Sendeyim.net olarak 2025 yılında sizler için birbirinden anlamlı ve özel Oy İle İlgili Sözler hazırladık.En güzel ve en yeni Oy İle İlgili Sözler ile duygularınızı en etkileyici şekilde ifade edebilirsiniz. Güzel sözlerin gücüne inananlar için, özenle seçilmiş bu derlemeyi kaçırmayın!


Reklam Alanı

Bu Yazımızda Neler Bulacaksınız ? Göster

Oy İle İlgili Sözler 2025

Sendeyim.net ekibi olarak 2025 yılında yine boş durmadık, sizler için harika Oy İle İlgili Sözler derledik. Birbirinden güzel sözleri bir araya getirdik ki duygularınıza tercüman olsun. Oy İle İlgili Sözler arayanlara ilaç gibi gelecek bu listeyi kaçırmayın. Çayınızı alın, kahvenizi koyun; güzel sözlere birlikte dalalım.

Oy İle İlgili Sözler

Balığın yandan yandan bakışı hem can yakar, hem de insanın kalbini yerinden oynatır.
Tesadüf bir başlangıçtır, finali sen oynarsın perdeyi kader kapatır.
Eski sevgiliden kalan yarayı, masum bir kızla kapatmaya çalışma. Çünkü bir gün o namusuyla oynanan kız, senin kızın olabilir.
Hayat dediğin bir oyun bir gün elbet bitecek. Arkada bıraktığın hatıralar ölecek. Sanma bana yaptığın yanına kar kalacak. Senin de karşına bir gün seni yakan çıkacak. O zaman ağlayacak ve beni hatırlayacaksın. İşte o an senin bana son söylediğin sözleri hatırlatacağım. Ardıma bile bakmadan hatıralardan kaybolacağım.
Ağacından düşen yaprak rüzgârların oyuncağı olur. Ali Suad
Hiç kimse satrançta her hamlede ilerleyerek bir oyun kazanmadı. Bazen ileri bir adım atmak için bir adım geriye çekilmeniz gerekir.  Amar Bose
Fareye deney yapmışlar; Viski, votka vermişler hepsinde oynamış zıplamış. Rakı vermişler elini masaya vurmuş o kedi buraya gelecek demiş.
Eskiden dünyada, görünüşte dağınık ama iç dünyaları derli toplu insanlar vardı. Oysa şimdikilerin dış görünüşleri derli toplu ama iç dünyaları dağınık.
Benim bu oyunda unuttuklarımı sen daha öğrenmedin bile.
Seylanca Seni Seviyorum: Mama oyata adarei
Bir erkek ne kadar mükemmel bir şekilde yalan söylese de, kadın anlar. Anlamasına rağmen aptalı oynayıp susar. Çünkü aşıktır.
Oğlan yer oyuna gider, çoban yer koyuna gider.
Hayat öyle bir oyundur ki ne rolü var ne sahnesi. Doğum günün kutlu olsun arkadaşının bir tanesi.
İçinde vicdan olmayan kişi arkadan oyun oynar.
Dün yine yıldızlarda seni aradım. Ama hiç biri senin olacak kadar parlak değildi. Senin güzelliğini hiçbirinde bulamadım. Ay ışığında seni aradım göremedim. Oysa her baktığım yerde sen vardın. Gözlerimi kapattım, seni düşündüm seninle oldum. Beni hissettin mi sevgilim. Seni bütün kalbimle seviyorum.
Oyun bitince şah da, piyon da aynı kutuya konur.
Gücünü aşan rolü üzerinde alırsan, bu rolü, iyi oynamadığın gibi yapabileceğin rolü de terk etmiş olursun.
Bir gece titreyerek oyansan yuxudan, bilki seni dusunerek, sensizliyin acisindan agladigim gecedir.
Hayatta seyirciler ve oyuncular vardır. Ben kuralları koydum isteyen seyreder isteyen oynar.
Her tesadüf bir başlangıçtır; finali sen oynarsın, perdeyi kader kapatır.
