Sarı İle İlgili Sözler

Sarı İle İlgili Sözler 2025

Sendeyim.net ekibi olarak 2025 yılında yine boş durmadık, sizler için harika Sarı İle İlgili Sözler derledik. Birbirinden güzel sözleri bir araya getirdik ki duygularınıza tercüman olsun. Sarı İle İlgili Sözler arayanlara ilaç gibi gelecek bu listeyi kaçırmayın. Çayınızı alın, kahvenizi koyun; güzel sözlere birlikte dalalım.

Sarı İle İlgili Sözler

Her zaman senin karşında masum ve sevgine muhtaç bir çocuk ruhuyla dururum; çünkü sen benim annemsin. Beni benden çok tanıyansın, bilensin. Bana sarıldığın zaman tüm dertlerimi yok edensin. Doğum günün kutlu olsun annem.

Sarıya bakar, kırmızı görürüz, cimbomlu doğduk biz cimbomlu ölürüz.

Bu havada en güzeli de bir Kovaya sarılıp öylece kalmak. Bir de fonda Adele varsa soğuk moğuk işlemez.

Biz cimbomluyuz cimbomlu. Çünkü kanımız sarı kırmızı akar. Biz cimbomluyuz cimbomlu. Çünkü kalbimiz cimbom diye atar.

Eğer sarıldığında kendinden geçiyorsan, doğru kişiye sarılıyorsun demektir.

İki yapboz parçasının birbirini tamamlaması gibidir iki insanın sarılması.

Bir sabah uyandığında ben olacağım yanında, gözlerini bana açacaksın, o gün güneş bile başka doğacak, bulutlar güneşimizi engellemeye utanacak, biz sarıldıkça odamız aydınlanacak. Sabret sevdiğim o günler de yaşanacak. Yasaklı sevdiğim günaydın.

Umutlarının bittiği yerde düşlerine sarıl; düşlerini paylaşacak birini ararsan ben buradayım.

Bir kez bakıştık, Bir kez sarıldık, Doymadan daha, Birden ayrıldık. Bir güne sığdı, Büyük aşkımız Zamansız oldu  Ayrılışımız. Gelsen ne olur? Kalsan ne olur? Sarsan ne olurdu? Aşkı bulurduk, Mutlu olurduk; Sen de sevseydin.

İradenle sabrına, yüreğinle sevgine, dününle yarınlarına öyle sarıl ki, hayat önünde el pençe divan dursun. Doğum günün kutlu olsun. Nice mutlu yıllara halacım.

Hindistanda gerçek erkek; ağlamayan, karısının elini tutmayan, çocuğuna sarılmayan erkek olarak tanımlanmış. Tüm bu tanımlamalara bakarsak ben gerçek bir erkek değilim çünkü her zaman karımın elini tutuyorum, çocuklarıma sarılıyorum ve sürekli ağlıyorum.

Aşk trafik lambaları gibidir. Yeşil ışıkta geçecek kadar aşık olursun. Ama sarıda hep bir engele takılma ihtimali için hazırlıklı olursun. Kırmızı ışık yandığında ise aniden duracak kadar onurlu olmalısın..

Zamansız gelme elim kolum dağınıksa sarılamam!

Bir el tutmak istersin ya bazen, ya da birine sarılmak. Maalesef izin vermez buna hayat. Kendine sarılmalısın sen de zalim hayata inat.

Dertleşmek istiyorsan 1'i tuşla, birisine sarılmak istiyorsan 2'yi tuşla, eğlenmek için 3'ü tuşla, mutlu olmak için 4'ü tuşla, hepsini istiyorsan benim numaramı tuşla.

Aşk, kelimesinin bir anlamıda sarmaşık demek. Nasıl ki bir sarmaşık bir ağacı çepeçevre sarıp, onun dış dünya ile ilişkisini keser ve sardığı ağacı bir süre sonra kurutursa, aşk da sardığı tuttuğu kişiyi çevresinden koparır ve bir süre sonra o ağaç gibi kurutur.

Sarı lacivert rengimiz şampiyonluk hedefimiz hiçbir şeye değişmeyiz, çünkü çünkü çünkü biz Fenerbahçeliyiz.

