Sendeyim.net ekibi olarak 2025 yılında yine boş durmadık, sizler için harika Sokak İle İlgili Sözler derledik. Birbirinden güzel sözleri bir araya getirdik ki duygularınıza tercüman olsun. Sokak İle İlgili Sözler arayanlara ilaç gibi gelecek bu listeyi kaçırmayın. Çayınızı alın, kahvenizi koyun; güzel sözlere birlikte dalalım.
Namusu hala kılıkta kıyafette yaşam tarzında arayanlar var. Namus zihninde, ruhunda. Kılıfıyla uğraşma ya da zihnindekini örtmeye çalışma. Kısa etek, dekolte görünce baştan çıkıyorsa biri bunun kaynağı kıyafet değil bakanın açlığı. Kaldı ki ne görse adam aynı. Kişi karşısındakini kendinden biliyor işte. Kendi kızı eve geç gelince kıyameti koparan nice babanın kendi kızından küçüklerle nasıl birlikte olduğuna, kız kardeşine laf atanı pataklayan abinin nasıl başkalarının kız kardeşine laf attığına defalarca tanık oldum. Bunun adı iki yüzlülüktür. Evdeki kadın sokaktaki kadın, eğlenilecek kadın evlenilecek kadın diyenlerin iki yüzlülüğü gibi. Namus zihinde. Namus sadece cinsellik değil. Namus yürekte.
Biz ışıklı caddelerin züppe çocukları değil! Biz ıssız sokakların delikanlı yürekleriyiz.
Firari saatlerin ardından gelen isyankar sokakların tövbekar çocuklarıyız biz sevdiğimiz için, için yaşar dostumuz için ölürüz ve de hiçbir zaman hiç bir yerde kimseye hesap vermeyiz, öteki taraf hariç.
Aşk sarhoş gezmektir ıssız boş sokaklarda. Bir kalp çizip içine isminin baş harflerini yazmaktır buğulu camlara. Bu mesaj vasıtasıyla aşkımı gönderiyorum sana. İyi geceler aşkitoma.
Seni sordum sokak lambalarına; bekleme boşa gelmez dediler boynumu büküp de baktım onlara, halime bakıp zavallı dediler.
Dağda 3-5 koyun sürüsü. Tutturmuş bir Kürdistan türküsü. Eline almış bayrak diye bir masa örtüsü. Satsan beş para etmez ne dirisi ne ölüsü. Sen soyu soysuz toprak senin neyine. İte itlik yapıp kafa tutma beyine. Anlasa dediğimi sokaktaki köpek ağlar haline.
Sessiz akşamlarda sesini soğuk gecelerde nefesini, yalnızlığımda bedenini, sakinliğimde öfkeni, ıssız sokaklarda gölgeni, ben sadece seni özledim bir tanem.
Hazırladım, hazıra durdum giydirdim gölgemi kuş çığlığı senin bölgen sorma benim bölgemi aşklar telef olur gider sokak köpeği gibi gitsin harcansın bazı şeyler sen dur e mi.
Eğer beni bu sokakta, bu semtte, bu şehirde bulamazsan sevgilim bil ki ben, gözlerinin daldığı yerdeyim.
Şimdi sokaklara söylerim sana söylediğim şarkılarımı, şimdi ağlarım mutluluktan değil terk edilmekten ağlarım.
Sokakta bir kız gördüm takıldı gözlerim gözlerine, aşığım zannetti beni kendine, Halbuki ne bilsin, benziyordu gözleri gözlerine.
Gökyüzüne bakarım geceleri yıldızlar kayar olur bir serseri bu aşk bitirir bizi sokaklarda geçer sevdalarımızın izleri.
Dün yine dolaştım yollarda yağmurların ıslattığı bomboş sokaklarda, gözlerimde yaş kalbimde sızı unutmadım seni, unutamadım, ne olur anla beni.
Sokakta yiyecek yemekleri olmayan çocuklar görüyorum. Ben kör müyüm ki onların ihtiyaçlarını görmezden geleyim.
Hani gece olunca susar ya sokaklar hani elektrikler gidince sessizlik başlar yaşadığın yerde işte bende seni öyle seviyorum kendi dünyamın içinde sus pus seviyorum gizliyorum sevgimi.
Ufukta bir ışık belirdi 10 Kasım sabahında, güneş doğmuyor, hava karanlık sokaklar ıssız. Cumhuriyet ağlıyor.