Kopmak, gitmek, dönmemek. Her şeyi silip, yerle bir etmek, köprüleri yakıp, geçmişimde nefes alan tüm 'ben' leri tuzla buz etmek. Sonra duruyorum. Zaten her soluğum yeni bir ben. Geçmişim yok. Yarınım yok. Kendi gölgelerimin gölgesinde nefes almak işkence. Yaşamının Güneş'iyken, mum olmak nedendir? Soluk almaktan yoruluyorum. Toplarınızla, tüfeklerinizle, bol sıfırlı kağıttan mabetlerinizle, süslü oyuncaklarınızla yarattığınız dünya, benim dünyam değil.
Nice insanlar var ki, birbirleriyle karşılaştıklarında: Allah düşmanını helak etsin derler; oysaki onun Allahtan başka bir düşmanı yoktur.
Baykuş; kanarya beslermiş amcalar, teyzeler. Kumruları sever, kartalları över,   güvercinleri uçurur, kargaları kovar, papağanları konuştururlarmış. Oysa çocuk baykuşları severmiş. Uğursuz kuş o. İsmini anma, damına çağırma dermiş teyzeler, amcalar. Uğursuz kuşmuş baykuş; gece gördüğü, geceyi gördüğü için.
Hatırlar mısın bilmem senle küçükken oynadığımız oyunları şimdi bazen onları düşünüyorum da keşke hiç büyümeseydik keşke hep oynasaydık. Doğum Günün kutlu olsun.
Herkesin korktuğu ölümü biz sokaklarda oyun niyetine oynarız.
Dünya bir eğlence ve oyun yeri değildir.
Bazıları seyrederken hayatı en önden, kendime bir sahne buldum oynadım. Öyle bir rol vermişler ki, okudum okudum anlamadım.
Hayal, ipleri elden kaçırmaktır. Oysa öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, o ipin ucu elinizden bir kaçtı mı, hemen bir başkasının eline geçiveriyor. Ondan sonra siz hayal ediyorsunuz, ama bir başkası yaşıyor.
Ahenk, her zaman aynı şeyi yapmaktan değil, karşıtların oyunundan doğar; böylece bir hastaya en acı gelen şeyin ne olduğunu kendisi kadar hiç kimse anlamaz; kötülükte kendi içindedir çaresi de.
Bir saklambaç oyunu misali benimkisi. Aklımda saklayıp kalbimde buluyorum seni.
Yazgı kartları karıştırır, biz de oynarız.
O beni herhalde sevmiş. Oysa ben onu her halde sevmiştim.
Oyun, görünüşte akla uymaz ama çocuk oyunla akıllanır.
Kaç defa gitme kal dedim daha vakit erken, oysa ne demek istediğimi çok iyi anlamıştın varlığınla yokluğun aynı şey derken.
Yüzyıllardır oynanmasına rağmen hiçbir seyirci; sahneye fırlayıp Romeonun zehirli iksiri içmesine engel olmamıştır. Sonunda geminin batacağı bilindiği halde Titanic defalarca izlenmiştir. Bitecektir korkusuyla aşktan kaçarsan hayattan hiçbir tat alamazsın. Çünkü Romeo ölmeli, Titanic batmalı ama aşk her şeye rağmen yaşanmalı.
Madem oyun oynuyorduk. Hazır sen bu kadar kaptırmışken rolüne kendini. Perdeler kapanmadan son bir kez, hayran bıraksaydın beni kendine. Öyle ki bende alkışlarla uğurlasaydım seni.
Yüreği yufka olur Balıkların ama iyi niyetinin bir son kullanma tarihi vardır. Ve o tarih geçtikten sonra; oylum oylum selvi boylum.
Dünya bir oyun sahnesidir.