Papatyalar var karşımda sarı sarı tıpkı sana benziyorlar sarı saçlarını hatırlatır bana. Yeşil yaprakları da gözlerini gülüşün geliyor aklıma tatlı tatlı bakışın ve sen; sen yok ettin beni sensizliğin içinde bırakıp gittin.

Kül mavinin yanına sarı gelirse sonbahar, sen benim yanıma gelirsen kıyamet olur.

Gerçek kokusuyla, ahmağı kandıran yalan sözün kokusu, miskle sarımsak kokusu gibi, söz söyleyenin soluğundan anlaşılır.

Benden çok uzakta olsan da, sana sarılıp dokunamasam da, sana sesimi duyuramasam da, kalbimizin bir olduğunu ve senin de beni ben kadar özlediğini biliyorum.

Dün gece rüyamda seni gördüm, sana seni sevdiğimi söyledim sende bana sarıldın hiç bırakmayacak gibi, şimdi merak ettiğim bir şey var rüyalar gerçek mi olur yoksa tersine mi çıkar?

Makyajı, ojesi, ayakkabısı, elbisesi uysun diye saatlerce düşünen bir kadın, sana aşık olmaya karar vermiş zahmet olmazsa bi sev bi sarıl.

Dost, dost diye nicesine sarıldım benim sadık yarim kara topraktır.

Harmandan sonra ekilen darıdan, kocasından sonra kalkan karıdan, lacivertin yanında olmayan sarıdan adama hayır gelmez.

Bana istenecek bir şey söyle, uğruna can verilecek bir şey söyle, hemen dört elle sarılayım.

Eğer kalmamışsa sağlam bir dal, içilecek temiz bir su, sarılacak bir el, doğrul yatağından aç pencereni, güneş doğacaktır birazdan.

Ne kadar da sıcak ellerini ellerimde yüzümde hissedemesem de yastığın verdiği rahatlığı senin kucağın yorganın ısıtmasına sen sarılıyormuşsun gibi farz edeceğim. Sen uyurken ben hep seni düşüneceğim. Geceler korkutmasın seni. Üstünü açarsan üstüne örtmeye geleceğim iyi geceler aşkım.

Dünyayı değiştirmek istersen yüreğine inan, dostlarına güven, sevgine sarıl. 2019 yılında senin başarılarının anahtarıyla tüm kapıların açılması dileğiyle. Mutlu Yıllar

Bir öpücük gönderiyorum sevgilim hadi kalk, uyan, bir nefes kadar yanındayım ellerini tutuyorum, sana sarılıyorum sevgilim, günaydın.

Sana sarılmayı o kadar çok seviyorum ki. Çünkü o sırada yüzüne bakmam gerekmiyor.

Gece sana sarılıp yatmadan, sabahı senle uyanmadan, nasıl uyuyabilirim? İyi geceler bir tanem.

Kim bilir kaç kişi ayrı yataklarda, birbirine sarılarak uyuyordur.

Halkı öyle bir eğitmeliyiz ki gırtlağımıza sarılmasın.

Bazen bir şeyleri oluruna bırakmak onlara sarılmaya, uğraşmaya göre kat kat daha güçlü bir eylemdir.

Yağmurlu bir günde görmüştüm seni, üzerinde çubuklu forman vardı. O günden sonra anladım ki ben, hayatın anlamı sarı kırmızı.

Sevgiye aç, sarılmaya muhtaç aciz bir beden. Ne işe yarar ki.

Dişlerin tıpkı yıldızlar gibi sarı ve birbirinden o derece uzak. Arada onları fırçalasan.

Meleğim, Seni o kadar çok özledim ki. Sevgililer gününde yanında olup sana sarılmak için deliriyorum.

Kanım sarı kalbim kırmızı, sevgi bu cimbom.

Kaybolmasın diye özenle sakladığınız sarı bi lira gibi mutluluk. Gün gelip de çıkarınca bi bakıyorsunuz ki; tedavülden kalkmış.

Sarı saçların güneşin ışığıyla birleşince saf altın gibisin aşkım, güzel gözlerinle bana bakınca hayata başlıyorum o anda.

