Mikail Dede Şikayet Edesim Var Şiiri
Bol keseden gavur demişsin bana
Bak durmuşum sabah namazına
Hani nerde sen imanlı şeyh güya
Sana ne bu şair kafir, münafık olsa
Şikayet edesim var seni hakka
İmam demem her sakal bırakana
Çatasım var takkeyi ters takana
Kara cahil bilmez nedir şiir mani
Sanki o ev sahibi bizler konuk
Kanıtları varmış ya kime tanık
Şahitlik edermiş bizler ise sanık
Hele sorun şahitliği niye dandik
Çoban mı ki güder iki üç dana
Dermiş cennet tapulu hep ona
Mesih girecekmiş gece rüyasına
Şair yazarsa cihan dar gelir sana
İblisleri taşlarmış bir kaç taşla
Oysa yetmez mi çakıl atsa aynaya
Bilmiş cehaleti ekip biçilen tarla
Okumadan kitapları yakmış harla
İnsanı rengine göre ayırmış
Sanki yedi düvel ceddi ermiş
Onun bildiği hakka varan sırmış
Asıl sır insanî olmak bilmezmiş
İmandan ilimden anlıyormuş
Sayfa sayfa kanıt yazıyormuş
Derim cahil olmak ne de zormuş
Hakikat ona görünür, bize sırmış
Zikir yok dalmış ruhlar alemine
Zikri geç fikir olsaydı dar zihninde
Sövmez idi dört kitabın ehline
Güvenmiş onun bunun kalemine
Sanki cennet gizi alamut kalesinde
Sözleri çokça basit aklı kamikaze
Sanki ermiş çağırmış herkesi derse
Kaftan giymiş edası yenilmiş nefse
Kürre i arz da kitabı tek o okumuş
Kainatı ilim ilim kilim gibi dokumuş
Aklı kainatta hiç kimsede yokmuş
Gardaş sende kibir ne de çokmuş
Haklısın kin bilmeyiz yolumuzda
Buyur sende taptuk dergahına
Biz gök şarabı içmişiz ilahî aşkla
Bilmezmiş iblis kaçar şair taşlarsa
Kafir bilirmiş dört kitabın ehlini
Yapma gardaş yeter ki ol insani
Kafir olsa pir olsa sana ne derdi
Sana mı kalmış sarhoşun tasası
Biz hem Pîr Abdal hem Yesevi
Cahil ya övdüğü kim bilmez ki
Ecdad ordusu tümden bektaşi
Biz asya pîri biz anadolu dervişi
Sorsalar bilmez kim Ali Şîr Nevâî
Çağırıyormuş bizi kutlu davasına
Birkaç köşk versek yeter belki ona
Dermiş cennet tapulu hep hep ona
Oysa dili söyler yetermiş bir hırka
72 huri beklermiş onu kapıda
Melekler halı sermiş güya önüne
Böyle kelime ile sererler seni yere
Konuk olma iblise cehenneme
Gardaş tapulu mülkün mü o bahce
Gardaş bilmez mi belki bilemez
Taş ata ata sırat köprüsü geçilmez
Ata dedik, küpe binmiş oysa bilmez
Bilmez mi ecdat da bizim atamız
Herşeyi geçtim tanımaz Yesevi’yi
Yürümez taşlı yollarda Yunus gibi
Duydun mu hiç kimdir gönüllerin piri
Biz yesevi, taptuk, mevlana dergahı
Tuttum zihnini boylu boyuna serdim
Bilsin kimseyi kırmak değil derdim
Bu yazı belki onu biraz olsa germiş
Şaire taş atarsan cihan gülermiş
Müslüman hakaretle olunmaz
Ecnebiye küfürle insan olunmaz
Madem översin dini edep ile öv az
Madem yazarsın edep ile ilim yaz
Kin tutma şaire zeval olmazmış
Kusur yok taşlarımla selam verdim..
İbrahim Değerli - Kavurur Beni
İbrahim Değerli - Sevmeden Önce
Abdurrahim Karakoç - Bir Güzel Ülkü
Serdar Yıldırım - Savaş Kahramanı Atatürk
Serdar Yıldırım - Biz Mustafa Kemal'in Askerleriyiz
Serdar Yıldırım - Türk Devrimi
Serdar Yıldırım - Atatürk Çağı
Nafiz Yılmaz - Yiğitliğin Kitabı Mertlikle Yazılır
Nafiz Yılmaz - Dilek Ağacı
Nafiz Yılmaz - Vatan İçin
Nafiz Yılmaz - Anne Yüreği
Nafiz Yılmaz - Bu Koca Şehir İstanbul
Serdar Yıldırım - Atatürk Geldiği Gibi Gitti
Serdar Yıldırım - Mavi Ateş
Serdar Yıldırım - Ben Atatürk Sevdalısıyım
Serdar Yıldırım - Atatürk'ten Yana Tarafım
Serdar Yıldırım - Taarruz Kemal
Serdar Yıldırım - Mustafa Kemal Gerçek, Gerisi Yalan
Serdar Yıldırım - Atatürk Gibi Olmak
İbrahim Değerli - Kalbim Sevdi Neyleyim
İsmail Şener - Kartal Yuvası
İsmail Şener - Kırmızı
Serdar Yıldırım - Dünyadan Bir Mustafa Kemal Geçti
Serdar Yıldırım - Atatürk Gibi Olmaya Çalışmak
Serdar Yıldırım - Atatürk Barış Taraftarıydı
Serdar Yıldırım - Atatürk İle İlgili Bir Şiir Yazmak
Serdar Yıldırım - Bir Mustafa Kemal Yaratmak
Serdar Yıldırım - Devrim Ateşi Ve Atatürkçülük
İbrahim Değerli - Seviyorum Seni Eskisi Gibi.
İbrahim Değerli - Vallahi Billahi Ona Benziyor