Sendeyim.net olarak 2025 yılında sizler için birbirinden anlamlı ve özel Duvar İle İlgili Sözler hazırladık.En güzel ve en yeni Duvar İle İlgili Sözler ile duygularınızı en etkileyici şekilde ifade edebilirsiniz. Güzel sözlerin gücüne inananlar için, özenle seçilmiş bu derlemeyi kaçırmayın!


Reklam Alanı

Bu Yazımızda Neler Bulacaksınız ? Göster

Duvar İle İlgili Sözler 2025

Sendeyim.net ekibi olarak 2025 yılında yine boş durmadık, sizler için harika Duvar İle İlgili Sözler derledik. Birbirinden güzel sözleri bir araya getirdik ki duygularınıza tercüman olsun. Duvar İle İlgili Sözler arayanlara ilaç gibi gelecek bu listeyi kaçırmayın. Çayınızı alın, kahvenizi koyun; güzel sözlere birlikte dalalım.

Duvar İle İlgili Sözler

Müziğini değiştirirseniz sitenin duvarları yıkılır.
Seni ah seni.. Çıkmaz sokaklara hapsettiğim gülüşünü, dağlara savurduğum gülüşünü, duvarları boyadığım gülüşünü, derbeder ruhlara nakşettiğim gülüşünü, bileğime morfinlerle damıttığım gülüşünü, çiçeklerle yarıştırdığım gülüşünü, amber kokulu gülüşünü.. Ve seni. Beni kör kuyulardan sonsuz dehlizlerden çıkaran seni seviyorum!
Duvardaki yangın düğmesini örten cam parçasıyım ben. Eğer kurtuluşun olacaksa hiç düşünme ayakkabının topuğuyla kır beni.
Duvarıma bakarken boş odamın, birden sen beliriverdin. Çevirdim gözlerimi baktım karanlık tavana, geldin usulca yaklaşıp yanağıma bir buse konduruverdin. Bende sana öpücükler gönderiyorum canım sevgilim. İyi geceler.
Yenice elek duvarda gerek.
Sevdiğim kişinin en çok sevdiğim hareketi; biraz aramız bozulunca o an Facede duvarını bana kapatması. Onun o yanaklarını sıkarak ne var diyesim var.
Yıkık, dökük, bu şehrin duvarları birer birer üstüme yıkılıyor yine. Kuş sürüleri terk ederken bu şehri, ardında yoksul ve kimsesiz çocuk gibi bırakıyor yine.
Etme sırtını duvardan başkasına emanet, en kralının bile içinde vardır bir nebze ihanet.
Bazen kendini anlatabilmekte çaresiz kalırsın. Beklentini karşındakinin görmesini beklersin. Aslında, tüm bedeninle ruhunla anlatmak istediğini anlatmana, hatta mecbur kalıp cümlelere dökmene rağmen karşındaki duvar gibi kalır. Çaresiz içine dönersin. Belki biraz yaralı, belki biraz küskün. Sonra vazgeçersin anlatmaya çalışmaktan. Sadece şunu unutma. Her duvardan sonra yeni bir duvar yok. Vazgeçme, çırpınma. Anlayan anlar, anlayan er ya da geç karşına çıkar.
Red, bir yeni bilme düzlemine başlangıçtır. Ütopya, aklın toplumsal duvarlarını yıkarak aklı güçlendirme işidir. Kurgu, teoridir.
Duvar kendisine çakılmak üzere olan çivinin ucunu nasıl hissederse, o da şakağında öyle hissetti. Dolayısıyla hissetmedi.
Vefasız gecelerimin soğuk gölgelerini attım yalnızlığıma, odamın ağlayan duvarlarına anlattım seni, adını yazdım ağlayan duvarlara şimdi anlam kazandı odam aşkımla, şimdi anlam kazandım sana olan sevda fırtınalarıyla
Hakim sakalı uzamış necip fazıl'a maymuna dönmüşsün necip demiş. Necip fazıl duvara dönerek şimdi de duvara döndüm.
Biz gönüllere çektik bayrakları direklere değil. Biz tarihe yazdık ismimizi duvarlara değil. Biz Avrupada açtık bayrağı Kadıköyde değil. Biz dünyaya poz verdik şakşakçılara değil ve biz imparatorlarla büyüdük kestanelerle değil.
Artık bu ayrılıklardan kalbim usandı bir gökyüzü, bir duvar, bir resmin kaldı oysa dünya ne geniş, koğuşum dardı bıraksalar martılarla randevum vardı.
