Bertolt Brecht Hanna Cash In Türküsü
1.
Entarisi pazen, atkısı sarı,
gözleri göller gibi kara,
ne parası pulu var, ne yapacak işi,
ama öyle uzun ki siyah saçları,
değer uçları kirli topuklara.
İşte Hanna Cash, yavrum,
Ayartıp soyardı beyleri.
Geldi esen rüzgarla bozkırdan,
gitti gene esen rüzgarla.
2.
Ne iskarpini vardı, ne gömleği.
Bilmezdi dua etmesini bile.
Gelmişti koca kente bir kedi gibi.
Odunlarla leşler arasında
bozbulanık kanal boyu
minicik bir kül kedisi
dolaşır durur ya hani.
Nasıl yıkardı bardakları durmadan, görseniz,
Yıkayamazdı kendini bu yüzden.
Öyleyken Hanna Cash, yavrum,
gene de sayılırdı tertemiz.
3.
Düştü bir gece bir gemici barına,
derin ve karaydı gözleri göller gibi.
Serseri Kent’e rastladı orada,
saçları vardı Kent’in kapkara,
barda bıçak oyuncusuydu.
Aldı Hanna’yı yanında götürdü.
Kırparken gözlerini o Kent serserisi,
o yontulmuş, o allahın belası,
Hanna Cach duyuyordu, yavrum,
bakışlarıyla soyduğunu kendisini.
4.
Yürüdüler hayat yolunda el ele,
öğrendiler hanyayı konyayı.
Ne ev bark, ne kap kacak,
ne de ad, çocuklarına bırakacak.
Kar yağdı, yağmur yağdı.
Boğuldu sulara orman.
Ama Hanna Cash, yavrum,
ayrılmadı erkeğinden.
5.
Polis dedi: Bu adam yankesici.
Sütçü dedi: Hem de topal.
Hanna dedi: Bundan ne çıkar?
Erkeğim benim o.
Benim canım onu çeker.
Orda burda gezer dururdu erkeği.
Sonra gelir çekerdi Hanna’ya sopayı.
Ama Hanna boşverirdi bunlara.
Seviyordu ya kocasını canı gibi.
6.
Damları yoktu başlarını sokacak.
Herkes onlara düşmandı sanki,
Gene de yuvarlanıp gittiler iyi kötü.
Şehirlerden ormanlara yıllar boyu,
ormanlardan kırlara gittiler.
Yürüdüler, ne kar dediler ne tipi,
kesilinceye dek solukları.
Hanna Cash, yavrum,
izledi sevgili erkeğini.
7.
Üstleri başları dökülürdü.
Ve yoktu gezmeleri tozmaları pazar günleri.
Bir pastaneye giremediler üçü bir arada.
Ne yiyecek poğaçaları vardı,
Ne de armonikaları.
Benzerdi günler birbirine.
Hiç güneş yoktu havada.
Ama parlardı güneşler durmadan
Hanna Cash’ın yüzünde.
Erkeği balık çalar, o tuz çalar,
n’eylersin, "yaşamak çok zor".
Hanna bakar balıkları pişirirken:
Çocuklar oturmuşlar kocasının dizlerine,
Okurlar dua kitabını ezberden.
Dere tepe elli yıl bu,
uyudular hepsi bir yatakta.
İşte Hanna Cash’ın hikayesi, yavrum.
Tanrı elbet bir gün görür onu.
İbrahim Değerli - Kavurur Beni
İbrahim Değerli - Sevmeden Önce
Abdurrahim Karakoç - Bir Güzel Ülkü
Serdar Yıldırım - Savaş Kahramanı Atatürk
Serdar Yıldırım - Biz Mustafa Kemal'in Askerleriyiz
Serdar Yıldırım - Türk Devrimi
Serdar Yıldırım - Atatürk Çağı
Nafiz Yılmaz - Yiğitliğin Kitabı Mertlikle Yazılır
Nafiz Yılmaz - Dilek Ağacı
Nafiz Yılmaz - Vatan İçin
Nafiz Yılmaz - Anne Yüreği
Nafiz Yılmaz - Bu Koca Şehir İstanbul
Serdar Yıldırım - Atatürk Geldiği Gibi Gitti
Serdar Yıldırım - Mavi Ateş
Serdar Yıldırım - Ben Atatürk Sevdalısıyım
Serdar Yıldırım - Atatürk'ten Yana Tarafım
Serdar Yıldırım - Taarruz Kemal
Serdar Yıldırım - Mustafa Kemal Gerçek, Gerisi Yalan
Serdar Yıldırım - Atatürk Gibi Olmak
İbrahim Değerli - Kalbim Sevdi Neyleyim
İsmail Şener - Kartal Yuvası
İsmail Şener - Kırmızı
Serdar Yıldırım - Dünyadan Bir Mustafa Kemal Geçti
Serdar Yıldırım - Atatürk Gibi Olmaya Çalışmak
Serdar Yıldırım - Atatürk Barış Taraftarıydı
Serdar Yıldırım - Atatürk İle İlgili Bir Şiir Yazmak
Serdar Yıldırım - Bir Mustafa Kemal Yaratmak
Serdar Yıldırım - Devrim Ateşi Ve Atatürkçülük
İbrahim Değerli - Seviyorum Seni Eskisi Gibi.
İbrahim Değerli - Vallahi Billahi Ona Benziyor