Ne hesabını veremeyeceğim bir günüm oldu ne de vicdanımı lekeleyen bir geçmişim.. Ne hissettiysem onu söyledim, onu yaşadım.. Yaşadığım bir tek andan bile pişmanlık duymadım.. Asla keş kelerim olmadı.. Hiçbir zaman kendimle vicdan mahkemesi yapmak zorunda kalmadım.. Karşıma bazen gerçek yüzler, bazen sahteler çıktı ama olsun ben yine sadece hislerimle yaşadım…
Asla sevmediğim birine seni seviyorum demedim, ya da asla birini severken karşılığını beklemedim.. Dostluğuma değer biçmedim, sevgime ise hiçbir zaman sınır çizmedim.. Sevdiysem sonuna kadar gittim, bitirdiysem öldürse de hasreti geriye dönmedim.. Bazen çok kırıldım, bazen belki de kırdım.. Ama hata insana mahsustur dedim Affettim, af diledim..
Kimileri birden fazla kırdılar kalbimi ama ben onları yinede affettim.. Onlar belki beni saflıkla yargıladılar.. Belki de içten içe sinsice güldüler.. Ama asıl unuttukları şuydu.. Ben aldanmadım.. Aldanan her zaman kendileri oldular ama bunu anlayamadılar.. Bir insan kaybının ne olduğu bilemedikleri için.. Kaybetmek onlar için bir alışkanlık haline geldiği için.. Oysa ben hiç insan kaybetmedim.. Sadece zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim o kadar..
Hiç sevdin mi senin olmayan birini?
Sen hiç duydun mu başka bir yüreği kendi göğsünde atar gibi...
Üzüldün mü yanaklarından süzüldü mü hiç bir başkasının gözyaşları...
Yabancı hıçkırıklar gelip düğümlendi mi göğsünde...
Düşündün mü geceleri...Senin olmayan rüyalar gördün mü?..
Senin olmayan birini sevdin mi?
Gökyüzüne baktın mı yıldızlar düştü mü güneş doğdu mu her gecenin sonunda?
Uyandın mı başka birinin sabahına?
Hiç sevdin mi sen duydun mu başka bir yüreği kendi göğsünde atar gibi...
Gülümseyişini hissettin mi belli belirsiz senin dudaklarındaymışçasına yakin... Sıcak...
Hiç sevdin mi senin olmayan birini?
Senin olmayan bir şehirde bir gecede bir bedende yaşadın mı hiç?..