Bu Şehir Benden Sorulur
Ben ne vedaların elinden tutmuşum;
Yıkılmam, dağılmam yol senin olsun.
Sessiz bir vedanın elinden tutmuşum;
Yıkılmam, çözülmem yol senin olsun.
Sensiz bir hayatı göze almışım;
Bana ne ayrılık, ne vurgun işler,
Bana ne ayrılık, ne kurşun işler.
Ne sahte yüzler gördüm;
Yalancı diller, gözler.
Ne sahte aşklar gördüm;
Ne yeminler, ne sözler.
Affetmez bu hayat,
Acımaz bu hayat,
Aşklar vurulur.
Bu kahır, bu zehir,
Bu şehir benden sorulur.
İçime gömdüm hüzünlerimi; Pişmanlıklarım yok artık, keşkelerim yok.
Kapattım aşkın perdesini.
Paslanmış bir kilit şimdi yüreğim;
Asırlardır yaşayan bir köhne şehir.
Kaybolmuşum aşkın dehlizlerinde;
Kulaklarımda rezil gecelerin gürültüsü.
Yazmakla bitmez bu şiir.
Düşler kalbinden vurulur.
Ne varsa aşka dair;
Sevdalar, belalar, kırık dökük hayatlar,
Ve bu şehir benden sorulur.
Kaç kere çalındı gönlümün kapısı;
Duymadım, açmadım hiç kimselere.
Kaç defa çalındı bu kalbin kapısı;
Yeminle açmadım ben hiç kimseye.
Ben seni çok büyük bir aşkla sevdim;
Vazgeçtim her şeyden, kendimden bile;
Vazgeçtim her şeyden, hayattan bile.
Ne sahte yüzler gördüm;
Yalancı diller, gözler.
Ne sahte aşklar gördüm;
Ne yeminler, ne sözler.
Affetmez bu hayat,
Acımaz bu hayat,
Aşklar vurulur.
Bu kahır, bu zehir,
Bu şehir benden sorulur.