Mikail Dede Mor Fistanlı Hayriye Şiiri, Dans eder ay ışığında dilber salla salla yosma Hay'de Hay'de mor fistanlı Hayriye sende durma Sarışınım dönüp dönüp masalar altına kusma.
Mikail Dede Mor Fistanlı Hayriye Şiiri
Dans eder ay ışığında dilber salla salla yosma
Hay'de Hay'de mor fistanlı Hayriye sende durma
Sarışınım dönüp dönüp masalar altına kusma
Ah'ey Ah'ey ceylan gözlü esmerim üstüme atlama…
Oy oy Emine kuduz olmuş kunduz gibi saldırma
Sıpa gözlü kızıl saçlım tek bana bakasın
Başkasına göz kırparsan tek gözü kör olasın
Hey gidi hey can Hatice daha nice can yakasın...
Şükriye koluna sarmış mendil havar havar
Baykuş Şükriye kudurmuş Aygır gibi tepinir
Öküz gözlü Şehmuz izler davar davar
Şehmuz ağa giymiş Vah vah kırmızı Şalvar…
Pembe donlu Şehmuz ağa paralıdır paralıdır
Çığırır fırıldak Hüsnü amanın amanın yandım
Fadime şimdi gideceğim akşama geleceğim
Fadime bağırır Hüsnü gitme bunca sene bekledim…
Bekle Bekle kaygısız Fadime su doldur dereden
Kız giymiş al don üstünde mor entari çimenleri biçer
Ah Ah vah vah ne de talihsiz kabak başım var
Nezle oldum yazın ortasında kor ateşlere düştüm…
Al donlu hayırsız sıpa gözlü esmere düştüm
Dilberin Yanakları al al elma gibi ısırılası
Ekşimiş yumurta gibi kokuyor tombul ayakları
Zanneder nazlı dilber kendini dünyalar güzeli...
Sarılamadım sana doyasıya kollarım kavuşmadı
Bir de kaldırayım dedim havaya oldum bel fıtığı...
De git işine senden olmaz bana elma ben Armut
Boş ver güzelim de git zaten bilesin beni Haydut…
Suskun
Şair : Mikail Dede
Şiirin Konusu :
Armut
Bekle
Dans
Dilber
Elma
Emine
Fadime
Gitme
Güzel
Hayırsız
Hayriye
Hüsnü
Kabak
Kız
Masa
Pembe