Ara

Tarif Sözlüğü Tarifi

Tarif Sözlüğü Tarifi, Tarif Sözlüğü Nasıl Yapılır, Resimli Tarif Sözlüğü Tarifi, Kolay Tarif Sözlüğü Tarifi, Pratik Tarif Sözlüğü Tarifi, ,Yemek Tarifleri

Alaca Patlıcan:Kabuğu uzunlamasına birer parmak arayla soyulmuş patlıcana denir. Bu şekilde soyulan patlıcanın kabuğunun kokusu korunmuş, ama buruk tadı azalmış olur. Ayrıca pişme suyu ve yağın içine rahatlıkla geçmesi de sağlanır.

Aperatif:Yemekten önce içilen içki anlamına gelir. İştah açıcı yiyecekler içinde kullanılır.

Acılanmak:Bir şeyin zamanla acı bir tat almasına denir. Örneğin; biberin, patlıcanın acılanması gibi.

Acur:Salatalığa benzeyen, üzeri genellikle hafif tüylü olan, açık yeşil renkte bir bitki. Daha çok turşu yapımında kullanılır.

Ak Baldır:80 cm. kadar uzayabilen, çok yıllık soğanlı otsu bir bitkidir. Yaprakları Güney Doğu Anadolu Bölgesinde pazarlarda satılır. Sebze olarak da kullanılır.

Ahlat:Yabani armut. Ancak iyice olgunlaştıktan sonra yenebilir, çünkü tadı çok buruktur.

Akıtma:Çok yumuşak hamurun akıtılmasıyla pişirilen bir tatlı çeşidi, krep.

Ağdalaştırmak:Şeker limon ve suyun koyulaşana kadar kaynatılması sonucu elde edilen macun.

Alt Üst Etmek:Omlet, börek, kalıp içinde dondurulan tatlılar vs. nin hızlı bir hareketle döndürülerek zedelenmeden ters yüz edilmesi.

Arpacık Soğanı:Soğan çeşitlerinden kuru, küçük ve yoğun lezzetli olanıdır.

Aroma:Meyvelerdeki güzel ve hoş kokuya verilen addır. Pasta ve tatlılara güzel koku vermek amacıyla vanilya veya likör ilave edilerek bu güzel koku sağlanır.Portakal veya elma rendesi kullanıldığında da aromatik,doğal bir koku ve lezzet verir.

Ayıklamak:Seçmek temizleme. Örneğin sebzelerin istenmeyen bölümlerinden pirincin taşından temizlenmesi gibi.

Azar Azar İlave Etmek:Yemeğe katılacak bir maddenin; yemek karıştırırken damla damla veya incecik akıtılarak eklenmesi.

Bakliyat:Bakla, kuru fasulye, nohut gibi taneli sebzelere verilen genel ad.

Benmari: İçi sıcak su dolu başka bir kabın içine oturtarak pişirmek   

Beze:Hamur yoğrulduktan sonra yumurta büyüklüğünde parçalar alınıp yuvarlanarak elde edilen toplara beze denir

Bonfile:Izgara edilen kemiksiz, yumuşak et. Sığırlarının bel omurlarının iki yanındaki dikensi çıkıntılar boyunca yer alan bölgeden çıkarılır. Koyun ve dananın da bel bölgesinden çıkarılır.

Boza Kıvamına Getirmek:Sosları karıştırarak kaynatarak boza gibi akıcı ama yoğun olmalarını sağlamak.

Boca etmek:Hızla bir kerede dökmek.

Börttürme:Sebzelerin kızgın yağda çok az kızdırılmasına "börttürme" denir.Örneğin zeytinyağlı taze fasulye pişirilirken,fasulye yeşilliğini muhafaza etsin diye kızgın yağdan geçirilir.

Bir Taşım Kaynatmak:Yiyeceklerin kaynadıktan çok az zaman sonra ateşten indirilmesi anlamına gelir.

Benmari:Fransızca 'Mari’nin banyosu' anlamına gelir. Bu pişirme tekniğinde bir tencerede su kaynatılır, pişirilecek şey bir başka kap içinde, üzerine yağ ve su ilave edilmeden bu suyun içine daldırılarak pişirilir. Çikolata da genellikle bu teknikte eritilir.