Öyle bir an gelir ki; kocaman kocaman sarılmak istediğin insana, küçücük bir merhaba dersin.

Ona sarılıp, kulağına dakikalarca beni hiç bırakma diye fısıldamak istiyorum.

Her zaman senin karşında masum ve sevgine muhtaç bir çocuk ruhuyla dururum; çünkü sen benim annemsin. Beni benden çok tanıyansın, bilensin. Bana sarıldığın zaman tüm dertlerimi yok edensin. Anneler günün kutlu olsun annem.

Kim şu üç şeye sarılırsa dünya ve ahiret dileklerine kavuşur: Allaha sığınmak, ilahi takdire razı olmak ve Allaha karşı hüsn-ü zanda bulunmak.

Sözlerinden belli, kırmışım seni bilmeden. Bir öpücük versem, sarılsam, özür dilesem affeder misin beni bitanem?

Günü gününe kadınlar, günü gününe erdem ya da erdemsizlik, günü gününe, köpekler gibi, ama her gün sağlamca yerinde duran kendim. Böylece yaşamın yüzeyinde ilerliyordum, sözcükler içinde, hiçbir zaman gerçek içinde değil. Tam okunmamış o kitaplar, tam sevilmemiş o dostlar, tam gezilmemiş o kentler, tam sarılmamış o kadınlar!

Eğer yanınızda olsaydım size sımsıkı sarılır, yaşam boyu gözlerinizdeki ışıltının devam etmesini, birbirinizi daima sevmenizi ve hep neşe içinde, huzurlu bir hayat sürmenizi dilerdim. İşte bu mesaj da benim orada söyleyemediklerime aracılık ediyor. Elleriniz birbirinden hiç ayrılmasın. Ömür boyu mutluluklar sizin olsun.

Ne kadar sarılırsan sarıl, bıraktığın an özlersin.

Eğer yanında olsaydım sana sımsıkı sarılır, her yeni yaşında gözlerindeki ışıltının devam etmesini diler, yanağına kocaman bir öpücük kondururdum. Doğum günün kutlu olsun.

Bir gün ölürsem kefenim sarı kırmızı olacaktır çünkü doğunca sarı kırmızıyla doğdum.

Birbirlerine sarılmış âşıklar bireysel coşkularını umutsuzca tek bir yüce benlik halinde kaynaştırmaya çalışırlar, ama boşunadır. Doğası gereği her vücut bulmuş ruh tek başına acı çekmeye ve zevk almaya mahkûmdur.

Sesini duysam da her an yüzünü görmek gibi değil, özlediğimi bil her an çünkü hiç bir şey seni sevmek gibi değil. Seni o kadar çok özledim ki, sevgililer gününde yanında olup sana sarılmak için çıldırıyorum.

Peygamberlerin silahına sarılın. Nedir Peygamberlerin silahı? Diye sorulduğunda: Duadır diye cevap verdi.

Bilir misin ne zordur severek yaşamak. Ona benimsin deyip sarılamamak.. Ne zordur hep yakın hissedip aslında ondan uzak olmak.  Can Yücel

Eğer yanınızda olsaydım size sımsıkı sarılır, yaşam boyu gözlerinizdeki ışıltının devam etmesini, huzurlu bir hayat sürmenizi dilerdim. Kadınlar gününüz kutlu olsun.

Hayatta dört yanlış yaptım; doğmak, yaşamak, büyümek ve umutlara sarılmak, bir tek şeyi doğru yaptım o da seni sevmek ama unutmuşum güzelim dört yanlış bir doğruyu götürdü.

Bazen sadece sarıl bir Yengece ve sus.

Sen onu çok seviyorsan seveceksin, sonra ona hemen sarılıp seni seviyorum diyeceksin. En sonunda da onunla yaşadığını ve mutlu olduğunu anlayacaksın.

