Behiye Ve Abdullah'ın Ağıdı Türkü Hikayesi
Behiye'nin bacısı Kadem, Mucur'a bağlı Tatar Yeniağa köyünden Hacıbektaş'ın Avuç köyüne gelin gider. Güzeller güzeli Behiye, Avuç köyüne ablasını ziyarete gelir. Bir müddet burada kalır ve Abdullah adında yakışıklı bir gence gönlünü kaptırır. Her iki genç birbirine âşık olur ve nişanlanırlar. Bütün hazırlıklar tamamlanır, çehizler görülür, düğünleri olacakken o sene Avuç köyünden 65-70 kişi ateşli bir hastalığa yakalanır ve ölür. Bunların içinde Behiye'nin nişanlısı Abdullah Baş da vardır. O günün şartları içinde Abdullah'ı at arabası ile Kırşehir'e götürürler, fakat Mucur çıkışı Çayçeşme mevkiinde yolda Abdullah ölür. Cenazesi köye getirilir ve Avuç köyünde defnedilir.
Düğünü kurulu, bayrağı dürülü kalan Abdullah'ın küheylan Elmas tayının, mezarı başına gidip toprağı deşelediği ve ağladığını gören köylülerin üzüntüsü daha da artar. Köyden birisi bu olaya çok üzülür ve bu beyitleri söyler.