Bahar:Yiyecek ve içeceklere hoş koku ve tat vermek için kullanılan tarçın, karanfil zencefil, karabiber gibi kokulu ve çeşnili maddeler.

Bağlamak:Yoğunluğu az yemek suyu veya sosların nişasta, un yumurta gibi malzemeler kullanılarak koyulaştırılması.

Blanşe Etmek:Bazı sebzelerin renklerini korumak, bazılarının da kuvvetli kokularını gidermek için bol kaynar suda, çok kısa bir süre haşlamak. Badem gibi yemişler de iç kabukları kolay soyulsun diye blanşe edilir.

Bulyon:Tavuk, sığır veya dana etleriyle karışık sebzelerin yavaş yavaş kaynatılması sonucu elde edilen et suyu. Piyasada çeşitli markaların hazır bulyonları satılmaktadır.

Biberiye:Diğer adı kuşdili olan kokulu bir ottur. Özellikle et yemeklerine, patateslere, salatalara, çorbalara ve soslara konabilir. Baharatçılardan kurusunu temin etmek mümkündür. Bahçe kenarlarında çit gibi ürer. Tazesinin aroması çok daha kuvvetlidir. Özellikle zeytinyağı içine konup bekletilirse, bu yağ ile hazırlanan salata ve yiyecekler çok özel bir lezzet katar…

Cücük:Soğan, marul, gibi katmerli şeylerin en iç kısmı.

Ceviz Likörü:Ceviz, alkol ve şeker karışımına karanfil tarçın veya vanilya katılarak elde edilen bir likör çeşidi.

Cacık:Sulandırılmış yoğurdun içine salatalık veya marul gibi yeşillik doğranarak yapılan bir çeşit salata.

Ciğer Tavası:Küçük parçalar halinde una bulanarak veya unsuz olarak yağda kızartılan karaciğer.

Çalmak:Sulu bir yemeğin içine yoğurt, salça gibi malzemeler katıp karıştırmak.

Çeşni:Yemeklerde değişik tat vermek amacıyla ilave edilen çeşitli baharatlara verilen addır. Bunların dışında sarımsak, limon ve taze otlar yemeklerin tadına değişiklik kattığı için çeşni olarak adlandırılır.

Çimlendirilmiş:Toprağa ekilmiş bitki ve tahıl tohumlarının filiz vermesi, çimlenmesi. Saksı da bile çimlendirilebilecek tohumlar salatalara ayrı bir lezzet katar.

Çentmek:Soğanı ortadan ikiye kesip, üzerine bıçakla her yönde dikine kesikler yaparak, minik minik doğramak.

Çağla:Badem erik, kayısı gibi çekirdekli yemişlerin ham olduğu halde yenilebilen şekli.

Çırpmak:Katı olmayan bir maddenin veya karışımın mikser, mutfak robotu ya da çatalla, hep aynı yönde ve hızla karıştırılması. Yumurtayı çırpmak, kremayı çırpmak gibi.

Çin Lahanası:Salata ile lahana arası bir sebze türü. Çin mutfağında çok yaygın. Biçimi uzun marula benzer. Yapraklarının lezzeti hafif buruktur

Demlemek:Pişen yiyecekleri ateşten aldıktan sonra, üzerlerine kapak kapatarak kendi buharında dinlenmeye bırakmak. Lezzetleri içine çekmek anlamınada gelir.

Dinlendirmek:İçindeki unla sıvı maddelerin birbiriyle iyice bütünleşmesi için, hamurun yoğrulduktan sonra bir süre bekletilmesi.

Dövmek:Bir maddenin havanda ezilerek hiç tanesi kalmayacak şekilde toz haline getirilmesi..

Derin Dondurucu:-20  ve daha düşük ısıda soğutan, donduran, özel soğutucular veya buzdolaplarının bu işlevi gören özel bölümleri. 

