(Sevgili Eşim GÜL'e)
Sonbaharlar ayrılık zamanlarıdır.
Kırlangıçlar gitti, dün gece evimizin üstünden geçti turnalar.
Boşu boşuna arıyor, çatının pervazında pinekleyen kumruyu gözüm.
Baktım, boynu bükülmüş arka bahçedeki gülün.
Menekşeler çoktan öldüler, begonviller soldu sarardı,
Serçeler ilk kez üşüdüler, dün gece, üzgünüm,
Ben bu sonbaharları sevmiyorum GÜLÜM.
Minarenin hoparlöründen sala seslerini
Hep bu sonbaharlarda dinlemiştim, bir cami avlusunda.
Derler ki vakti-saati yoktur ölümün,
Ama sevdiklerimi hep sonbaharlarda kaybettim ben.
Her
sonbaharda iki çeşme iki gözüm,
Ayrılık acısıyla.
Ben bu sonbaharları sevmiyorum GÜLÜM.
Yine
sonbahar...
Her bir yaprak yere düştüğünde,
Bir koşu onu alıp dalına koymak gelir içimden,
Bilmiyorum dallar mı sevdasız
Yapraklar mı vefasız
Hadi desem ki sonbahardır,
Ben bu sonbaharları sevmiyorum GÜLÜM.
Sonbaharlar ayrılık zamanlarıdır,
Tanımlayamadığımız bir sızı kaplar içimizi,
Duymadığımız bir hüzünlü şarkı çalıp durur kulaklarımızda.
Bir bakarsınız ki, bir anda dudaklar kıvrılır,büklüm büklüm.
Dün gece turnalar geçtiler evimizin üzerinden,
Begonviller soldu, boynu büküldü gülün.
Ben bu sonbaharları sevmiyorum GÜLÜM.