Herkes fazlasıyla sevmiş, Ben eksikleriyle de sevdim oysa. Özdemir Asaf
Sevmiyorum seni deseydin keşke ta başından bağrıma taş başar seni unutmaya çalışırdım, hala oynuyorsun benle duygularımla aşkımla yetmedi mi çektiklerim, daha mı çekeceğim kaderimdir diyeceğim seni hep seveceğim ve bir gün senin yolunda öleceğim.
Biliyor musun Olric. Neyi efendimiz? Onunla ne zaman lades oynasak hep o kazandı. Neden efendimiz? Kalbimdeyken nasıl aklımda derdim?
Herkes arar pembesini. Oysa kendinden ötesi yoktur; kimse sevmez yalnızlıkta gölgesini.
En iyi tarafım kararlılığımdır. Bir maç içerisinde hiçbir zaman vazgeçmem. Kendimi ne kadar kötü hissetsem de, son ana kadar savaşırım. Oynadığım maçlara bakıldığında geri çevrilemez denilen yenilgileri zaferlere dönüştürmüşümdür.  Björn Borg
Ağlamak isyansa her gün ağlıyorum, gülmek bir oyunsa o oyunu hiç bilmiyorum, sevmek suçsa beni affetme çünkü seni her şeyden çok seviyorum aşkım.
Ben büyürken her zaman sen yanımdaydın, oynadığımız oyunlarda, yaptığımız yarışmalarda hep ben kazanırdım. Ben o zamanlar çok iyi olduğumu düşünüyordum ama şimdi anladım ki iyi olan senmişsin ablam.
Gözlerine gözleriyle göz koyanın, gözlerini gözlerimle oyarım. Gözlerini gözlerden sakın, gözlerin gözlerime lazım.
Eğer elinizde kazanacak kâğıtlar varsa oyunu dürüst oynarsınız.
Sevgili, yetmiyor sevgili sözü tek başına. Karşılamıyor içimi dolduran duyguyu. Oysa ben sevgili derken neler düşünüyorum bilsen.
Aç ayı oynamaz.
Sapkın eski niyetler bile kutsal kitaptan çalınırken, ben en çok şeytanı oynarken aziz gibi görünürüm.
Yine başroldeyim ve yine maalesef üzgünü ben oynuyorum.
Belki de. Evet, belki de sen, hiç hak etmemiştin beni. Oysa ben; her halinle kabullenmişim seni.
Hayat satranç oynamaya benzer, çok kez şah dersin, fakat bir kere mat dersin.  Rus Atasözü
Gece korku vaktidir. Göz artık vazifesini yapamadığı için yanlış şeyler görmeye başlar. Her gölge oyunu her ot titreyişi her yaprak kımıldayışı bir düşman yaklaşması hissini verir.
Hayatın bu çirkin oyunlarına rağmen hala gülmeyi başarabilen insan; hayatın felsefesini çözmüş demektir: Umursamamak
Bugün doğum günün olduğu için farklı ve özel olduğunu mu sanıyorsun sen? Oysa sen benim için sadece bugün değil her gün farklı ve özelsin. Dostluğunun, arkadaşlığının verdiği keyfi sana anlatmam çok zor. Kalbim hep seninle. İyi ki varsın. Birlikte daha nice yaşlara teyzem.
Gece bir başka giyer siyahını, yıldızlar daha sönük olur, yakamozlar başka çizer denize kendini ve hayat daha kahpe oynar oyununu sen yanımda yoksan. Beyaz bir güvercin yolluyorum sana; kanatlarında mutluluk,
Bugün doğum günün olduğu için farklı ve özel olduğunu mu sanıyorsun sen? Oysa sen benim için sadece bugün değil her gün farklı ve özelsin. Dostluğunun, arkadaşlığının verdiği keyfi sana anlatmam çok zor. Kalbim hep seninle. İyi ki varsın. Birlikte daha nice yaşlara.
Herkes saçıyla oynarken, o favorisiyle oynuyordu. O bir radikal.
Kimisi aşkı tende aradı, kimisi de cepte. Oysaki aşk ait olduğu yerde, yürekteydi.
İnsan, oynadığı müddetçe tam insandır.