Demirhindi:Tropikal ülkelerde yetişen bir ağaçtır. Yaprakları reçel, şarap yapımında kullanılır. Demir hindi ağacının meyvesinden yapılan siyah renkteki ezme, ülkemizde şerbet yapımında kullanılır.

Dürüm :Rulo halinde sarılmış dürülmüş yufka ekmeğidir. İçine değişik harçlar konularak yenilebilir.

Elemek:Un gibi toz halindeki ürünleri çok ince delikli eleklerden geçirerek yabancı maddelerden arındırmak. Unun içinde yabancı madde olmasa bile elenmesi yararlı olur. Bu şekilde hava alarak hamurun kabarık olması sağlanır.

Emdirmek:Katı bir maddenin sıvıyı içine çekmesini sağlamak. Örneğin şerbeti baklavaya emdirmek gibi.

Ekşimek:Mayalanmak veya bozulmak anlamına gelir.

Ekşimik:Yağı alınmış sütten yapılan çökelek, peynir.

Eti Dinlendirmek:Etin tüketime en uygun hale gelmesi için bir süre bekletilmesi. Taze etler bekledikçe yumuşarlar.

Elmasiye:Meyve özünden yapılan bir çeşit pelte, tatlı.

Fırınlamak:Yiyecekleri fırın kabı veya fırın tepsisiyle fırında pişirmek veya sadece üzerinin kızarmasına sağlamak.

Fiske:Çok az anlamda kullanılan fiske, başparmağı ile işaret parmağı arasında kalan miktardır. Bazen bir "çimdik" ya da bir "tutam" diye de tabir edilir. Genellikle tuz ve baharat ölçüsü olarak kullanılır.

Flambe:Masa önünde misafirlerin karşısında hazırlanan alevli yemek veya tatlılara verilen addır. Örneğin bazı krepler hazırlanırken son anda krepin üzerine alkol dökülerek tava alevlendirilir. Böylece hem sıcak bir tatlı, hem de gösterişli bir çeşit elde edilmiş olur.

Fokurdamak:Yemeğin hararetli ateşte ses çıkararak iyice, fokur fokur kaynamasını sağlamak demektir.

Fileto Çıkartmak:Balığın derisi yüzülerek kılçıklarının çıkarılması ve dilimlenmesi anlamına geliyor.

Füme et:Dumanda kurutulmuş ete denir. Aynı sistemle füme balık ve peynir de yapılabilir.

Füme:Kurutularak saklama yöntemlerinden biri de özel ateş dumanı ile kurutmaktır. Bu yöntemle et, balık, tavuk, peynir hatta çay dahi füme edilebilir. Böylece gıda maddeleri isli bir tat alır. Soğuk tüketilen et ve balık türlerinde aranılan bir lezzettir.

Garnitür:Yemeklerin yanında servis edilen pişmiş sebze, pilav vs. gibi yiyeceklerdir.

Gato:Düğün, nişan, kutlama gibi özel günler için hazırlanan büyük pastaların pandispanyasına verilen addır.

Göz Göz Olmak:Bulgur, pirinç pilavı gibi yemeklerin suyunu çektikten sonra üzerlerinde küçük oyuklar oluşması. Bu, yemeğin piştiğini gösterir.

Gratine Etmek:Bazı yemekler üzerine beşamel sos dökerek, peynir rendeleyerek veya galeta unu serperek fırına verilip, pişerken üzerinin pembe bir renk alarak kızarması sağlanır. Bu pişirme yöntemine gratine etmek denir.

Gril:Izgara etlerin ya da balıkların ızgarada pişirme usulüdür. Elektrikli ızgara ya da fırın ızgarasında gril yapılır.

