Mikail Dede Ateş Yolcusu Şiiri, Karanlığın içinden geçiyorum
alev yumağı ile
tren istasyonunun ötesinde
uykusuzluk dolu metrobüslerde.
Mikail Dede Ateş Yolcusu Şiiri
Karanlığın içinden geçiyorum
alev yumağı ile
tren istasyonunun ötesinde
uykusuzluk dolu metrobüslerde
geçiyorum maskeli balolardan
antik siperlerden
ışıl ışıl mağazalardan
ve tüm şehir sığınaklarından
Gidiyorum sessizce
Barışçıl yol kıvrımlarından
Yangınların akvaryumundan
Apartman ve sitelerin
Kesilmesinden sonra
Denizin dişleri ve göz küreleri
Parlıyor
Karanlığın yoğunluğunda
Görüyorum
Bu şehir nasıl içine katlanıyor
Bazen sımsıkı bir yumruk gibi
Bazen bir çiçek gibi, lale gibi
Rüzgarın hareketinde savruluyor
Antibakteriyel kıvılcımlar
Sokaklar kumlu ve tozlu karanlık cökünce
Geçiyorum
Kapitalist dünyanın köklerinden
Ben liderim,ben özgürüm, ben hür
Alev yumağı ile geçiyorum
Mesafe uzadıkça geçiyorum
Derinlemesine korkunun içinden
Gidiyorum
Doğanın misafirperverliğine
Üzüm bahçelerinin ezeli sığınağına
Şarkılar türküler mırıldanıyorum
Masmavi denizin yeşil yosunlarına
Ben hürüm
Gidiyorum
Boylu boyuna
Uzanmak için toprağa
Şarap kadehine düşmek için gidiyorum
Ve atıyorum elbiselerimi cehennemin ateşine
Gidiyorum
Rüzgarlarda yankılanan
Tüm hikayemi
Yakmaya gidiyorum...
Şair : Mikail Dede
Şiirin Konusu :
Bahçe
Deniz
Gidiyorum
Üzüm
Yeşil