Sen mahallede oyna biz kaldırımları tribün yaparız Fenerbahçe.
Aşk, fedakârlık isteyen bir kumardır. Bu oyunda taraflardan biri aldanmaya mahkumdur.  Pitigirilli
Gece bir başka giyer siyahını yıldızlar daha sönük olur yakamozlar başka çizer denize kendini ve hayat daha kahpe oynar oyununu sen yanımda yoksan.
Dil, manik iki hastanın kuşlar gibi karşılıklı cıvıldaşırken oynadıkları bir oyun ve sonunda tutturdukları kurgu temelinde yükselmiş bir yapıdır.
Oysa seni bir dine bağlanır gibi değil, kendi özgürlüğümü sever gibi seviyorum.
Gözleriyle gözlerine göz koyanın, gözlerimle gözlerini oyarım. Gözlerini gözlerden sakın, gözlerin gözlerime lazım.
Usta ölmeden bana bir oyun öğret. İnsan olayım.
Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım; mürekkeple yazılmışlar oysa. Ben kurşun kalem silgisiydim, azaldığımla kaldım.
Ego toplumun yaratmış olduğu ve senin bu sayede oyuncakla oynamaya devam edebildiğin ve asla gerçek şeyi sormadığın bir kandırmacadır.
Oysa ne kadar çok yaşamımızı dışarıya bağlıyoruz. İnsanları değiştirmeye çalışıyor, her şeyin bizim istediğimiz gibi olmasını istiyoruz. Her insanın da bizim gibi arayışları, korkuları, hayalleri, gelgitleri olduğunu görmezden geliyoruz.
Nasıl unuttuysan çocukluğunu ve kırılan oyuncaklarını, kırılan kalbini de öyle unutacaksın.
Oysa ben akşam olmuşum, yapraklarım dökülüyor usul usul, adım sonbahar.
Bugün doğum günün olduğu için farklı ve özel olduğunu mu sanıyorsun. Oysa sen benim için sadece bugün değil her gün farklı ve özelsin. İyi ki doğdun, iyi ki varsın.
Kaybetmek korkusu öyle bir sarıyor ki bizi, kaybetmemek için çırpınıyoruz. Bundandır konuşmak isterken susmamız, kendimizi eksilte, eksilte fazlasını vermemiz, bir kadının kocası için saçını süpürge etmesi gibi. İyi çocuk olmak olur derdimiz; kimse bırakmasın, terk etmesin bizi. Sanırız ki biz verdikçe, daha çok sevecek, daha çok anlayacaklar bizi. Bazen gördüğümüz halde görmemezlikten geliriz birçok şeyi. Sanırlar ki, kandırıldık, uyuduk, fark etmedik. Oysa sen yüreğine taş basarak gözlerini başka yana çevirmişsindir. Bil ki, gerçekten senin olan hiçbir şey seni bırakmaz. Yeter ki sen kendini terk etme, ne pahasına olursa olsun.
Çayın kalabalıkla arası iyidir, muhabbeti kuvvetlidir. Oysa kahve, ya yalnızlık ister ya da sevgili. Haşmet Babaoğlu
Ne zaman seni görsem kalbim yerinden oynuyor gözlerine baksam o an hayat donuyor ama bir sen görmüyorsun karşında eriyorum.
Biz, aynı tavla tahtasında farklı iki pul gibiyiz. Öyle ya, Birbirimizi kırmadan oyunu bitiremeyiz.
Kartları kader karıştırır, biz oynarız.
İlk çekingenlikler ne kadar tatlıdır. Oysa insan, bu beceriksizlikleri bir an önce yenmeye çalışır. Bütün gücüyle büyüyü bozmak, buzları kırmak için uğraşır.
Doğru insan, yanlış zaman. Doğru zaman, yanlış insan. İşte hayat böyle oyunlar oynar her zaman.
Uzun aşk hikayelerin başrol oyuncusudur bir Akrep. Öyle uyduruktan kısa hikayelerle işi olmaz.