Gevrek Hamur:Ekmek, kurabiye gibi yiyecekleri hamurlarının, kolayca ağızda dağılabilecek, kolayca kırılabilecek bir kıvamda pişirilmesi, kıtır kıtır olması anlamına gelir…

Islatmak:Genellikle zor pişen kuru sebze ve bazı tahılların, pişme sürelerini kısaltmak için önceden su içinde bekletilmesi. Pirinç de ıslatılır

Izgara Tekniği:Izgara sık uygulanan pişirme yöntemlerinden biridir. Izgara yapılırken bazı kurallara dikkat edilmesi gerekir. Ocak veya mangal ateşinin kuvveti iyi ayarlanmalıdır. Eğer mangalda kömür ateşi kullanılıyorsa kömürlerin tamamen korlaşması beklenmeli, ızgara telinin ısı kaynağına çok yakın olmamasına dikkat edilmelidir.  Pişirme süresini kısa tutmak da önemlidir. Bu yöntemle besinlerde bulunan yağ ve şekerin katranlaşmaması sağlanır. Bu da sağlıklı beslenmek için şarttır. Ocak üzerinde ızgara yapacağınız zaman ateşin üzerine yerleştirdiğiniz tepsi ızgara yapacağınız malzemeleri kısa sürede pişirmeye elverişli olmalıdır

Kıymak:İnce ince doğramak anlamına gelir.

Kulak Memesi Kıvamı:Hamurların ne çok sert, ne de akıcı olmayacak kıvamda yoğrulması. Yumuşak bir hamur elde etmek.

Kelem:Bazı yörelerimizde halk dilinde lahana anlamına gelir.

Kelle Şekeri:İnce rafine şekerin prese edilmesiyle elde edilen, koni biçimindeki şekerdir.

Koyulaştırmak:Sosların ve yemeklerin suyunun kaynatılarak, ya da içine un, nişasta gibi kıvam verici maddeler katılarak karıştırılması, koyulaştırılması.

Karmak:Karıştırmak, birbirine katmak anlamına gelir. Daha çok toz halindeki bir şeyi, sıvı ile karıştırarak hamur haline getirmek için kullanılır. Örneğin un ile su karılarak hamur haline getirilir.

Karamel:Şekerin yakılarak karamelleşmesi sonucu aldığı renk.

Kıvam:Bir yiyeceğin pişme derecesinin, en uygun duruma gelmesi.

Kızartma Tekniği:Kızartma için bazı noktalara dikkat edilmezse yanmış, içi pişmemiş, çok fazla yağ çekmiş bir kızartmayla karşı karşıya gelebilirsiniz. Kızartma yaparken iyi sonuç almak için üç şey önemlidir.
Uygun yağ, doğru miktar, doğru ısı. Kızartma yapacağınız kabın kızartılacak malzeme ile fazla doldurulmaması gerekir. Ideal oran 1 ölçü yiyeceğe 3 ölçü yağ şeklindedir. Ayrıca kızartma yapılacak yağın sıcaklık derecesi  de çok önemlidir. Ideal bir kızartma yağının sıcaklığı 175oC-195oC arasında olmalıdır.Bu derecenin altındaki sıcaklık kızartmanın yumuşamasına, üstündeki sıcaklık ise yanmaya neden olur.
Yağın bol miktarda olması malzemenin tamamen yağla kaplanmasını sağlayacaktır. Böylece yiyeceğin her yeri aynı şekilde kızarır. Kızartma yapılırken dikkat edilecek diğer bir hususta yağın içine çok fazla malzeme koymamaktır. Fazla malzeme ısının düşmesine sebep olur. Bu da yiyeceklerin yağ çekip yumuşama nedenidir. Kızartma yapılacak kapta yağın içindeki malzeme rahat bir şekilde hareket etmelidir. Daha sonraki kızartmalar için yağın ısısının tekrardan yükselmesi beklenmelidir.  En kolay yol firitözde kızartmaktır. Fritöz, kızartma boyunca ısıyı sabit tuttuğu için önerilir. Kızartma yaparken bir diğer önemli nokta da bir defada kızartılacak yiyecek miktarıyla yağın miktarı arasındaki orandır.

Kişniş:Tohumu ve taze yaprakları kullanılan bir baharattır. Sindirimi kolaylaştırır, sarımsakla birlikte yenildiğin de sarımsak kokusunu giderir. Adapazarı, Bursa civarında yaygın kullanılır. Bu bölgede Çerkez tavuğunun başlıca baharatıdır. Tadı biraz buruk, hatta acıdır. Tohumdan saksıda kolayca yetiştirilebilir.