Hiçbirimiz aptal değiliz, hiçbirimiz saf değiliz. Sadece bazen susuyoruz, bazen görmezden geliyoruz, bazen içimizde eziyoruz. Belki kırmamak, belki kaybetmemek, belki de başka önerimiz olmadığı için. Kırıp dökenlerin, umursamadan ezip geçenlerin ya da sessizliğimize kananların unuttuğu bir şey var. Her insan bir yere kadar eğilebilir, dayanabilir, susabilir. Kaçarken duvarla karşılaşan kedi bile, en son noktada döner, şişinir ve tırnaklarını çıkarır, belki de ilk kez cesaretle saldırır. O yüzden kimse kendini kurnaz sanmasın, kimse kimse kimseyi zavallı ya da çaresiz görmesin, cepte bilmesin. Gerçek bir ahmaklıktır bu. Her şeyden önce ne Allah, ne evren gözden kaçırmaz. Hiçbir şey hiç kimsenin yanında kar kalmaz. Eken, en sonunda ektiğini biçer. Kısa günün karları, garibin sırtından kazanılan ya da aldatılan sevgili. Er ya da geç olması gereken olur ve ilahi adalet, kusursuz düzen yerini bulur.
Aşkım seni o kadar çok seviyorum ki bu sevgiyi kağıtlar, kalemler,boş sayfalar,sigara dumanları, boş duvarlar ve beni bu güne kadar tanıyan her kez anladı. Bir de sen anla aşkım seni çok seviyorum.
Bize bir gençlik lazımdır. Temelinde cehalet, duvarlarında riya, tavanlarında dalkavukluk bulunmasın.
Ceplerim esrar dolu gidiyorum kumara, dünyaları kaybettim gülüşün on numara. Bir resmin vardı sevgilim, astım bir duvara, baktıkça canlanıyor hatıralar yakıyorum bir sigara.
Yaşadıklarımızdan değil, yaşayamadıklarımızdan pişman oluyoruz. Yarını garanti sanıp erteliyoruz, yapmak istediklerimizi içimizde saklıyoruz; sonra bakıyoruz geç kalmışız. Elbette ki yanlış kararlarım olacak, elbette ki duvara çarpacağım. Ama inan bana, kendin olarak, yüreğinle yaşadıklarında ödeyeceğin hiçbir bedel, bastırdıklarınla, içinde tuttuklarınla yaşadığın başka hayatlardaki bedellerden daha ağır olmayacak. Yarın değil, şimdi.
Kadın, çalındıktan sonra duvara asılacak bir keman değildir. Alman Atasözü
Adını aynalara yazamadım sinirden kırarım diye adını duvarlara yazamadım zalimin biri boyar diye adını kalbime bile yazamadım ben ölünce organlarım bağışlanırda sen başkasının olursun diye.. Aşkım seni seviyorum!
Bu gece çalmıyor şarkılar kırgın. Duvarlar simsiyah, renkler dargın. Çocuklar şarkı söylerdi, artık suskun.
Bugün, hayatınızın geri kalanının ilk günüdür. 1970′lerin duvar yazısı
Yalnızlık zor geliyor anacım. Seni duvarlarda, gökyüzünde arıyorum. En yakında kavuşabilmek dileğiyle. Doğum günün kutlu olsun. Canımdan çok seviyorum seni.
Beni çağırdığını bir defa duyabilsem avuçlarımda ateş, yorgun gözlerimde nem aşarak denizleri bir gün kapına gelsem, başımı duvarlara vurup ölsem diyorum.
Adını aynalara yazamadım sinirden kırarım diye, adını duvarlara yazamadım zalimin biri boyar diye, adını kalbime bile yazamadım ben ölünce organlarım bağışlanır da sen başkasının olursun diye.
Duvardaki yangın düğmesini örten cam parçasıyım, kurtuluşun olacaksa hiç düşünme ayakkabının topuğuyla kır beni.
Bu kaçıncı hasret kaçıncı gidişlerin hayatımdan, şimdi bir kuru gürültü bıraktın ardında, sesin hala kulaklarımda yazıyorum adını duvarlara.
Biz hapishanelerde öğrendik bağlamayı, telleri anlatır sana olan aşkımı, yaptığım sana 4 duvar arasında bir şarkı, şarkının adı; bu hayat sensiz olmamalı.
Aşk, köprü kurmaktır. İnsanlar köprü kurmak yerine, duvar ördükleri için yalnız kalırlar.  Newton
Sana doğru attığım her adımda, üstüme yıkılan duvarların altında kalmaktan bıktım.
Bu facebook âlemi çok acımasız. Duvara acılarımı dertlerimi yazıyorum, birileri de mutlaka beğeniyor. İnsanlık çok bozulmuş.
Aşılmasına imkan olmayan hiçbir duvar yoktur.
Aşkım seni o kadar çok seviyorum ki, bu sevgiyi kağıtlar, kalemler, boş sayfalar, boş duvarlar ve beni bu güne kadar tanıyan herkes anladı. Bir de sen anla aşkım seni çok seviyorum.