Siz var olan şeyleri görür ve şöyle dersiniz: Neden? Oysa ben olmayan şeyleri hayal eder ve derim ki: Neden olmasın?
Gece bir başka giyer siyahını, yıldızlar daha bir sönük olur, yakamozlar başka çizer denize kendini ve hayat daha bir kahpe oynar oyununu sen yanımda yoksan eğer!
Çoğu insan ölüme hazır değildir, ne kendi ölümlerine ne de başkalarınınkine. Şoka girerler, ödleri patlar, beklenmedik bir sürprizdir ölüm onlar için. Olmamalı oysa. Ben ölümü sol cebimde taşırım. Bazen cebimden çıkarıp onunla konuşurum: Selam yavrum, nasılsın? Ne zaman geleceksin beni almaya? Hazırım.
Kızgınlık çok gürültülüdür, oysa kırgınlık ne kadar da sessiz.
İyiler uygun adım yürür. İyilerin varlığından habersiz olan başkaları onların çevresinde dans eder, zamanın oyununu oynarlar.
Aşkın oyun olmadığına inanırsan bir gün,  yoluna yüreğini koyanları unutma, çabalamak sevmene yeterse, seni seven kalpleri kırma.
Marifetli hokkabaz başını kaldır da bak. Gökte bir oynayan var yıldızlarla kaydırak.
Hızlı ve acemi bir fizik dersidir hayat, ne vakit yolunu zamana bölsen sana daima hızını verir kimse zaman vermez. Oysa sen ne kadar hızlı gidersen git hayat sana hep yavaş gelir, ne kadar yaşasan acemisin ne kadar koşsan yavaş. Peki söyle iyiyi ve kötüyü kim bilebilir, oysa bozuk saat bile günde en az iki kere hiç tereddüt etmeden sana doğruyu gösterir. Ve ne tuhaf ki hayata her gelen insan gibi gençlik de şu başa yalnızca bir kere gelir.
Oysa Allah sevdiğine kavuştursun. Diyen hiç bir dilenciyi boş geçmemiştim ben.
Çarşıda kaybolan çocuğun elinde soğuyan anne sıcaklığı hızıyla ayrıldın benden, oysa ben çay bardağında bırakılan dudak payı kadar bile ayrı kalamam senden.
Hayat oyununda, seyirci koltuklarına heves etme sahneye çıkmaya çalış. Seneca
Hayatın oyunudur bazen hastalık, bazen kaza, bazen de aşk acısı hepsini unutmak amacıyla yaşıyoruz bu hayatı, geçmiş olsun canım.
Şanssızlığa katlanabiliriz çünkü dışarıdan gelir ve tümüyle rastlantısaldır. Oysa yaşamda bizi asıl yaralayan, yaptığımız hatalara hayıflanmaktır. Oscar Wilde
Sen neşeli oyun parkı, ben en zevkli oyuncağın.
İster mermi kullansın, ister oy pusulası, insan iyi nişan almalı. Kuklayı değil, kuklacıyı vurmalı.
Pek çokları mutluluğu insandan daha yüksekte ararlar, bazıları da daha alçakta. Oysa mutluluk insanın boyu hizasındadır. Konfüçyüs
Kendini sürekli anlatmak zorunda hissetmek zor. Anlatmaktan vazgeçip içine kapanmak daha da zor. Her ikisini de yaşıyoruz. Yavaş yavaş özgüvenimiz törpüleniyor, kendimizden vazgeçiş başlıyor, dönem, dönem hırs basıyor, yeni hedefler konuyor, koşuluyor yolda vazgeçiliyor. Bazen de hedefe ulaştığında asıl sorunun devam ettiğini görüyorsun. Hedef sadece seni oyalamış oluyor. Katlanma kat sayını artırıyor.
Güzellik hoşa gider, zeka eğlendirir, duygusallık coşku verir, oysa kişileri birbirine bağlayan iyiliktir.

Reklam Alanı

Diğer Güzel Sözler Yazıları