Krema:Sütün en kıymetli kısmıdır ve bileşimindeki yağ zerreciklerinin likid maddelerden ayrılması ile elde edilir. Bu işlem sadece özel makinelerde yapılabilir. Süt ürünleri satan özel dükkanlarda veya uzun süre bozulmadan saklanabileceği ambalajlar içinde tüm büyük marketlerde satılır.

Kuşbaşı Doğramak:Eti veya sebzeleri, iri ceviz büyüklüğünde doğramak… 

Közleme:Sebzelerin ızgarada, kömür ateşinde kabuklarıyla birlikte pişirilme işlemidir. Patlıcan, biber, domates gibi sebzeler közlendikten sonra kabukları kolayca soyulmaya uygun hale gelir.

Kıymak:Mutfak tahtası üzerinde bir yiyeceğin hiç büyük parça kalmayacak şekilde iyice doğranması.

Lenger:Yayvan, kenarları enli olan büyük tepsi veya sahan.

Lop Et Veya Yumurta:Yumuşak, yuvarlak kemiksiz ete, suda haşlanmış yumurtaya denir.

Lor Peyniri:Sütün kesilmiş halinden elde edilen tuzsuz, yağsız, nötr bir tadı olan ve daha çok börek, için harç hazırlamada ve kahvaltıda kullanılan bir peynir çeşidi. Tuzsuz taze lor ile çorba, sos ve pastalar da hazırlanabilir.

Meyane:Un ve suyla elde edilen karışım. Üzerine süt eklendiğinde beşamele dönüşür.

Moka:Çok değerli bir kahveye verilen ad. Kahve, vanilya, krema katılarak yapılan tatlı ve pastalara da bu ad verilir.

Maraska:Acı ve ekşi bir kiraz türüdür. Avrupa da maraskadan 'maresken' adı verilen bir likör yapılır.

Mönü:Sofraya çıkarılacak yemeklerin tümüne verilen ad. Restoranlarda yemek listesi.

Mücver (kabak):Bir tür kabak köftesi veya omletidir. Un, rendelenmiş kabak, maydanoz, yumurta, tuz, karabiber çırpılarak, yağda kaşık kaşık kızartılır.

Marine Etmek:Sosta bekleterek terbiye etmek. Peyniri baharat ve zeytinyağı içinde; balık et ve tavukları sos ve baharatlarla; meyveleri likör ve aromalar içinde marine etmek mümkündür.

Mühürlemek:Etleri pişirmeden önce kuvvetli ateşte yağ ile çepeçevre kavurmak. Kuvvetli ateşte kimyasal yapısı değişen protein sertleşir ve pişme sürecinin devamında bir zırh gibi etin öz suyunun dışarı çıkmasına engel olur. Böylece etin suyu, tadı ve yararlı maddeleri içinde kalmış olur…

Nar Ekşisi:Nardan kaynatılarak elde edilen pekmez. Ekşi tatlı bir tadı vardır. Tüm Anadolu da çorbalara, yemeklere, salatalara katılır. Mayhoş bir tad verir.

Nar Gibi Olmak:Fırında, ızgara da veya tavada kızartılan yiyecekler için kullanılan bir deyimdir. Özellikle kızartılan yiyeceğin dışının çok iyi ve gevrek bir şekilde kızarması anlamına gelir.

Nar Şerbeti:Nar suyuna şeker katılarak yapılan şerbete verilen addır. Ekşi narla yapılan daha lezzetli olur.

Narenciye:Portakal, limon, greyfurt, turunç, mandalina ve benzeri meyvelere verilen ortak ad.

Oda Sıcaklığında Olmak:Bir malzemeyi ısıtmadan buzdolabına kaldırmadan evin normal ısısındaki bir yerinde tutmak. Örneğin kırmızı şaraplar oda sıcaklığında tutulmalıdır.

Ovarak Öldürmek:Turp, kırmızılahana ve soğan gibi baharatlı ürünlerin, incecik doğrandıktan sonra tuzla ovularak baharatlarının alınması, yumuşatılması işlemi.