Ütopya, aklın egemen duvarlarını yıkabilmektir.
Bir yuvamız olsun artık. Bize dair, bizi anlatan, bizle dolu. Evimiz derken içimizin hoplayacağı, her şeyi uzaklaştırırken bizi yakınlaştıracak duvarları, pencereleri, odaları, bizle dolu kokusuyla evimiz olsun. İçinde sen olsun, ben olsun, sevgi olsun.
Benim yediğim pekmez gittiğim Antep duvarda resmimiz alemde ismimiz var. Nihat doğan
Damla, damla sevgili. Bir gün akıp gideceğiz hayata. Duvarlar yıkılacak, açılacak bütün kapılar bilesin. Benim yüreğim sensin şimdi, seni vurur durur. Ve yine damla, damla çoğalıyorsun içimde.
Güven mi dedin. Hayatta kimsenin eline sımsıkı sarılma, kimsenin duvarına dayanma; gün gelir o eller gevşer, gün gelir o duvar çöker.
Barajlar gibidir aşk biliyorum. Bir zerre suyun sızabileceği bir çatlak bırakırsanız, bu su duvarları yavaş yavaş kemirir ve öyle bir an gelir ki, akıntının gücünü artık kimse denetleyemez. Duvarlar yıkılacak olursa, aşk efendi olarak her şeye el koyar; neyi yapabilirim, neyi yapamam, sevdiğim kişiyi yanımda tutabilir miyim, tutamaz mıyım, gibi sorular artık boşunadır. Aşık olmak denetimi elinden kaçırmak demektir.
Yüksek Roma duvarlarının, atlarımızın nal sesleriyle yıkılmasını bekleyemeyiz.
Duvarı nem, yiğidi gam yıkar.
İnsanları taş duvarlar, demir parmaklıklar arasında terbiye etmeyi, onların düşüncelerini önlemeyi düşünen anlayış yıkılacaktır.
Ortak yaşam birliğinin tersine, olgun sevgi kişinin kendi bütünlüğünü, bireyselliğini koruyarak gerçekleştirdiği birliktir. Sevgi, insanı diğer insanlardan duvarları yıkan, onu diğerleriyle birleştiren, etkin bir güçtür.   Sevgi kişinin soyutlanma ve ayrı olma duygularını yenmesini sağlar, kendisi olmasına, bütünlüğünü yitirmesine yol açar. Sevgide bir olan iki varlığın, iki ayrı varlık olarak da ikilemi yaşanır.
Eceli gelen köpek cami duvarına siyer.
Aşk köprü kurmaktır. İnsanlar köprü kuracaklarına duvar ördükleri için yalnız kalırlar. Newton
Sen uyurken şuan tatlı rüyalar görürken ben seni düşünüp seni çizeceğim boş duvarlarıma bir tanem, iyi geceler
Kurana saygı, onu duvara asıp önünde saatlerce dikilip, öpmek değildir, saygı onun dediklerini yapıp kalbe yerleştirmektir.
Ne azap ne sitem yalnızlıktan. Kime ne; aşılmaz duvar bendedir. Süslenmiş gemiler geçer açıktan, sanırım, gittiği diyar bendedir. Yaram var, havanlar dövemez merhem,
Aşk köprü kurmaktır. İnsanlar köprü kuracakları yerde, duvar ördükleri için yalnız kalırlar. Newton
Şu duvarlar hıçkırığımı duysa belki beni anlardı beni unutana söyle beni unutanı ben unutmadım gönlümde bir ışık kalbimde bir umut onu bekliyorum bekleyeceğim elbet dönecek ya dönecek yada bu beden onsuz ölüp gidecek.
Yalnızlık; düşündüklerinizin kafanızın duvarlarına çarpıp tekrar içerde kalmasıdır.
Ah sensiz kalmıyor muyum bazen. Yıkasım geliyor önüme çıkan bütün duvarları. Arkasında seni bulurum sanıyorum. Ne ayrı koyduysa bizi zaman yada yollar bir kalemde silesim geliyor sana dokunma mı engelleyen ne varsa bir kadehi yere çarpıp tuzla buz eder gibi kırmak istiyorum, isyanım taşıyor kendi öfkemden korkuyorum ve kavuşmak bunu düşünmek içimde kırılmış bütün aynaları tamir ediyor.
Bu duvarlar yetmiyor bizi ayırmaya bilesin. Bu parmaklıklar, bu demir kapılar, bu hava, inan.
Herkes aşkını yazmış kağıtlara duvarlara.Ben seni sardım sakladım yarınlara.
Gitmelerin korkutmuyor artık, kokunu sök duvarlardan, bütün eşyaları topla, kapıyı hızlı çarp kararlı olsun. Yalınayak kaldı bir sevdam daha, kederim bana ders olsun.

Reklam Alanı

Diğer Güzel Sözler Yazıları

Reklam Alanı

Reklam Alanı