Kaybetmek korkusu öyle bir sarıyor ki bizi, kaybetmemek için çırpınıyoruz. Bundandır konuşmak isterken susmamız, kendimizi eksilte, eksilte fazlasını vermemiz, bir kadının kocası için saçını süpürge etmesi gibi. İyi çocuk olmak olur derdimiz; kimse bırakmasın, terk etmesin bizi. Sanırız ki biz verdikçe, daha çok sevecek, daha çok anlayacaklar bizi. Bazen gördüğümüz halde görmemezlikten geliriz birçok şeyi. Sanırlar ki, kandırıldık, uyuduk, fark etmedik. Oysa sen yüreğine taş basarak gözlerini başka yana çevirmişsindir. Bil ki, gerçekten senin olan hiçbir şey seni bırakmaz. Yeter ki sen kendini terk etme, ne pahasına olursa olsun.

Gözlerimdeki pırıltıyı fark ettiğin zaman, üşenme sarıl boynuma anlamışımdır mutlaka sevdiğini, zaten belli olur gözlerimden hemen, alışık değiller öyle parlamaya!

Biri sana sarıldığında, önce onun kollarını gevşetmesini bekle.

İradenle sabrına, yüreğinle sevgine, dününle yarınlarına öyle sarıl ki, hayat önünde el pençe divan dursun. Doğum günün kutlu olsun..

Dikkat! Bu mesaj sevgi, neşe ve iyi dilekler içermektedir. Bir dakika için seni düşünen birinin olduğunun sevincini hisset ve mutlu ol. Şimdi bu mutluluğuna sımsıkı sarıl ve ümidini koskoca bir yıl boyunca hiç yitirme. Aşkta, parada, sağlıkta her zaman kazanmanı dilerim. Sensiz bir hayatta kime gerçekten dostum diyebilirdim bilmiyorum. İyi ki doğdun. Nice mutlu yaşlara.

1907de doğdu aşkımız, sarı-lacivert renkleri oldu şarkımız, sporun her dalında bizim sanımız, hiç bitmedi bitmeyecek Fenerbahçe sevdamız.

Fener, fener çok yaşa sen nerede biz orada, seninleyiz sarı kanarya.

Bir hüküm, bütün insanların aynı şekilde sarılması gereken şey değildir. Mesela ihtiyarın raksı gibi.

Ardına kadar aç kollarını sarıl bana. Neden sarıldın? Diye sorarlarsa, hayata tutundum dersin.

Sendin benim hayatıma anlam katan, yaşama sebebim olan. Öyle bir girdin ki, çıkmamak üzere yerleştin bu yüreğime. Ne kadar isterdim yanında olmak, sana sarılmak, gözlerinin içine bakarak seni seviyorum demek. İyi ki varsın aşkım, günaydın parlayan güneşim.

Cimbombom diyerek sana yüz vurduk, sarının yanına kırmızı koyduk, yıllardan beridir hep seninle olduk, cımbombom sen bizim her şeyimizsin

Kimi sarılman için, kimi de defolup gitmen için sana sırtını döner.

Sarıyla kırmızı kalbimizin yıldızı, şampiyon ol cimbom al bizim canımızı.

Gecenin karanlığında yarın sabahın garantisi olmadığını biliyorum. Bir yanımda bugünün yorgunluğu, ağırlığı. Diğer yanımda yarının bugünden farksızlığı. Şu an şehrin ışıklarında binlerce yaşam, yanan her ampulün altında farklı hayatlar. Sokaklarda gecenin insanları. Haberlerde değişen bir şey yok. İçimdeki gürültü, gecenin sessizliğine meydan okuyor. Yarın sabah şehrin gürültüsüne karışacağım. Herkes her şey bana bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Benden bir şeyler istiyor. Mesaj bombardımanının altında sesim kısılıyor, ancak benim duyabildiğim bir çığlığa dönüşüyor. Şimdi sana sarılmak, uyanmayı düşünmeden uykuya dalmaktan başka bir şey için halim yok.

Demek yine bırakıp gidiyorsun, kundağa sarıp beni, tıpkı cami avlusuna bırakır gibi.

Doğduğumda bütün doktorlar çok şaşırmış. Çünkü bir kolumdan sarı diğerinden lacivert kan akıyormuş. Fenerbahçeli kanından belli olur.