Özemek:Birkaç şeyi birbirine karıştırarak çırparak yoğunlaşmasına sağlamak.

Pembeleştirmek:Soğanı yağda kavurarak renginin dönmesini sağlamak. Hafif pişirmek.

Pandispanya Islatmak:Pastaların hamur kısmının kuru olmasın diye likör, şerbet, süt, kahve, meyve suyu gibi lezzet verici sıvılarla yumuşatılması.

Piyazlık Doğramak:Soğanın soyulduktan sonra yarıya kesilip yarım ay şeklinde hafif etli doğranmasıdır. Salatalar için biraz tuzla ovulup kullanılabilir. Ovulduktan sonra yıkayıp sıkmak gibi bir adet varsa da soğandaki besleyici maddelerin suyla akıp gitmesine yol açtığı için pek tavsiye edilmez.

Plaki:Bol sarımsak, soğan, domates ve zeytinyağı ile pişirilen yemek türü . Balık veya kuru fasulye, midye vs. gibi yiyeceklerle hazırlanan çeşitli türleri vardır.

Pane Yapmak:Peynir, et, tavuk, balık veya böreğin önce yumurtaya, sonra da ufalanmış kuru ekmek içi veya galeta ununa bulanarak yağda kızartılması.

Reçelin Şekerlenmesi:Reçelin içinde bulunan şekerin yeniden kristalleşmesi. Bu durum reçele gereğinden fazla şeker konduğu zaman ortaya çıkar.

Rozbif:Dana etinin tek parça halinde dışının kabuk tutup içinin pembe kalacağı şekilde pişirilmesi.

Şok haşlama:Sebze, meyve veya deniz ürünlerini, kaynamakta olan suya daldırıp çıkarma işlemi. (Blanşe etme)

Şok pişirme:Özellikle pişme süresi bakımından önem taşıyan şok pişirme için mikrodalga fırınlardan yararlanılır. Mikrodalga fırın, su moleküllerinin yer değiştirmesi yöntemiyle pişirme sağlar. Yani yiyecekler ne kızarır, ne de haşlanır. Lezzeti yoğun olarak korumak için yiyecekler ağızları kapalı olarak pişirilmelidir. Mikrodalga fırınlarda seramik ve porselen yerine cam veya plastik kaplar tercih edilmelidir.
Mikrodalga fırınlarda normal yemek pişirme süresinin yaklaşık olarak üçte biri yada dörtte biri kadar zaman alır. Pişirilen yemeğin yoğunluğu, sıcaklığı, miktarı önemli faktörler arasında yer alır. Şok pişirmede yiyecekler kendi sularının içinde pişerek tüm doğallıklarını korurlar. Mikrodalga fırında her zaman küçük ve ince yiyecekleri ortaya doğru, büyük ve kalın yiyecekleri de tepsinin kenarlarına doğru yerleştirin. Et pişirirken de büyük parçalar yerine küçük parçalara bölünmüş etleri tercih edin.

Şurup:Şeker, su ve limonun birlikte kaynatılmasından elde edilir, tatlıların üzerine dökülür. Şerbet de denir.

Tıkırdatmak:Kaynamanın başlangıcı veya kaynamakta olan bir yemeğin altı kısıldıktan sonra, kaynamanın hafifletilerek sürdürülmesi.

Tahin:Susamın öğütülmesi ile elde edilen, koyu sıvı haldeki yiyecek. Genellikle pekmezle karıştırılarak yenir. Ayrıca salatalara soslara konur. Özel tahinli helvalar, mezeler de yapılabilir.

Topak Olmayacak Şekilde:Yapılan karışımın homojen olarak, çok iyi karışmış ve ezilmiş olması. Karışımın içinde pütürler bulunmamalı.

Tart:Adını Tatin isimli Fransız kız kardeşlerden alan meyveli tatlı. Elma, armut erik, ve benzeri pek çok meyve ile hazırlanır.