Siz sokakların efendisi sandığınız semtlerin çocuklarısınız, bizler sizlere bağışladık o sokakları.
Kaderinse dünya küçüktür, ama kaderin değilse, çıkmaz sokakta bile karşılaşamazsın.
Sokakta bir serseri içiyor aşık belli çekmiş esrarı dinliyor müziği bu serseri aşık olmuş belli.
Eğer beni bu sokakta, bu semtte, bu şehirde bulamazsan sevgilim bilgi ben, gözlerinin daldığı yerdeyim
Divaneyim aşkından, sokaklar evim olmuş. Adam gibi sever, bana bir adım gelene ben on adım giderim. Dinle sosyete gülü dinle, zannedersin ki aşıklar ağlamaz.
Bu dünyada, mutluluk adaletli davransaydı; Bu gençler sokaklarda kalmazdı!
Dağda üç beş domuz sürüsü. Tutturmuş bir Kürdistan türküsü. Eline almış bayrak diye bir masa örtüsü. Satsan beş para etmez ne dirisi ne de ölüsü. Soyu soysuz olan sensin toprak senin neyine. İte itlik yapıp kafa tutma beyine. Anlasa dediğimi sokaktaki köpek ağlar haline. Duy ulan soysuz Ne Mutlu Türküm Diyene! Size tek sözüm budur.
Dünya barışından önce sokaklarda barış sağlamalıyız.
Sokak köpeğine ister altın, ister yünden tasma tak, yine sokak köpeği olmaktan kurtulamaz.
Eğer beni bu sokakta, bu mahallede, bu şehirde bulamazsan sevgilim bil ki, ben gözlerinin daldığı yerdeyim.
Sevdiği insanın yaşadığı sokak bir başka dünya olur ikizler için. Ne zaman oradan geçse içi bir tuhaf olur.
Sokakların gün batınca neden boşaldığını ve yüreğimin neden kabardığını bilmiyorum. Konuşsam sessizlik gitsem ayrılık.
Seni ah seni.. Çıkmaz sokaklara hapsettiğim gülüşünü, dağlara savurduğum gülüşünü, duvarları boyadığım gülüşünü, derbeder ruhlara nakşettiğim gülüşünü, bileğime morfinlerle damıttığım gülüşünü, çiçeklerle yarıştırdığım gülüşünü, amber kokulu gülüşünü.. Ve seni. Beni kör kuyulardan sonsuz dehlizlerden çıkaran seni seviyorum!
Sevgiler insanı mutluda eder mutsuzda, her sokakta bir anım olsa da son sözüm sana elveda.
Dar sokaklarda sevdama yürürken önümü kesenin kafasını keserim.
Firari saatlerin ardından gelen isyankar sokakların tövbekar evlatlarıyız diye her haksızlığa tahammül edecek halimiz yoktur.
Yaşadığım zaman içinde hiç aşık olmadım biz bu alemin arka sokaklarına baş koyduk çekmedik aşk acısı ama çok çektik dost acısı.
Sokak lambası gibi olma ey yar. Kime yandığın belli olsun. Necip Fazıl Kısakürek
Eski sevgilimi gördüm sokakta. Dedi ki: Ben hala eskisi gibi miyim. Dedim ki: Kusura bakma ben eskici değilim.
Ayrılığın bedelini binlerce kez çekerek ödedim. Bu şehirleri bu sokakları adım adım milim milim boynu bükük gezdim. Şu an ne haldeyim ne dertteyim nerden bileceksin be Gülüm. Onun için en son dileğim seni son kez ölmeden göreyim.
Günün sonunda kendini bir sokak köpeği kadar yorgun hissediyorsan, bu belki bütün gün hırladığın içindir.
Kaldı işte; Çayımız bardakta. Çocukluğumuz sokaklarda. Mutluluğumuz kursağımızda. Sevdiklerimiz uzaklarda. Gülüşlerimiz fotoğraflarda.
Hayatım olmuş tarumar hiç bir güzellik mutlu etmiyor inan. Sevgini arıyorum sokaklarda bulamıyorum aşkın rüzgarını.
Sokaklar dizi olmuş kaldırımların üstünde artistler, ellerini kollarını salla sallaya yürüyorlar. Bilmiyorlar ki yönetmen biziz, istediğimize rol istediğimize yol veririz.
Yalnızlık gecelerin, ümit bekleyenlerin, hayal çaresizlerin, yağmur sokakların, tebessüm dudakların, sen ise yalnız benimsin bir tanem.