Sarı kırmızı akar kanımız, vazgeçiremez ne anamız ne babamız. Sökseler de kalbimizi sonuna kadar Galatasaraylıyız. En büyük cimbom.

Sen orada ona sarılırken, neden burada benim nefesim kesiliyor zalim.

Ayrılığın resmini çizdim sarı odalara, yüreğimi soğuttum zemheri ayazında. Sonra uzun uzun rüzgarın gülüşünü seyrettim çaresizce. Ve gecenin en koyulaştığı yerde ölümü kucakladım masmavi yüreğimle.

En zehirli mahcupluklar sarılarak yok olurlar.

Öfkeye sarılmak birine atmak için kavradığınız sıcak bir kömür parçası gibidir; yanan aslında sizsinizdir.

Hayatta dört yanlış yaptım doğmak yaşamak büyümek ve umutlara sarılmak bir tek doğru yaptım o da seni sevmek ama unutmuşum güzelim dört yanlış bir doğruyu götürdü.

Bu son hatıra belki son satırlarım olacak. Bunu yazan eller topraklarda solacak. Bir gün mezarıma sarı güller ekeceksin, bu da bir sarı güldü ne çabuk soldu diyeceksin.

Ne zaman başım sıkışsa her zaman sen yanımdasın, kardeşim benim deyip sıkı sıkı sarılanımsın, sen benim canım camın içi ablamsın.

Bir gün sen de beni ararsın. Bir hasret seni yakar, deli bir özlem sarar ağlarsın. Geri dönmek istersin, eski bir şarkı yakar birden, gözlerin dolar ağlarsın elimde değil unutmak seni, kaçsam da kovalar anılar beni. Boş hayallere sarılır gibi kolay mı unutmak bir anda seni.

Sarıya bakar lacivert görürüz, fenerli doğduk fenerli ölürüz.

Adam kadını özledi. Başka kadına sarıldı. Kadın adamı özledi. Adamın yokluğuna sarıldı.

Eğer yanında olsaydım sana sımsıkı sarılır, her yeni yaşında gözlerindeki ışıltının devam etmesini diler yanağına kocaman bir öpücük kondururdum. Doğum günün kutlu olsun biricik amca oğlum.

Sarılıp gövdesine sımsıkı, bir kadın kendini doğurabilir isterse.

Yıllardır görüşmediğin biriyle karşılaşırsın, öpersin, sarılırsın bir kaç dakika sonra da hadi görüşürüz diyerek ayrılırsın. Hatta telefon, adres sormadan da, görüşürüz diyerek ayrılırsın. Herhalde bir gün hepimiz aynı yere gideceğiz diye düşünmenin bir yansıması bu.

Uzaktan seviyorum seni. Kokunu alamadan, boynuna sarılamadan, yüzüne dokunamadan. Sadece seviyorum.

Belki sıkıca sarılabileceğimiz bir sevgilimiz olmadı, belki yalnızız; ama bilinsin ki adam gibi sevdiğimizdendir yalnızlığımız.

Denize düşen yılana sarılır.

Hiç kimsenin iyi gelmediği yerden sarıyorsun yaralarımı, hiç kimsenin dokunamadığı yerden kanatıyorsun sonra.

Ne çok isterdim bir atkı olmayı üşüdüğünde boynuna sarılmayı benimki de hayal işte.

Al beni bebeğim sarıl bana bırakmamasına sakın bırakma beni bu uçcuz buçsuz dünyada ben bir sana bağlıyım bu dünyada sensin benim için bu dünya.

Dertleşmek istiyorsan 1 tuşla, birine sarılmak istiyorsan 2 tuşla, eğlenmek için 3 tuşla, hepsini istiyorsan benim numaramı tuşla.

Güvenmek, sarılmak gibi bir ihtiyaç bence.

Sıkı dur dedim bir boşluğun ellerinden tutuyorsun. Gel gör ki mayandaki asiliğe laf dinletemedim. Her gece sarılıp yokluğuna ölüme uzanmaktı artık hayat. Ve artık aşk, bir ihtimalsizliği delicesine sevmekti. Söz bitti.

Hayata dört elle sarıl diyorsun ya sevgilim; o zaman neden ikisini de alıp gidiyorsun?