Başımda bir bela dolaşıyor ama anlamadım gitti. Şu birkaç gün temkinli olmakta fayda var. İnsan mutlu ve keyfi yerindeyken sahip olmak istediği şeylerle, sıkıntısı varken istedikleri çok farklı oluyor.
İki gün önce başlayan ve günlerdir üstümde dolaşan uğursuzluk, dilerim en kısa sürede beni terk eder. Önce birisi bilgisayarımın üstüne düştü ve kırdı. Ardından dişim şişti. Yaklaşık 3 saat kadar önce de, kedim balkondan düştü. Yani, bu yazıyı size kırık bilgisayarın zar zor çalışan ekranından, dişim yüzünden sızlayan bir yüzle, ağzı burnu kanamış ve korkmuş bir kediyi veterinerden getirip, kucağımda uyuturken yazıyorum. Meslek aşkı bu olsa gerek. Ancak tam da yazının burasında fark ettim ki, kalkıp bir kahve yapmazsam, bu yazı bitmeyecek. Mutfağa kadar gidip geliyorum….
Döndüm! Nerede kalmıştık? Şimdi, bu birkaç günün sonunda, bildiğim ama unuttuğum şeyleri hatırladım. Ne dilerseniz dileyin, başına sağlık koyacaksınız. İnsanın ufacık bir diş ağrısı bile hayatını karartıyor. Bu ilk sıradaki temenni ve dilek olacak. İkinci sırayı genellikle para alır ancak bende para listenin sonraki kısmında. İnsanın yanında sevdikleri olmalı. Canınız yandığında elinizi tutacak, düştüğünüzde yaranızı saracak, ağladığınızda omzunu verecek, ekmeğini bölüşecek insanlara sahip olmalısınız. Bunun içinde paylaşmayı, emek vermeyi, kadir kıymet bilmeyi öğrenmiş olmalısınız.
Bunların yanında; kediniz balkondan düştüğünde, hastalandığınızda, arkadaşınızla kavga ettiğinizde, elinizi kırılan bardak kestiğinde, pışpışlayıp, bağrına basacak bir eşiniz olmalı. Eş demek mutlaka nikahınız olan insan demek değildir. Size yaşam yolculuğunda eşlik ve tanıklık eden, sizi gerçekten karşılıksız ve beklentisiz seven, her halinizi güzel bulan biri eşinizdir. Hayatınıza sizi gerçekten mutlu edecek, sevecek, güven verecek, sahip çıkacak birisinin gelmesini dilemek; paradan daha önce geliyor.
Paranın, hayatın önemli bir gerçeği olduğunu kabul ediyorum. Mutlaka yaşamak için paraya ihtiyaç var. Sanırım benim hırsım yok. Huzuru ve aşkı, lükse tercih ederim. İçinde gerçek aşk olmayacaksa, parayı da çöpe atmak isterim.
İşin özeti, hepimize aşk lazım.
Gerçekten sevmeyi öğrenmiş, içi aşkla dolu bir kalbe sahip insanlar, kötülük yapamaz, hainlik besleyemez, hırslar ve iktidarlar uğruna savaş başlatamaz. Kimse sevdiği için birini öldürmez, onun altında sahip olma duygusunun yanlış büyümesi vardır.
Gerçek sevgi, siz uzaktayken bile devam eder. Şeytan gün gelir de aşık olursa, kötülük ve fesatlık yer yüzünden silinir. Gerçekten sevmeyi öğrenmiş, sevilmiş bir kalp, insanı da, hayvanı da, bitkiyi de sever. Bu yüzden sevgiden daha değerli hazinesi yoktur bu dünyanın. Bütün sıkıntı,
sevmeyi öğretemediğimiz kalplerde….