Terbiye Etmek:İki alamı vardır
a) Et gibi bazı çiğ malzemelerin hoş bir aroma kazanmaları ve yumuşamaları için zeytinyağı, soğan, defne yaprağı, tane karabiber, sarımsak gibi baharat ve otlarla bir süre bekletilmesi.
b) Yemeklerin duru olan sularının un, yumurta, yoğurt limon gibi malzemelerle koyulaştırılması, lezzetlendirilmesi.

Ufalamak:Kırarak veya ezerek küçük parçalara ayırmak.

Un:Öğütülerek toz halin getirilmiş tahıl ve başka besin maddeleri. (Buğday unu, pirinç unu, patates unu)

Unlamak:Una bulamak.

Uskumru:Uskumrugiller familyasından bir balık türü. 20-25 cm. boyundadır. Eti çok beğenilir.

Uskumru Dolması:Taze ve iri uskumru balığından içi doldurularak hazırlanan zeytinyağlı dolma çeşidi.

Ütmek:Tavuk, hindi gibi kümes hayvanlarının alev üzerinden geçirilerek ince tüylerinin temizlenmesi.

Üzerinden Gezdirmek:Yemek ve salataların üzerine sos veya yağı incecik daireler şeklinde akıtmak.

Üvez:Gül soyundan gelen bir tür ağaç ve onun muşmulaya benzeyen buruk  tatlı meyvesi..

Vanilya Çubuğu:Vanilya bitkisinin meyvesidir. Uzun kahverengi kabuğun içindeki nemli zerreciklerden oluşan siyah kısım, pastacılıkta kullanılan hakiki vanilyadır. Daha ucuz olduğu için tercih edilen beyaz vanilya ise sentetik aromadır.

Verev Kesmek:Yana doğru eğimli keserek, kabak patlıcan gibi sebze dilimlerine oval şekil vermek.

Yasemin Çayı:Yasemin bitkisinden elde edilen hoş kokulu, aromalı bir çay. Çin mutfağında çok yaygın olarak kullanılır.

Yulaf Ezmesi:Daha çok soğuk ülkelerin sıkça tükettiği bir besin olan yulaf bir tahıl türü özel işlemlerden geçtikten sonra çiğ olarak tüketilebilecek şekilde dövülmüş haline yulaf ezmesi denir. Üzerine süt döküp meyve ilave ederek kahvaltılar da; köftelerde, çorba ve muhallebilerin kıvamının tutmasında, kek ve çöreklerde kullanılan sağlıklı bir tahıl ürünüdür.

Yatırmak:Etlerin veya balıkların, pişirilmeden önce soğan, zeytinyağı ve kokulu otlardan hazırlanmış bir karışım içinde bir süre bekletilerek hem yumuşatılmaları, hem de lezzetlendirilmeleri anlamına gelir.

Yağda Öldürmek:Soğanın yağda pembeleşinceye, yumuşayıncaya kadar pişirilmesi.

Yedirmek:Genellikle sıvı bir maddenin, daha yoğun kıvamda başka bir maddeye katılmasında kullanılan deyim.

Yedirerek Dökmek:Herhangi bir karışıma katılan sıvının karıştıkça azar azar eklemesi. Böylece tamamen karışması, topak olmadan homojen bir karışım elde edilmesi sağlanmış olur.

Yumuşatmak:Genellikle tereyağı gibi buzdolabında katılaşan gıda maddeleri için kullanılan bir deyimdir. Kullanmadan bir süre önce oda ısısında bekletilerek yumuşatılır.

Yenibahar:Bir tür baharat. Etli yemeklerine, köfteye, sosise çeşitli tatlılara, pilav, dolma ve içkilere konur.

Zar şeklinde doğramak:Sebze, meyve veya ekmeğin, oyun zarı şeklinde doğranması. Küp şeklinde doğramak da denir.

Zarını soymak:Sebze ve meyvelerin, incecik derilerinin soyulması anlamına gelir. Kalın kabuklu meyvelerde zar o kabuğun altında bulunur.  Ciğer beyin gibi sakatatların da üzerinde incecik bir zar vardır.

Mutfak Bilgisi

Yeni Tarifler Popüler Tarifler