zarar, sadece telafi ederek düzeltilebilir.
Artık sırdaş değil geceler bana. Sana duygularımı iletebileceğim telefonuna mesajla. En içten duygularımla iyi geceler sevdiğim sana.
Bir Boğa yanında sürekli telefonunu kurcalayan sevgiliye laf sokar inceden.
Saçlarının bir teli olmak isterdim hep yanında kalmak için.
Ve ben bütün yapraklarımı döküyorken şimdi, Eylül diyorsun, tam da orada başlıyor ayrılık. Ahmet Telli
Arı satmış namusu tellala vermiş.
Sırrıma sakalımın bir tek telinin vakıf olduğunu bilsem, sakalımı kökünden keserim.
Kahvede midir dostluk yoksa yüreklerde mi, içilirken edilen koyu telveli sohbetlerde mi? Gülay Sıkılmaz Erçin
Beni terk ettiğin gün saçlarından bir tel koparıp asacağım kendimi. Beni terk ettiğin gün kirpiklerinden birini koparıp saplayacağım kalbime ve beni terk ettiğin gün öleceğim.
Yıllardır görüşmediğin biriyle karşılaşırsın, öpersin, sarılırsın bir kaç dakika sonra da hadi görüşürüz diyerek ayrılırsın. Hatta telefon, adres sormadan da, görüşürüz diyerek ayrılırsın. Herhalde bir gün hepimiz aynı yere gideceğiz diye düşünmenin bir yansıması bu.
Niye öyle aptal aptal bakıyorsun, benim ben cep telefonun. Çantanda durmak boğucu ve karanlıktı, beni çıkardığın için teşekkür ederim.
Seni tanımıyorum. Belki cüzdanın kredi kartlarından geçilmiyor. Belki de son birkaç kuruşun kalmış, onlar da genelde buruşuk olurlar. Belki çok güzelsin, belki de yüzüne bakılamayacak kadar çirkin. Bunları geçelim. Tanımadığım senden istediğim tek şey var: Bu kitabı kitap gibi okuma. Bu harfler sadece sana ulaşmamdaki tek yol oldukları için buradalar. Telefonun bende olsaydı telefondan bunları sana anlatabilirdim.
Eğer hayata küçük ayrıntılarıyla bakacak olursak ne kadar gülünç görünür. Mikroskopta görülen bir damla su gibidir, tek hücrelilerle kaynayan tek bir damla. Telaşla koşuşturup birbirleriyle mücadele etmelerine nasıl güleriz. İster bu su damlasında isterse insan hayatının küçük süresi içinde olsun bu korkunç etkinlikler komik bir etki yaratıyor.
Kendinize fakirliği telkin etmeyin, çünkü bunu yapan cimri olur. Kendiniz için uzun ömür göz önüne almayın, çünkü bu sizi ihtirasa kaptırır.
Akıllı telefonmuş. Karşı taraf aptal olunca, telefon akıllı olsa bile işe yaramıyor.
Sene bu mesaji deyil ureyimi yollamag isterdim, telefonu deyil elimi tutmani isterdim, mesaja deyil gozlerime baxib seni sevirem demeni isterdim.
İnsanın uyanıp da ilk baktığı telefonsa, ya saate bakmıştır ya da yüreğinde yer etmiş birinin ona günaydın demesini arzulamıştır. Günaydın.
Zamanın öldürülmesinin basit örneği, telefon konuşmalarıdır. Rinehart
Bir Yay inatla telefonu meşgule düşürüyorsa belki kalbini alabilirsin ama telefonu komple kapattıysa bu Yandın demek oluyor.
Yırt fotoğraflarımı at bütün anılarımı, kır telefonları değiştir hattını, sil mesajlarımı aç yeni sayfanı, ama unutma kalbimde aşk acın kalacak, hatıralarım aklında kalacak.
Siz benim tellerime hangi notadan vuruyorsanız ben o makamdan çalıp söylerim. Sıkıntı yok.
Hazırladım, hazıra durdum giydirdim gölgemi kuş çığlığı senin bölgen sorma benim bölgemi aşklar telef olur gider sokak köpeği gibi gitsin harcansın bazı şeyler sen dur e mi.
Aynı kitapları okur, aynı filmleri izler, aynı müzikleri dinlerdik. Herkesten farklıydık biz, biz gerçekten ayrıydık. Şimdi ne okusam, ne izlesem, ne dinlesem hemen elim telefona gidiyor sonra o eskidendi diyorum çünkü biz artık gerçekten ayrıydık.
Bayram sabahları, demli bir çay, su böreği, bayram şekerleri, şeker isteyen çocuklar, bir telaş bir koşturmaca. Köprü hep kalabalık, bayram programları, kolonya ikramları, bayram harçlıkları, uzun bayram tatilleri, ev gezmeleri, kısa hal hatır sormalar, el öpenlerin çok olsunlar ve daha bir dolu küçük ayrıntı. Hayatın üzerindeki pause düğmesine dokunun. Kısa bir süre için hayatı durdurun. Kurban Bayramınız mübarek olsun.
Artık hayat sana bundan sonra başlıyor; oda oda dolaşacaksın, eşyaları kırıp dökeceksin, köşelere, kanepelerin arkasına saklanacaksın, ne kadar yaramazlık varsa yapacaksın. 1 yaş günün kutlu olsun Bebeğim. Anneme söyledim benim 1 yaş doğum günüme mesaj gönderen ve gelenleri bir yere not edecek. Bende büyüdüğüm zaman telefonumdan onlara doğum günü mesajları göndereceğim.
Bir mektup, bir telgraf alındısı değil unutulmuş bir sevdadır kapısını çalan.
Aşk. Telaşımı hoş gör sevgilim inandığım ilk yürek ıslandığım son yağmursun
Gözlerin bir çığlık, bir yaralı haykırış gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi ellerin bir martı, telaşlı ve ürkek ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken.
Hep aynı telden çalan müzisyen gülünç olur.  Horace Mann
Bu dünya toplu hipnozun kurbanı ve özgür olabilmemizin tek yolu televizyonumuzu kapatmak.
Teluguca Seni Seviyorum: Nenu minnu premistunnanu

Reklam Alanı

Diğer Güzel Sözler Yazıları