Reha Yeprem Sadık Dost İlahi Sözleri bu sayfada seni bekliyor. Anlamlı, etkileyici ve ruhunu besleyen dizeleriyle bu ilahi, manevi dünyanı aydınlatacak. Reha Yeprem Sadık Dost Sözleri, içtenliği ve derin anlamıyla ruhunu besleyecek. Hemen oku ve paylaş.


Reklam Alanı

Reha Yeprem Sadık Dost Sözleri


Reha Yeprem Sadık Dost Sözleri manevi derinliğiyle gönüllere hitap eden, ruhu huzura kavuşturan kıymetli eserler arasında yer alıyor. İlahi sözleri, tasavvufi hikmetleri ve anlam dolu dizeleriyle dinleyeni etkileyen bu eserler, ilahi severler için adeta bir manevi rehber niteliğinde. Bu özel içerikte, Reha Yeprem Sadık Dost İlahisi Sözleri ile gönlünüzü aydınlatabilir, ilahilerin derin manasına doğru manevi bir yolculuğa çıkabilirsiniz.

Reha Yeprem Sadık Dost İlahisi Sözleri


Ey adına âlemler yaratılan Efendim. Sizi seven ve sizin hatırınıza âlemleri var eden Rabbim size gelecek herhangi bir zararı da kader nisbetinde vesilelerle engelliyordu. Müşrikler hicret yolunda peşinize düşmüşlerdi sizin. Sizin bıraktığınız izler ancak yüz sürmek içindir, lakin sizi kalbinde hissetmeyen karanlık gönüller kıymetli canınıza kastetmek için takip ediyorlardı. Hz. Ebubekir(R.A.) bu sebepten bir önünüze bir arkanıza sonra sağınıza olmadı solunuza koşuşturuyordu sizin yürürken. Bir mecnun edasıyla sizi size gelecek zararlardan korumaya çalışıyordu. Ne eşini, ne anasını ne babasını ne de kendi canını bu kadar düşünmemişti Ebubekir(R.A.) Öyle bir sevgili bulmuştu ki canı bir çöp tanesi kadar bile arz etmemişti sevgisinin yanında. Sevr mağarasına sizden önce girmek istedi, olur ya içerde size zararı dokunacak bir şey korkusuyla. Çıplak elleriyle taşları toprakları topladı, sonra sizi içeriye buyur etti. İki aşığınız kapıda karşıladı sizi. Örümcek ve güvercin. Misafirlerin en şereflisi gelmişti zira. Yuvasını kurdu güvercin hiç tereddütsüz oturdu yuvasın. Ne kadar vahşi bir varlık gelirse gelsin içerdeki şerefli, konuğun rahatsız olmaması için elinden geleni, yapmaya hazırdı güvercin. Ve örümcek aşkla ördü ağlarını, iplik iplik, Çok özeniyordu ağını örerken. Bugüne kadar rızkı için ördüğü ağlarını öyle güzel bir sebep için örüyordu ki, gözyaşları içine akıyordu sevincinden.
Müşriklere karanlık olan mağara göz perdelerinin indiği yer size mercan olup inci gibi saklıyordu. Yorgun başınızı Hazreti Ebubekir’in dizlerine bıraktınız. Uyanık uykunuza daldınız, Ebubekir’in gözlerindeki pırıltı yüzlerindeki ışık nur yüzünüzden yansıyan nurlu ışık. Hz. Ebubekir’in gönlünde bir korku, dizlerinde uzanan o mübarek başın huzurunu kaçıracak bir şeylerin endişesiydi. Pek küçük bir delikten bir yılan başı belirdi. Belki güvercin koştu o yere, belki örümcek. Ama Hz. Ebubekir’in çıplak ayağı daha önce kapattı o deliği. Gözleri titredi. Rasulün sadık dostunun bir an, ruhu titredi, ama bir zerre titremedi vücudu yılanın sokmasından.
Kendi kendine düşündü ya titreseydi dizleri, ya Efendisi rahatsız olsaydı, sevdalı gözlerinden inci inci yaşlar damladı Hz. Ebubekir’in. Sizin mübarek yüzünüze dokundu bu hicran yaşları. Uyandınız Efendim uykudan, Ne oldu ya Ebubekir buyurdunuz. Ebubekir(R.A.) sizi çok seviyor Efendim. Öyle ki siz uykunuzda rahatsız olmayın diye yılan soksa da ayağını bir zerre titretmedi. Ebubekir(R.A.) sizi çok seviyor Efendim. Şifalı tükürüğünüzle yarasına merhem tebessümünüzle gönlüne ilaç oldunuz Ebubekir’in ve Sevr mağarasında tasavvuf yolunu açtınız Ebubekir(R.A.)’ın gözlerinden âleme.

Reklam Alanı

Diğer İlahi Sözleri Yazıları
İlahi Sözleri