Mehmet Kemiksiz Eşin Var Aşiyanın Var İlahi Sözleri bu sayfada seni bekliyor. Anlamlı, etkileyici ve ruhunu besleyen dizeleriyle bu ilahi, manevi dünyanı aydınlatacak. Mehmet Kemiksiz Eşin Var Aşiyanın Var Sözleri, içtenliği ve derin anlamıyla ruhunu besleyecek. Hemen oku ve paylaş.


Reklam Alanı

Mehmet Kemiksiz Eşin Var Aşiyanın Var Sözleri


Mehmet Kemiksiz Eşin Var Aşiyanın Var Sözleri manevi derinliğiyle gönüllere hitap eden, ruhu huzura kavuşturan kıymetli eserler arasında yer alıyor. İlahi sözleri, tasavvufi hikmetleri ve anlam dolu dizeleriyle dinleyeni etkileyen bu eserler, ilahi severler için adeta bir manevi rehber niteliğinde. Bu özel içerikte, Mehmet Kemiksiz Eşin Var Aşiyanın Var İlahisi Sözleri ile gönlünüzü aydınlatabilir, ilahilerin derin manasına doğru manevi bir yolculuğa çıkabilirsiniz.

Mehmet Kemiksiz Eşin Var Aşiyanın Var İlahisi Sözleri


Eşin var, âşiyânın var, bahârın var, ki beklerdin;
Kıyâmetler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin?
O zümrüd tahta kondun, bir semâvî saltanat kurdun;
Cihânın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun.
Bugün bir yemyeşil vâdî, yarın bir kıpkızıl gülşen,
Gezersin, hânümânın şen, için şen, kâinâtın şen.
Hazansız bir zemîn isterse, şâyed rûh-i ser-bâzın,
Ufuklar, bu’d-i mutlaklar bütün mahkûm-i pervâzın.
Değil bir kayda, sığmazsın -kanatlandın mı- eb’âda;
Hayâtın en muhayyel gâyedir ahrâra dünyâda.
Neden öyleyse mâtemlerle eyyâmın perîşandır?
Niçin bir damlacık göğsünde bir umman hurûşandır?
Hayır, mâtem senin hakkın değil… Mâtem benim hakkım:
Asırlar var ki, aydınlık nedir, hiç bilmez âfâkım!
Tesellîden nasîbim yok, hazân ağlar bahârımda;
Bugün bir hânümansız serserîyim öz diyârımda!
Ne hüsrandır ki: Şark’ın ben vefâsız, kansız evlâdı,
Serâpâ Garb’a çiğnettim de çıktım hâk-i ecdâdı!
Hayâlimden geçerken şimdi, fikrim hercümerc oldu,
Salâhaddîn-i Eyyûbî’lerin, Fâtih’lerin yurdu.
Ne zillettir ki: Nâkùs inlesin beyninde Osmân’ın;
Ezan sussun, fezâlardan silinsin yâdı Mevlâ’nın!
Ne hicrandır ki: En şevketli bir mâzî serâb olsun;
O kudretler, o satvetler harâb olsun, türâb olsun!
Çökük bir kubbe kalsın ma’bedinden Yıldırım Hân’ın;
Şenâ’atlerle çiğnensin muazzam kabri Orhan’ın!
Ne haybettir ki: Vahdet-gâhı dînin devrilip, taş taş,
Sürünsün şimdi milyonlarca me’vâsız kalan dindaş!
Yıkılmış hânümanlar yerde işkenceyle kıvransın;
Serilmiş gövdeler, binlerce, yüzbinlerce doğransın!
Dolaşsın, sonra, İslâm’ın harem-gâhında nâ-mahrem…
Benim hakkım, sus ey bülbül, senin hakkın değil mâtem!

Reklam Alanı

Diğer İlahi Sözleri Yazıları
İlahi Sözleri