Herkesin korktuğu ölümü biz sokaklarda oyun niyetine oynarız.
Biz sokaklarda koşmayı öğrendik gülüm, ekmek parası için savaşmayı öğrendik, sevgimiz için cinayetleri ezberledik.
Sokak lambası gibi olma ey yar . Kime yandığın belli olsun.
Biz sokakların efendisi olmuşuz gönüllerin asi yakışıklısı, biz kızların rüyası olduk serseriler sokaklarda gezer kızlar bizi izler.
Biz isyankar aşıklarız! Geceleri sokaklarda düşünürüz aşkımızı geceleri isyan bayrağımız dalgalanır aşka karşı!
Bazen sarhoşken, karanlığın içinde yüksek sesle söylüyorum adını. Ya da birinin kollarındayken, bazen pencereyi açıp, sokaktan geçiyormuşsun gibi ardından sesleniyorum. Hep başkaları bakıyor yukarıya. Ben gülümseyerek gitti diyorum, yakalayamadım gitti.
Sen kurumuş yaprak olsan, çıkmaz tozlu sokak olsan, ölsen kuru toprak olsan yine seni sevecegim.
Firari saatler arkasından gelen isyankar sokakların, tövbekar çocuklarıyız biz. Sevdiğimiz için yaşar, dostluğumuz için ölürüz. Hiçbir zaman hiçbir yerde kimseye boyun eğmeyiz.
Hiçbir zaman lüks bir yaşam istemedik. Yanımızda sevdiklerimiz olsun, Sokaklarda yaşamaya bile razıydık.
Sen benim şehrimdeki bütün sokakların adı.
Tepeden tırnağa yalnız olan insanlarla dolu sokaklar. Adresleri belli, yalnızlar çıkmazı, zemin kat.
Herkesin sarılırken asla bırakmak istemediği bir kişi, bütün sokaklarını dolaşmak istediği bir şehir ve yaşamak istediği bir film vardır.
Sokak lambası gibi olma eyy yâr. Kime yandığın belli olsun. Necip Fazıl Kısakürek
Çekmişim esrarı gözlerim kanlı İskenderun sokaklarında bir delikanlı kollarında desen jilet yarası oda bir kahpe hatırası.
Gecenin karanlığında yarın sabahın garantisi olmadığını biliyorum. Bir yanımda bugünün yorgunluğu, ağırlığı. Diğer yanımda yarının bugünden farksızlığı. Şu an şehrin ışıklarında binlerce yaşam, yanan her ampulün altında farklı hayatlar. Sokaklarda gecenin insanları. Haberlerde değişen bir şey yok. İçimdeki gürültü, gecenin sessizliğine meydan okuyor. Yarın sabah şehrin gürültüsüne karışacağım. Herkes her şey bana bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Benden bir şeyler istiyor. Mesaj bombardımanının altında sesim kısılıyor, ancak benim duyabildiğim bir çığlığa dönüşüyor. Şimdi sana sarılmak, uyanmayı düşünmeden uykuya dalmaktan başka bir şey için halim yok.
Yalnızlık gecelerin, ümit bekleyenlerin. Hayal çaresizlerin, yağmur sokakların. Tebessüm dudakların, hüzün ellerin. Sen ise sadece benimsin bir tanem.
Bu soğuk sokaklarda sevgi yok, acıma yok ve arkadaş yok.
Serseriyim sokaklar evim, serseriyim adam gibi severim, bana bir adım gelene ben on adım giderim. Dinle cici kız dinle zannedersin ki serseri ağlamaz.
Bunlar ki, ellerinde bir kap içerisinde kireç tozu ve kömür külü olduğu halde günün belirli saatlerinde bu sokakları gezeler. Bu sokaklara tükürenlerin tükürükleri üzerine bu tozu dökeler ki yevmiye yirmişer akçe alsınlar; Maazallah herhangi bir gıda maddesi buhranı da vaki olabilir. Böyle bir hal karşısında bırakmış olduğum 100 silah ehl-i erbaba verile. Bunlar ki hayvanat-ı vahşiyyenin yumurtada veya yavruda olmadığı sıralarda Balkanlara çıkıp avlanalar ki zinhar hastalarımızı gıdasız bırakmayalar.
Sen hayatı müziklerde yaşamayı öğrenmişsin biz ise hayatı karanlık sokaklarda silahlar elimizde öğrendik.